Neden en önemli seçim?! -1-

A -
A +

7 Haziran 2015'te yapılacak seçimler, cumhuriyet tarihi boyunca yapılan en önemli seçimler olacaktır. Çünkü, ilk defa bu seçimle millete, gerçek egemenliği sunulmaktadır! Şimdiye kadarki seçimlerde; resmen ve alenen gözbağcılık yapılmış ve millet aldatılmıştır! Zira, bugüne kadarki seçimlerde millete idarecileri seçtirilmemiş; seçtirildiği zannettirilmiştir.

Millet, aldatıldığının şuurunda; lakin, elinden başka bir şey gelmemiş; sandığa git demişler gitmiş, gitme demişler gitmemiş. Sandıktan çıkacakları; yapılan darbe anayasaları ile 'iğdiş' etmişler! Sandıktan tek başına hükümetler de çıkarsalar, netice değişmemiş; zira, davul mahut hükümetlerin boyunlarında asılı iken, tokmak hep başkalarının elinde olmuştur.
Millet, seneler senesi bu psikozu yaşadı. Sürekli olarak, kendini devleti tarafından aldatılmış hissetti. Nasıl hissetmesin ki; devlet, kurulduğu günden beri millete verdiği sözleri tutmadığı gibi, çoğu kez tersini yaptı. 'Dinimiz elden gidiyor, imanımız çalınıyor; vatanımız düşman çizmesi altında çiğneniyor!' nutukları atılarak savaşa davet edilen milletle; İstiklal Savaşı yapılıyor ve düşman ülkeden kovuluyor.

Cumhuriyeti kurmakla övünen CHP (o vakitler adı: Halk Fırkası) 1923-1950 arası, 27 sene tek başına ve tek parti yönetimi olarak iktidarda kaldı. Dini-imanı kurtarmak yerine, milletin dini ve imanı ile oynadı. Ezanı Türkçeye çevirdi, ibadet dilinin Türkçe olması için yoğun gayretler sarf edildi. İmam ve hatip yetiştiren okullar kapatıldı. Kılıçdaroğlu, utanmadan "İmam-Hatip okullarını CHP açtı" diyor. Halbuki 1950 senesine gelindiğinde ülke çapında cenaze yıkayıp defnedecek hoca kalmamıştı. Cenazeler ortada kalmasın diye, 1948 yılında (1946 seçimlerinin acı yenilgisini bildiklerinden!) 6 aylık imam-hatip kursları açtılar; 1950'de Demokrat Parti iktidara gelince, bu okulları açtı ve sayılarını gittikçe arttırdı.

Mahut anayasalarla (1961 ve 1982) bize dayatılan parlamenter rejim tam bir aldatmacadır ve tabir caizse, 'maskeli yönetim'dir. Bu yönetim çeşidi ile Ankara'da demokrasi tiyatrosu oynanmaktadır. Vesayet erbabı, demokrasi piramidini, bilerek ve isteyerek tersine çevirdiler. En üstte ve amir konumunda olması gereken millet, en alttadır ve kimsenin umurunda değildir. Hatta, milletin seçtiği iktidarlara bile, elleri kolları bağlı olarak hükümetçilik oynattırılmaktadır!
Koskoca olması gereken bir devlet sisteminin; ne denli pamuk ipliklerine bağlı olduğunu, bugün bile dehşetle görmekteyiz! Bu nasıl bir devlet sistemidir ki, iki polis amiri, iki asker ve yahut iki savcı ve hakim bu rejimi kökünden yıkmaya cüret edebilmektedirler!

Hangi meslekte olurlarsa olsunlar; üç-beş pervasızın yıkmaya cüret edebildiği devlete devlet denir mi? 1960 İhtilalini Üstad Necip Fazıl; 'yoğurttan bir hükümete mukavvadan bir hançer!' diye anlattığında çoğumuz anlamamıştık; ama şimdi, bu son olayları görünce iliklerimize kadar anlıyoruz.

7 Haziran seçimleriyle milletçe, bu piramidi yerli yerine, yani düz olarak oturtmalıyız. Bunun için de bir partiye anayasayı değiştirebilecek sayıda milletvekilliği vermeliyiz. Bu durumu önleyebilmek için tüm muhalefet partileri âdeta söz birliği etmişçesine, millete yıldızları vadetmekteler.

Bunun sebebi ve iktidar ile muhalefet partilerinin isteği nedir? (Yarın devam. F.B.)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.