Sözde derbi özde kör dövüşü

A -
A +

Tamam, bir Real Madrid-Manchester City maçı performansı beklediğimiz yoktu ama bu kadar da kötü futbolu hak etmemiştik. Sahadaki 22 oyuncunun ortalama piyasa değeri 100 milyon avro üzerindeydi ama gel gelelim izlettirdiklerinin halı saha futbolundan farkı yoktu.
Henüz başlama düdüğüyle birlikte sahaya atılan yabancı maddeler; Oyuncuların kör dövüşü şeklindeki futbolu ve sürekli birbirlerini itiş kakışları; Rakibinin ayağına çok net biçimde basan oyuncunun, faul çaldığı için hakeme isyan etmesi gibi bir sürü tuhaflıklar izledik ilk 45 dakikada.

İrfan’la 10 kişi!
İki takımın da savunmasında önemli eksikler vardı. İsmaillerin siyah beyazlı kulübedeki olanı, diplomasını sorgulatmak istercesine Necip ve Kerem kulübede dururken Kenan Karaman’ı sağ bekte görevlendirdi. Umut Meraş’ın üçlü stoperden biri olarak sahaya sürülmesi bir başka faciaydı. Rakibine göre derbiye daha derli toplu bir on birle çıkan yerli İsmail ise, İrfan Can ve Rossi’nin takımlarını âdeta eksik oynatmasına uzun süre seyirci kalarak, bu müthiş ikramları değerlendiremedi. Tabii dev randevunun bir de hakem boyutu vardı.

Sezonun özeti gibi

Fenerbahçe ile Trabzonspor’un kavgasının zirve yaptığı şu günlerde, bordo mavili takımın yedek kalecisi Erce Kardeşler’in ağabeyi Arda Kardeşler’i derbiye atamak kör göze parmak misaliydi. Ayrıca hakemi de oldukça sıkıntıya düşürecek bir atamaydı. Nitekim, Beşiktaş lehine çaldığı ikinci penaltıyı VAR müdahalesiyle vermesi tedirginliğini belgeler nitelikteydi. Sezonun son derbisi de âdeta sezonun özeti gibi bitti. Büyük oranda futbolsuz ve tatsız. Kör dövüşü şeklinde geçen derbide puanlar paylaşıldı. Sonuç olarak; Ne Kartal üzüldü, ne de İsmail...

MAÇIN ADAMI: Rachid Ghezzal

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.