CHP ve İmam-Hatip Okulları -2-

A -
A +

CHP'nin varlık sebebi toplumu dizayn etmektir. Yani, hangi hususta olursa olsun topluma dayatmaktır. CHP'ye göre; tabir caizse, halk kendi hâline bırakılırsa, ya davulcuya ya da zurnacıya varır! Bu hâle asla rıza gösterilemez! Biz nasıl istiyorsak halk o şekilde giyinecek; biz nasıl diyorsak halk o şekilde inanacak ve biz neyi beğeniyorsak halk onu beğenecek, biz neyi reddediyorsak halk onu reddedecektir!

1948 yılında; 46 seçimlerinin hezimeti ile CHP, din konusunda önemli bir karar aldı! Bu karara göre; 3-5 aylık cenaze yıkama kursları açılacak ve buna İmam-Hatip Okulu denecek! Bu kurslara katılanlara, felsefe hocalarının eşliğinde dinsizlik aşılanacak! Vaktiyle İngiliz casuslarının yaptıklarını bunlar yapacak ve böylece din kökünden silinecekti!

CHP'nin bu planı tutmadı; zira 1950 seçimleriyle Adnan Menderes iktidara geldi ve İmam-Hatip Okulları gerçek hüviyetlerine kavuşturuldu.

1960 senesinde yapılan ve ondan sonraki tüm ihtilal ve darbelerde hep; CHP zihniyeti hortlatılmıştır. Mesela; 60 İhtilali'nde, Türkiye'nin onca kurum ve kuruluşu dururken; Devlet Başkanı Cemal Gürsel, İstanbul İmam-Hatip Okulu'nu ve İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nü teftişe gelmiştir. Her darbeden sonra İmam-Hatip Okullarının orta kısımları kapatılmış ve Türkiye'deki dînî müesseselerin ve özellikle Kur'an kurslarının üzerine gidilmiştir.

Bu zihniyetin son örneklerini 28 Şubat sürecinde gördük. On beş yaşına kadar Türk çocuklarına din dersi ve Kur'an-ı kerim öğretilmesi yasaklanmıştı. İlahiyat fakültesi mezunlarının din dersi hocalığı yapmalarının önü kesilmiş ve bu mühim iş; yalnızca dinler tarihi, din sosyolojisi ve din psikolojisi derslerinin verildiği eğitim fakültesi mezunlarına verilmişti. O günkü YÖK'ün aldığı ve uyguladığı bu karar; dinsiz din adamı yetiştirmek istemekten başka bir şey değildir! Çünkü; dinin temel ilimlerinin tahsil edilmediği bir okulun mezunlarına din dersi verdirirseniz; ancak dinsizliği aşılamış olursunuz.

Vaktiyle, tek parti döneminde CHP'nin yapmak isteyip de yapamadığını; 28 Şubat süreci yöneticileri de yapmak istemiş; tıpkı o vakitler Menderes'in gelişi gibi, bugün de Tayyip Erdoğan'ın gelmesiyle; bütün bu kötü emeller akamete uğramış ve o zifiri karanlıklardan aydınlığa çıkılmıştır.

Uzun yıllar CHP'nin genel sekreterliği görevini yapan Önder Sav'ın; Hacca gitmek isteyen bir vatandaşa söyledikleri hâlâ hafızalardadır: "... Ne işin var orada? Gidip Araplara para kaptırma! Hem, bakarsın Muhammed seni bırakmaz; boş ver gitmeyi..."

Bu kafanın, dini dizayn etmesini düşünebiliyor musunuz?

CHP asla değişmez; dün ne idiyse bugün de odur. Dün, Kur'an-ı kerim okutmaya çalışan köy hocalarının peşlerine jandarma takıyor; yakaladıklarını işkencelerden geçirip kodeslere tıkıyordu; bugün de Müslüman kızların başörtüsünü yasaklamak için Anayasa Mahkemesi'nin kapısını aşındırıyor!

Unutulmamalı ki; 'onlar istemese de Allah celle celalühu nurunu tamamlayacaktır!'

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.