Benim vatandaşım işini bilir!

A -
A +
Sosyal medyada dönen bir iddia var.
Şöyle ki: Yozgat Sorgun'da bir sandıktan silme "Evet" oyu çıkmış.
CHP "Buna imkân yok. Sandık kurulunda bizim arkadaşımız da vardı" diyerek itiraz etmiş.
İlçe seçim kurulu inceleme yapmış. İş savcılığa intikal edince meselenin aslı anlaşılmış.
CHP'li üye "Ben de evet dedim" itirafında bulunmuş.
AK Parti Yozgat İl Başkanı Harun Lekesiz'e 'Anlatılanlar doğru mu?" diye sordum. Başkan, hadiseyi teyit etmedi ancak önemli bir bilgi verdi.
Meğer Yozgat genelinde 26 sandıkta silme “Evet” çıkmış.
Yani, 26 CHP'li sandık görevlisi "Evet" oyu vermiş.
Başkan Lekesiz "Ama" diyor, "5 sandıktan da silme 'Hayır' oyu çıktı. Üstelik o sandıklarda bizim AK Partili görevliler de vardı!"
Bu durum Şener Şen'in "Züğürt Ağa"sını hatırlattı.
Kâhya gelir ve ağaya acı haberi verir: Ağam senin partiye bir oy çıhmıştır!
Arkadan marabalar birbiriyle yarışa girer: "Benim oyumdur agam", "Hayır o benim oyumdur!"
Ağa sorar, "Bir oyu ikiniz verdiniz de benim oy nereye gitti?"
O misal...
Muhalifler kalkmış, "960 sandıktan silme Evet çıktı. Blok oy kullanıldı" diye feveran ediyor.
Hiç gürültüye gerek yok! Benim vatandaşım ne yapacağını bilir!
Benim vatandaşım işini bilir!
 
Batı’nın bölünme kafası
 
Müttefikimiz olduğu iddiasındaki küresel devletlerin aklına "Türkiye" denilince "bölünmeden" başka bir şey gelmiyor.
Referandumdan yüzde 51.4 evet çıktı.
Alman ve Fransız liderler, “hayırlı olsun” bile demeden neticenin Türkiye'de "toplumsal bölünme" işareti olduğunu söylediler.
İngilizlerin yarısı yüzde 51.9 ile "Avrupa'dan ayrılalım" derken; Amerikalıların yüzde 47.5'i Trump'a, yüzde 47.7'si Clinton’a destek çıkarken bölünmüyor da bizimki neden bölünüyor?
Çünkü Batı'da bu fikri sürekli besleyen ve canlı tutan güruhlar var.
Özellikle de medyada.
Türkiye'deki gelişmeler; muhalifler, gazeteciler kaynak gösterilerek ve onların bakış açısı yansıtılarak duyuruluyor. Bu yüzden Batı'da bambaşka bir Türkiye resmi çiziliyor. FETÖ’cüler de bunlara akıl hocalığı yapıyor.
 
Sanki!
 
* "Toplam verginin yüzde 84'ü 'Hayır' diyen illerden toplanmış. Yüzde 16'sı 'Evet' oyu çıkmış illerden" diye yazdılar küstahça... Sanki en çok vergi veren ilk 10 ildeki toplam oyun yarısı "Evet"e gitmemiş gibi…
* “Seçimi kazanan biziz” diyorlar. Sanki yüzde 48.6, yüzde 51.4'ten büyükmüş gibi...
* "Hile yapıldı" diye Avrupa’yı ayağa kaldırıyorlar... Sanki iki gün önce kendileri “Her sandıkta adamımız var. Hırsızlığa imkân yok” dememiş gibi…
* Gurura kapılıyorlar. Sanki yüzde 48.6'lık oyun tamamını kendileri almış gibi...
* “Vatandaşın oyuna sahip çıkacağız” diyorlar. Mühürsüz pusulayı geçersiz saydırıp, halkın oyunu gasbetmek isteyen başkasıymış gibi.
 
İletişim psikolojisi
 
CHP’li Hüsnü Bozkurt’un “Sizi denize dökeriz” sözü hayırcılara, Cumhurbaşkanının danışmanının “eyalet” çıkışı evet cephesine kaybettirdi.
Öyle bir cümle kullanmalı ki hem meramı anlatsın hem de rakibe malzeme olmasın. Her zaman daha iyi bir cümle vardır. Mesela;
Atı alan Üsküdar'ı geçti” mi daha iyi, “Yenilen pehlivan güreşe doymaz” demek mi?
Bence ikincisi…
"Maçı aldık;1-0 veya 5-0 fark etmez" mi daha isabetli bir cümle “Dünyada oyunun kuralı böyle. Artı bir oy alan kazanır” demek mi?
Bence ikincisi…
"Obama bizi aldattı" demek mi seçmen nezdinde iş yapar, "Obama sözünde durmadı" demek mi?
Bence ikincisi...
 
Nice 48 yıllara
 
Türkiye gazetesi bir davadır.
Çıktığı ilk günden bu yana çizgisinden taviz vermemiştir.
Türkiye gazetesi basında müstesnadır.
Sahibi değişmeyen tek gazetedir.
Türkiye gazetesi okuldur.
Muhafazakâr kesimin önemli kalemleri buradan yetişmiştir.
Türkiye gazetesi millîdir.
Marşlarıyla meydanları inleten birçok şair mutfağından geçmiştir.
Türkiye gazetesi istikamettir.
Sütunlarında milletin menfaati aleyhine hiçbir şey yazılmaz.
Türkiye gazetesi sessiz yığınların sesidir.
Nice 48 yıllara...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.