Bir Kılıç'ın sonu

A -
A +
Babası İstiklâl Mahkemelerinin üç Ali'sinden (Kel Ali, Kılıç Ali, Necip Ali) biriydi ve M. Kemal'in yaveriydi. Dolayısıyla Altemur Kılıç, Cumhuriyet'in ayrıcalıklı ilk nesillerinden biri oldu. En iyi okullarda okudu. Bülent ve Rahşan Ecevit çiftini tanıştıran kişiydi. Neredeyse Türkiye'nin son yüzyıllık serüvenine yaşayarak şahit oldu. TRT, RTÜK, BYEGM gibi kurumlarda kritik görevlerde bulundu. "Köşk'ün çocuğu" olarak koyu bir Kemalistti ve milliyetçiydi. Ancak bu milliyetçiliğinde din tarafı eksikti. Nitekim elinizde tuttuğunuz bu gazetede de uzun yıllar yazdı. AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 senesiydi. Dönemin TBMM Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer'i havalimanında uğurlamaya gitmişti. Yanında başörtülü eşi Münevver Hanım da bulunuyordu. Kemalistler ayağa kalktı, başörtüsü protokole nasıl girerdi! Altemur Kılıç televizyonda "Buna alışamam, Atatürkçülüğe ve laikliğe karşı bir harekettir" dedi. Bunu söylerken ekrandaki unvanında "Türkiye gazetesi yazarı" yazıyordu. Okurlarımız gazetenin telefonlarını kilitledi. Bu olayın ardından gazete Kılıç ile yollarını ayırdı. Kılıç, bir dönem Yeniçağ gazetesinde yazdı. Sonra da hastalıklara düçar oldu. Önceki gün de ölüm haberi geldi. 92 yaşındaki Altemur Kılıç, hayat hikâyesini "Kılıç'tan Kılıç'a" isimli kitapta toplamıştı. Açıkçası hem ülke hem de basın tarihine girecek anekdotlar paylaşmıştı. Onlardan birisini unutamam: "Savaş sona ermiş, Nazi elebaşları Nuremberg'de yargılanmışlar ve çoğu da idama mahkûm edilmişti. O gün idam da edileceklerdi. Yalnız saat farkı yüzünden idamların bilfiil infaz edilmiş olmaları haberini baskıya yetiştiremeyecektik. Yabancı yayınları takip ettiğim için idam senaryosunu Nuremberg Mahkemeleri ortamını çok iyi biliyordum. Galiba Sadun Galip Bey'e 'Bunları olmuş gibi yazayım' dedim, o da kabul etti. Bütün hayal gücümü işleterek idamları tafsilatı ile yazdım. Bu arada Herman Göring'in nasıl idam edildiğini ve idam sehpasına 'Hail Hitler!' diye bağırarak gittiğini yazdım, çok da etkili bir haber oldu. Ne var ki Göring hakikatte idam edilememiş, hücresinde zehir yutarak intihar etmişti. Bu ayıbın altından güç kalktım."   Bir Kılıç'ın sonu   Darbe külliyatı   Meclis'te kurulan FETÖ'nün 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu on günde, çok sayıda kişiyi dinledi. Ama görüşlerine başvurulanların toplam süresi sadece 24 saat olmuş. Açıkçası öyle çok çarpıcı açıklamalar çıkmadı. Nitekim davet edilenler arasında yer alan gazeteci Fehmi Koru, komisyondaki havayı "Ellerinde önceden aldıkları notlar… bildiklerini sandığım konuları bile soruyor da soruyorlar…" diye anlattı. 2012 yılında da Nimet Baş'ın başkanlığında Darbeleri Araştırma Komisyonu kurulmuştu. Dört ay süren çalışmanın sonunda 27 Mayıs'tan 28 Şubat'a uzanan cüsseli bir 'darbe külliyatı’ çıkmıştı. FETÖ darbe girişimi, kökleri itibarıyla diğerlerini bastıracak cinsten. Ama anlaşılan bu sefer "külliyatı" Meclis değil, savcılar yazacak. Zira, çok iyi yazılırsa FETÖ yapılanmasının gerçek yüzü iddianamelerde ortaya çıkacak.   Bir Kılıç'ın sonu   Akıl hocası bizde

Yüz binlerce kişinin katili Beşar Esad, ambulanstaki yaralı görüntüsüyle yürek yakan Ümran'ın bir kurmaca olduğunu söyledi. Bu iddiayı ilk Türkiye'de sol bir gazete ortaya atmıştı. Sonra olayın videosu ortaya çıkınca öylece kalakaldılar. Anlaşılan Esad'ın akıl hocaları bizde...
  Patlayınca haber olur

Başbakan, yakın dönemde 300'e yakın terör saldırısının önlendiğini açıkladı. Bunlardan birçoğu canlı bomba. Allah korusun patlasa haber olur, sorumlu aranır, hükümet köşelerden istifaya çağırılır ama engellense tek sütun yer bulmaz.
  Hasarsız basın toplantısı

Ali Koç diyor ki: "Ülkemizde kutuplaşma var. Hasarsız bir basın toplantısı yapmak o kadar güç ki. Her basın kuruluşu söylediğimi bambaşka yerlere çekiyor. Ama basının da oturup 'biz ne yapıyoruz, ne için yapıyoruz' demesi lazım. O yüzden pek çok sorunu aşacaksak basına çok büyük görevler düşüyor." Son derece haklı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.