Amacı belli saldırı

Türkiye bir defa daha canevinden vuruldu.

Herkes anayasa değişikliğine yoğunlaşmışken Beşiktaş'ta kalleş saldırıyı gerçekleştirdiler. Allah şehitlerimize rahmet eylesin.

Gecenin bir saatiydi ve zamanla yarışıyorduk. Gazeteler baskıya gittiğinde şehit sayısı netleşmemişti bile.

İlk gelen bilgiler 20 yaralı diyordu.

Terörün propagandasını yapmamak için küçük gördük haberi. Birçok gazete de bizim gibi hareket etti.

Hiç şüphe yok, bu katliam gündemi değiştirmeye yönelikti. 

Nitekim Cumhuriyet gazetesi 'sağ'duyulu medyaya "Utanın! Başkanlığı çıkarlarının önüne koyan havuz medyası 38 kişinin şehit olduğu saldırıyı neredeyse görmedi. Havuz medyası için 38 şehit değil, başkanlık ağır bastı" diye saldırdı...

O kalleş katliam, o gece onlar böyle yazsın diye yapıldı.

 

 

 

***

Yıl 1897. Mizan gazetesi: Bu sultanın katli vaciptir, isyan etmek Türklere helaldir.

Yıl 1909. Neşter gazetesi: Kanla tahta geçen, kanla saltanat süren bu büyük padişah, elbette mevkiini kansız terk etmez.

Yıl 2014. Odatv: Bu adam (Erdoğan) kan dökmeden gitmeyecek.

***

Yıl 1905. İçtihat gazetesi: Cuma selamlığına bomba. Hain (padişah) kurtuldu.

Yıl 2016. BBC: Çok büyük hata yaptılar, Erdoğan'ı öldüremediler.

***

Yıl 1902. The St. Paul Globe: Vahşi tiran Sultan Abdülhamid.

Yıl 2016. Washingtan Post: Boğaziçi'nin tiranı Erdoğan.

***

Yıl 1909: 31 Mart darbesi Abdülhamid'in tiyatrosu.

Yıl 2016. 15 Temmuz darbesi Erdoğan'ın tiyatrosu.

***

Ve daha onlarca örnek. Gazeteci dostumuz Mehmet Koca'nın uzun süredir üzerinde çalıştığı bir projesi vardı.

Proje "Yüz Yıllık Terane" ismiyle kitap oldu ve okurlarla buluştu. Taha Ün'ün imzasını taşıyan eser, yakın tarihe mercek tutan bir medya analizi.

Yazar, Sultan Abdülaziz ve Abdülhamid dönemi Osmanlı yayın organları ile yakın tarihimize damgasını vuran gazete manşetlerini, afişleri ve görsel materyalleri​ni yan yana getiriş. Ve ortaya ibretlik çalışma çıkmış.

Dış mihraklar ve onların içerideki kuklaları yüz yıl evvel Abdülhamid Han'a nasıl yüklenmişlerse, bugün de Erdoğan'a aynı şekilde ve neredeyse aynı cümlelerle saldırıyorlar. O gün din adamı kisvesindeki darbecileri nasıl kullanmışlarsa bugün de aynısını yapıyorlar...

 

 

 

TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı, Almanya'da çantasını çaldırıyor. Cüzdanı pasaportu gidiyor. Konsolosluk geçici pasaport çıkarıyor. Ne var ki Alman polisi Bahçekapılı'yı havalimanında alıkoyuyor. Skandalı "Alman ayıbı" diye manşet yaptık. Haber Hürriyet'te de vardı. Onlar "Hırsız Şoku" başlığını kullanmışlar, diplomatik bir skandalı, adi bir vakaya indirgemişlerdi. Elbette bu bakış açısı sebepsiz değil... Hürriyet'in Alman dostluğunun bir ürünü.

 

 

​Aleyna Tilki diye şarkıcı bir kız var. Daha 16 yaşında. Akranları lisede ama o sahneye çıkıyor.

Demek ki neymiş. Mesele yaş filan değilmiş!..

 

* Reha Muhtar Vatan'dan, İsmet Berkan Hürriyet'ten, Ali Nur Kutlu Yeni Şafak'tan ayrıldı. Sessiz sedasız...

* Bir grup Yeniçağ gazetesine saldırdı. Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener'den başkası gazeteye sahip çıkmadı. (Bu arada refiklerimize geçmiş olsun diyoruz)

* Doğan Holding’in Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu geçen hafta FETÖ isnadıyla gözaltına alındı. Muratoğlu'na Ertuğrul Özkök ve Mehmet Yakup Yılmaz'dan önce Ahmet Hakan, Akif Beki, Abdülkadir Selvi (yani mahalleye sonradan dâhil olanlar) sahip çıktı...