Seyfi, Mehmet ve Kemal... Bir adalet üçlemesi

A -
A +
Üç adam... Üçü de aynı ekolden...
Seyfi Oktay...
Mehmet Moğultay...
Kemal Kılıçdaroğlu...
            ***
90'lı yıllardı...
İlk ikisi peş peşe adalet bakanı oldu.
1991 sonundan 1995 sonuna kadar dört senede kadrolaşmanın kralını yaptılar.
Moğultay çıktı ve "Ben" dedi, "Tuncelilileri, Karslıları, Siirtlileri almayacaktım da MHP'lileri mi, RP'lileri mi alacaktım?"
Beş bin kişilik kadro çıkarttığını açıkladı.
Yargının üst kademesine taşıdıkları hakim ve savcılar, 93'te başlayan ve 2007'de biten karanlık devrin adamı oldular.
            ***
Adalet Bakanlığından evvel Çalışma Bakanlığına getirilen Moğultay, hemşehrisi Kemal Kılıçdaroğlu'nu SSK Genel Müdürü yaptı.
Kemal Bey, 7 yıl kaldı o koltukta. Hısım akraba ile doldurduğu kurumu batırdı.
Ama diğerlerinden çok uyanık çıktı Kemal Bey. Allem etti kallem etti, siyasete girdi, sonra CHP'nin başına oturdu.
            ***
Mehmet Moğultay'ı önceki gün gömdüler.
Seyfi Oktay hayatta...
Kılıçdaroğlu ise sözde adalet için yürüdü, miting yaptı...
Oysa onun adalet anlayışı, abisi Moğultay'dan; "Bize yargıda militan lazım" diyen eski dava arkadaşı Emine Ülker Tarhan'dan; başörtülüleri üniversite kapılarında inim inim inletip yürüyüşe katılan Kemal Alemdaroğlu'ndan bir gıdım bile farklı değil.
 
DİPNOT: Adaletsizliğe uğradığını söyleyenlerin, bu topraklarda zulmün patentini almış bir partiden medet ummaları ne hazin...
 
Ankara'dan İstanbul'a yürüyüşün anatomisi
 
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a yürüyüşünün tek bir sebebi yok. Meseleyi tarih kitaplarında okuduğumuz gibi anlatalım:
Sebepleri:
1-) CHP’nin 16 Nisan referandumunu az bir farkla kaybetmesi... Bu yüzden partide huzursuzlukların baş göstermesi. Kurultay çağrılarının yapılıp, liderlik koltuğunun sorgulanması.
2-)  Seçim sonuçlarını başarılı bulan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni bir hamleyle ‘hayır’cıları bir arada tutup, AK Parti’ye uzak duran sağdaki muhalifleri de kazanmayı düşünmesi.
3-) MİT tırları belgelerini servis eden Enis Berberoğlu’nun tutuklanması. Asıl belge sağlayıcı olan Kılıçdaroğlu’nun operasyonun kendisine uzanma korkusu taşıması.
4-)  Darbe girişiminin ardından kurunun yanında yaşın da yanması... Operasyonların siyasi alana yeteri kadar uzanmaması. CHP’nin bunu kullanmak istemesi.
5-)  CHP içindeki FETÖ’cülerin, darbe heveslilerinin kışkırtıcılık yapması. 15 Temmuz anmalarına karşı manevra ihtiyacının hissedilmesi.
Sonuçları:
1-)  Kılıçdaroğlu, partide liderliğini tescilledi. Parti içi tartışmaları bitirdi.
2-)  Başkanlık seçimlerinin yapılacağı 2019 için ilk işareti verdi. CHP’nin HDP’yle ittifak yapacağını duyurmuş oldu.
3-)  Partisini tartışmalı ve FETÖ operasyonlarına açık hâle getirdi.
4-)  Kılıçdaroğlu kilo verdi.
Dünyada değişmez bir kural vardır: Sonuçlar daima sebeplerin önüne geçer.
Dünkü miting gösterdi ki, bu yürüyüşten murat adalet değildir. Mesele 2019! Sen anlamadın mı?
 
Seyfi, Mehmet ve Kemal... Bir adalet üçlemesi
Yolu belli adamlar
 
- Kemal Kılıçdaroğlu, Doğan Haber Ajansı'nın gönüllü medya sponsorluğunda bir yürüyüşü tamamladı. DHA, günde ortalama 200 ila 250 arası fotoğraf servis etti. Bu, 23 günde 5 bin fotoğraf demek. Para versen bu kadar yapmazlar.
- Kılıçdaroğlu'nu sayfalarına sığdıramadılar. Mesela Cumhuriyet gazetesi son 24 günün 23'ünde yürüyüşü manşetine taşıdı.
- Murat Yetkin, Ayşe Arman, Ahmet Ümit, Ali Sirmen, Uğur Dündar, Levent Gültekin, Aslı Erdoğan, Mustafa Alabora, Ümit Zileli, Bedri Baykam, Mehmet Aksoy, Fidel Okan, Yazgülü Aldoğan, İbrahim Özdabak, Mustafa Döküler... ler ler ler...
Bunlar Kemal Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşüne katılanlar. Erdoğan'ı destekleyenlere mahalle baskısı uygulayalar, CHP'nin yoluna revan oldu.
Kimi "röportaj yapıyormuş gibi çek panpa" cihetinden poz verdi Kılıçdaroğlu ile...
Kimi gülücükler saçarak selfie çekti.
Kimi köşesinde Kemal Bey güzellemeleri yaptı.
Onları eleştirmiyorum. Yaptıklarını yadırgamıyorum. Kızmıyorum.
Çünkü herkes herkesi sevecek, destekleyecek diye bir şey yok. Kişi sevdiğiyle beraberdir.
Kızdığım; bunların köşelerinde tarafsız basın naraları atıp, gazetecilik ahlakı dersi vermeye kalkmaları.
"Yol"unuz belli.
Bal gibi yandaşsınız işte...
Bal gibi sistem yanaşmasısınız...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.