Kaybetmekten korkarsan…

A -
A +

Puan farkının açılmasını istemeyen Mustafa Denizli, savunma anlayışıyla yenilgiye davetiye çıkardı.

 

Olimpiyat’ta dün gece öyle bir 45 dakika oynandı ki;    Muslera, 11 Beşiktaşlıya karşı tek başına Galatasaray kalesini savundu...
Günay Güvenç’i izlemek için ekranın başına geçen anne-babası oğlunu hiç göremedi…
Tolga Zengin, “Bir sandalyeye oturup ben de oynayabilirdim” diyerek hayıflandı…
Uzun lafın kısası; Galatasaray, Galatasaray olalı böyle zulüm görmedi…

3 puana acil ihtiyacı olan taraf Galatasaray’dı.
Ancak kaybederse lige havlu atacağını bilen Mustafa Denizli, en azından puan farkının açılmaması için gol yememeyi düşünen bir taktik anlayışla takımını sahaya sürdü.
Sarı-kırmızılı futbolcular da hocalarının isteğini fazla abartınca, ilk yarı Beşiktaş’ın ezici üstünlüğüyle geçildi.
Devreyle birlikte Galatasaray oyunu biraz dengeledi. Her şey Mustafa Denizli’nin istediği gibi giderken, tecrübeli teknik adam üstüne büyük ikramiyeyi de tutturdu!
54. dakikada Günay’ın acemiliği sonrası Sneijder’in 40 metreden kaleye yuvarladığı gol, sarı-kırmızılı futbolcularda gevşemeye ve savunma disiplininin bozulmasına sebep oldu. Nitekim, golün mutluluğu sadece 2 dakika yaşanabildi.
Önce Mario Gomez, ardından topla ilk buluşmasında Gökhan Töre ağları havalandırarak, Günay’ı bu defa sevinçten ağlattı.

Sonuç olarak;
Korkan değil, cesur olan kazandı…
Anti futbol değil, hak eden kazandı…
Puan farkı Beşiktaş’la 9, Fenerbahçe’yle 8’e çıkan Galatasaray yarıştan çekildi…
2 yıldır derbi kazanamayan Beşiktaş, Fenerbahçe’den sonra Galatasaray’ı da devirdi…
Şu soruyu sormakta da fayda var:
Muslera Beşiktaş’ın, Günay da Galatasaray’ın kalesinde olsa skor acaba ne olurdu?..

MAÇIN ADAMI

Yediği 2 gole rağmen  Fernando Muslera

KIRILMA ANI

G.Saray’ın direncini kıran  Gomez’in golü

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.