"Hayır"ına boyamak

Kadınlar Günü bizde "Kim daha güzel mesaj verecek” müsabakalarına döndü. Son birkaç yıldır firmalar acayip ilgi çekici reklamlar hazırlıyor.

Boyner ve Uludağ Gazoz bu konuda öndeydi.

Bu sene kulvara Filli Boya da girdi. Ama ne girme! Öyle bir reklam filmi hazırladılar ki bildiğin “hayır” kampanyası!

Görünürde, toplumun kanayan yarası olan erken yaşta evliliklere, kız çocuklarını okula göndermemeye, kadın cinayetlerine… temas ediyorlar.

Ne var ki satır aralarında sinsi göndermeler var. Kadınları "kullanmışlar". Hem de edep, vakar, çile, vefa timsali, eli nasırlı güzelim Anadolu kadınlarını…

Tarlada çalışan başörtülü teyzeme “şortlu giymekte ne var?” verdirmişler. Derenin taşıyla derenin kuşunu vurmuşlar yani.

Bu sadece bir reklam filmi değil. Öyle olsaydı firmanın çalışma alanı boya ile ilgili tek bir cümle geçerdi.

Reklam filmini yere göğe sığdıramayan yazarlara gelince...

Kadının sömürüldüğünü yazıyorlar ama bakıyorsun arka kapak güzelleriyle kadınları afişe ediyorlar.

Cinsel tacizlerin artmasından şikâyet ediyorlar, haber siteleri çıplak kadınlardan geçilmiyor.

Kız çocukları okusun diyorlar ama başörtülü kızlara üniversite okumayı çok gördüler/görüyorlar.

Şort diyorlar, şart diyorlar, gak diyorlar guk diyorlar ama minibüste başörtüsü çekilen kız için tek kelime etmiyorlar.

16 yaşındaki evliliklere karşı çıkıyorlar, 16 yaşındaki kızın yarı açık sahneye çıkmasını alkışlıyorlar.

Sömürüyorlar kadını. Kullanıyorlar...

 

 

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, basın toplantısında "Etkinliklerimizi takip etmiyor" diye İhlas Haber Ajansı'nın mikrofonunu kürsüden indirdi.

Sayın Destici'ye sormak lazım.

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu son nefesini verirken yanında İHA'dan başka kim vardı? Kimin muhabiri onunla birlikte şehit düştü?

İHA'nın millî duruşunda milim sapma yok. Eminim Büyük Birlik kadroları da Muhsin Başkan'ın bıraktığı çizgide.

Ama gelin görün ki partinin ismi FETÖ ile bile anıldı.

Bunun müsebbibi Destici'den başkası değil.

Sayın Genel Başkan, İHA'ya atar yapacağınıza kendinizi sorgulayın.

 

 

Posta gazetesi manşetten duyurdu.

Eski Çevre Bakanı Hamdi Üçpınarlar'ın 31 yaşındaki oğlu Mehmet, Ankara'da bakkallık yapıyormuş. Normal bir ülkede normal karşılanacak bir haber bu… Bizde bakan oğlu olmanın beklentisi farklı olduğu için anormal karşılanıp, manşetlere konu oluyor.

Yine aynı gazeteden bir başka haber de oyuncular Fahriye Evcen ve Burak Özçivit'in nişanıyla ilgiliydi.

İki ünlü oyuncu Evcen'in ailesinin yaşadığı Almanya'nın Solingen kentindeki evlerinde mütevazı bir törenle nişanlanmış.

Gazetenin kullandığı başlık şu:

“Fahriye de olsan çeyrek takıyorlar!”

Ne yani, halkın içinden gelen oyuncu ünlü oldu diye geçmişini mi silsin? Sıradan bir akrabası olmasın mı?

Zaten birçok ünlü gerçekle beklenti arasındaki makas açıklığından dolayı bunalımlara giriyor.

 

 

 

Best FM'de Ufuk Karcı'ya konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Pekii, yeni modeli kurduk. Halk seçti cumhurbaşkanını... Başbakan da başkası oldu. Cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı, başbakan başka bir partinin genel başkanı... Asıl kavga o zaman çıkacak" dedi.

Tarihî bir cehalete imza atan Kılıçdaroğlu, bu sözleriyle referandumda oylanacak anayasa değişikliğinden haberdar olmadığını ortaya koydu. İmdadına hemen Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek yetişti. CNN Türk'te katıldığı programda "Kılıçdaroğlu başbakan derken Binali Yıldırım'ı kastetti" dedi. Pası alan CHP lideri ertesi gün "Başkan ayrı partiden, TBMM çoğunluğu ayrı partiden olursa... Asıl gerilim o süreçte başlayacak" diye açıklama yaptı.

Yedik mi? Tabii ki hayır. Deniz değil okyanus gelse o skandalı temizleyemez!

 

 

 

Evet, Hollanda faşizme yenik düşüp diplomasinin dibini buldu.

Evet, Aile Bakanı inanılmaz bir direniş gösterdi.

Evet, TRT ve AA muhabirlerini istenmeyen kişi ilan eden Hollanda basın özgürlüğünden ne anladığını gösterdi.

Evet, televizyon kanallarımız haklı mücadelemizi canlı canlı milyonlara ulaştırdı.

Ama.. ne olur biraz sakin... Canlı yayının suyunu çıkarmayın. İşin aslını öğrenmeden konuşmayın.

Haklıyken haksız duruma düşürecek hareketler yapmayın.