Türkiye-Afrika ilişkileri: Umut kıtasıyla gelişen bağlar...

A -
A +
Afrika 21. yy'a yükselen değer olarak girdi. Kıtaya dair iyimser olmak için iyi nedenler var. Savaş, kıtlık ve diktatörler azalırken, Afrika'da ekonomik gelişme ve demokratikleşme eğilimleri öne çıkıyor. Kıta içindeki savaşlar ve iç çatışmalar azalıyor. Soğuk savaş biterken, Afrika'da 3 olan demokrasi sayısı, bugün 25.
Son on yılda kıta ülkelerinin ortalama yıllık büyümesi %5 oranında gerçekleşti. Bu trendin devam etmesi bekleniyor. Dünyanın en hızlı büyüyen ilk 10 ülkesinden 6'sı Afrika'da, Afrika ise dünyanın en hızlı büyüyen kıtası. Ekonomik reformlar, üretkenliğin artması, şehirleşme ve iyi yönetişim bu başarının arkasındaki faktörler. Sosyalist ekonomiden kapitalizme geçiş kıtada zenginlik oluşturdu. Bununla beraber kıtada bol bulunan ham maddelerin dünya piyasasında fiyatlarının artması da kıtanın ekonomik gelişimine katkıda bulundu. Son on sene içinde kişi başı reel gelir %30 artarken, yaşam kalitesi hiç olmadığı kadar iyileşiyor.
1980 yılında nüfusun %28'i şehirlerde yaşarken bu oran şimdi %40. 2025'te ise %47 olması bekleniyor. Sıtma vakalarında %34, AIDS'de ise %74 düşüş var. Bebek ölümleri azalıyor, ortalama ömür artıyor. Kıta nüfusunun %34'ü (yaklaşık 313 milyon insan) orta sınıfı oluşturuyor. 2000-2008 yılları arasında okullaşma oranında yoğun seferberlik sonucu okullaşma oranında  %40'ın üzerinde artış var.
2000'den beri ise Afrika'nın dünyanın geri kalanı ise ticareti %200 arttı.
Bu artışta Türkiye'nin de payı var. Afrika'nın atılım yaptığı on yılda, Türkiye ile ilişkilerindeki gelişme de kayda değer oldu.
Osmanlı'nın Kuzey Afrika'ya yayılması 16. yy'ı bulurken, Sahra altı Afrika ile ilişki kurulması 19. yy'ı buluyor. 20. yy'da Türkiye ile Sahra altı Afrika ilişkilerinde kayda değer bir gelişme yok. 1998 yılında kabul edilen Afrika'ya Açılım Politikası sürecinin tamamlanması ise 2002'den sonra AK Parti iktidarı döneminde oluyor.
Türkiye'nin 2005 yılında tüm Afrika ülkeleriyle 9 milyar $ olan ticaret hacmi, 2009'da 15,8 milyar, 2013 yılında ise 23,4 milyar $ oluyor. Türkiye firmaları Afrika ile ticaretini arttırıyor ve Afrika'daki Türk yatırımlarının boyutu önemli bir artış gösteriyor son 10 senede. Bununla beraber Türkiye Afrika'nın kalkınma sürecinde katkıda bulunuyor, yardım programları uyguluyor. 2012 yılında Türkiye'nin yurt dışı yardımlarının yüzde 31.37'si Afrika ülkelerine gerçekleştirilmiştir. Üst düzey temaslar, diplomatik ilişkiler gelişiyor. 2009 yılında Afrika kıtasında Türkiye'nin 12 büyükelçiliği varken, bu sayı bugün 35'e çıkmış durumda.
Polis Akademisi Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi (UTSAM) Başkanı ve Siyaset, Ekonomi ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (SETA) Dış Politika Araştırmacısı, Mehmet Özkan'a göre; "Afrika'yı Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) dönemindeki dış politikanın en başarılı olduğu alan olarak adlandırmak abartı olmayacaktır. Ayrıca Türkiye'nin Afrika politikası, sonuçları itibarıyla Ankara'nın uluslararası etkinlik alanını genişleten ve uluslararası görünürlük, prestij anlamında katkılar sağlayan bir politikadır."
Peki Türkiye-Afrika ilişkilerinde yeni fırsatlar ve tehditler neler? Türkiye, yükselen değer olan Afrika kıtası ile ticaret ve siyaset potansiyelini nasıl geliştirebilir?
Bu soruların cevaplarını yerinden, yani Afrika kıtasından: Etiyopya, Somali ve Cibuti'de aramaya çalışacağım...

> CİBUTİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.