Sakla samanı gelir zamanı: Gıda

A -
A +
Her yıl dünyada yaklaşık 1 trilyon dolarlık gıda ziyan ediliyor. Yani tüketilebilecek gıdanın yüzde 30'u hiç tüketilmiyor. Bu 1,5 milyar tondan fazla gıda demektir. İnsanlar gıda güvenliği ve açlık konularında konuştuğunda genellikle akıllarına kuraklık ve yoksulluk gelir. Halbuki daha çok israf ve ziyan edilen gıdalar akla gelmelidir. Halbuki israf ve ziyan edilen gıdaların aç insanlara ulaştırılması ne kadar iyi olurdu.
Ziyan ve israf edilen gıdaları üretmek için çok büyük miktarda su ve enerji kullanılır. Kullanılan gübre ve pestisitler nedeniyle çok büyük miktarda su ve arazi kirliliği meydana gelir. Hiç tüketilmeyen gıdaları üretmek için ağaçlar kesilir, ormanlar yok edilir ve toprak yok yere kullanılır. Ziyan ve israf edilen gıda, ziyan ve israf edilen su, enerji, arazi ve daha nice şeyler manasına gelir.
Balık ve deniz ürünlerinin yaklaşık yüzde 25'i, süt ürünlerinin yüzde 20'si, hububatın yüzde 26'sı, meyve ve sebzenin yüzde 42'si, etin yüzde 20'si, sütün yüzde 20'si, yağlı tohumların ve bakliyatın yüzde 10'u ve köklerin ve yumruların yüzde 60'ı ziyan oluyor ve israf ediliyor.
Kaybın yaklaşık yüzde 25'i çiftliklerde üretim esnasında meydana geliyor. Diğer bir yüzde 25'lik kısım işleme ve depolama sırasında ziyan oluyor. Çoğu zedeleniyor, çürüyor ve böcekler tarafından yeniyor. Bu gıdayı işleyip, piyasaya toptan ve perakende dağıtımını yaparken de yüzde 16'lık bir kayıp oluyor. En büyük kayıp ise yüzde 35'le tüketim esnasında oluşuyor.
Tüketim esnasında en büyük kaybın meydana geldiği yerler ise sanayileşmiş ve zengin ülkelerdir. Afrika'da tüketim esnasında yiyecek ziyan etme lüksü olmayan fakir ülkelerde ise en büyük kayıp yetiştirme, hasat, işleme, nakliye ve depolama esnasında meydana geliyor.
Tedarik zincirleri savurgan zengin ülkelerdeki gibi iyi olmadığı için kötü tedarik zinciri yüzünden çok kayıp yaşıyorlar. Her şekilde büyük miktarda gıda ziyan ediliyor ve fakir insanlar aç kalıyor.
Yoksul ülkelerde gıdaları taze tutmak için soğutma ve diğer yöntemler nadiren bulunur. Ayrıca fakir ülkelerde gıdalar hazırlanmadan önce böcek ve farelerin gıdaları yemesi gibi daha büyük bir problem vardır.
Bazı fakir ülkelerde harika görünen domates, karpuz, patates, muz, elma ve portakalın açık sandıklara konduğunu ve bunların yüklendiği kamyonların bozuk yollarda zıplaya zıplaya gittiğini gördüm. Sık sık çürümüş ve zarar görmüş gıdalar gördüm. Etler genelde elektrik kesintileri nedeniyle ya da hiç elektrik olmadığı için kesildiği gün yenmek zorunda kalıyor. Aynı şey balıklar için de geçerli. Bazı ülkelerde yiyecek tedarik zinciri nedeniyle yemek yemek oldukça risklidir.
Her gün milyonlarca insan yatağa aç giderken bu kadar gıdanın israf edilmesi çok üzücüdür. Dünyanın her yerinde o kadar çok yiyeceğin kayıp ve israf edilmesi saçmalıktır. Bu kadar çok toprak, su, enerji, hayvan ve bitkinin israf edildiğini düşünmek şok edicidir.
Küçük bir çocukken büyükannem 'sakla samanı, gelir zamanı' derdi. Daha az atık daha fazlasına yeter demektir. Daha çok atık daha azına yeter demektir. Yemek masanızın yemek dolu olduğunu ve birinin gelerek bunların yüzde 30'unu attığını tahayyül edin, o zaman durumu anlarsınız.
Dünyada bu kadar gıdanın boşa gitmesi kötü gözükmüyor mu? Merhamet edilerek bu gıdalar fakirlere ulaştırılabilir. Merhametin zıddıyla ise bu gıdaların çöpe atılmasına göz yumulur ve çok sayıda çocuk ve insan karınları guruldayarak aç kalmaya devam eder...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.