Alma mazlumun ahını!.. -2-

A -
A +
Bütün holding patronlarının aksine o, yalnızca insana yatırım yaptı. İnsanlara hedef olarak ölümü ve ölüm ötesini gösterdi. Herkes yönünü Çankaya'ya çevirirken o, kabristana yöneldi. Hocasının ve hocasının bağlı olduğu Silsile-i aliyye denilen altın yolun yol levhası idi.
Nasıl olmasın ki; hocası, kendi hocalarından imbiklediği aşkı onun kalbine akıtmış ve her birinin mübarek kokusu ona sinmişti. O, öylesine bir hak yolun yol levhası idi ki; diğer iddia sahipleri, 'bize gelin kurutulun!' derken o; 'bir araya gelip, hak kitapları okuyup amel edelim ve hep birlikte kurtulalım!' derdi.
Kendi sonunu bilircesine, her iki sohbetinden birinde: 'nimetin kıymetini bilelim; aksi halde elimizden alınır ve şiddetli azaba uğrarız!' buyururdu. Dışarısı ve içerisi, hemen hiç kimse kıymetini bilmedi! Bülent Ecevit bile, ona; 'Enver Bey! Sen bu ülkenin çimentosusun!' derken; aynı safta gözüken siyasi veya gayr-ı siyasiler ona hep yan gözle baktı!
Kirli emellerine alet edemeyen 'üst akıl' erbabı, derhal 'paralel'ini kurdurdular ve a'dan z'ye her şeyini taklit ettirdiler! Gazete, televizyon, haber ajansı, reklam şirketi, organizasyon, sigorta, katılım bankası, su arıtma cihazı, elektrikli süpürge... vb. İhlas ne yapıyorsa kopyaladılar!
Öyle ki; bir arkadaşım gösterdi: Otomobil satış organizasyonu ile alakalı yanlış bir reklam girmiştik. O satış şekliyle katmerli zarar yazacakken; bizzat Enver Abi farkına varıp bizi vazgeçirdi. Ama kopyacılar, aynı yanlış reklamı; virgülü-noktasına kadar yayınladılar. Değirmenlerinin suyunun nereden geldiği bilinmediğinden zararın farkına bile varmadılar!
Eskisiyle yenisiyle tüm siyasi iktidarlar, İhlas'ın elindeki hizmet imkânlarını alarak 'Paralel'e peşkeş çektiler! Bülent Ecevit-Mesut Yılmaz-Devlet Bahçeli koalisyonu, siyasi linç yaparak İhlas Finans'a el koydu. Finans'ın içindeki 'paralelci' müdürler de batırılışa çanak tuttu!
Buna rağmen, Enver Abi borcu üstlendi; bir kısmı sağlığında ödendi, diğeri ise ödenmeye devam ediyor...
Enver Abi'ye ve İhlas'a bu muameleleri reva görenler (içerisi ve dışarısı ile) iş işten geçtikten sonra uyandılar ki; ba'de harab-il Basra!
Merhum Enver Abiler, ne kadar ahiret dedi ise, bunlar, dünya anladılar! Şimdi ise her birisi dünya ile baş başalar! Ben demiyorum; kendi büyükleri demişti: 'Zalimler için yaşasın Cehennem!'
İbret alınması dileği ile; Enver Abilerin vasiyet şeklinde bir öğüdünü burada yazıyorum:
'Yol, yoldakilerden kıymetlidir! Yoldakiler (yolcular) hoplayabilirler, zıplayabilirler! Bunların hepsi, o yolun hürmetine affedilebilirler. Ama, yolcu yolu kirletirse; onun kurtuluşu ve affı yoktur!'
Enver abiler, mazlum olarak şehiden vefat etti. O, sevdiklerine ve hakikat âlemine kavuştu.
Onun ve hepsinden önemlisi onun davasının zalimleri ise; bakınız; bütün dünya ile el ele vererek Cehennem'e odun taşıyorlar! Kimi gafiller de onları kovalıyor!
'Üst akıl' mı? O, her zamanki gibi; tavşana kaç, tazıya tut diyor!
Enver Abimiz 22 Şubat 2013 günü, yani iki sene önce bizleri bırakıp Dar-ı Beka'ya göçtü.
Daha iki yıl geçmeden; hâl-i pür melalimize bakıp hayıflanmıyor mu? '...Ben size, nimetin kıymetini bilin dememiş miydim? Ayrıca ne demiştim: '...eden kendine eder!'
Ona, mübarek hocasına ve bağlı oldukları altın silsilenin her bir halkasına rahmet; sonsuz rahmet ve mağfiret dileklerimizle.. Ya Rab! Onları, Refik-i A'la'da sevgililer sevgilisi ile buluştur. Amin!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.