Şimdi birlik zamanı!

Müteaddit defalar vurguladık sevgili okuyucularım; 7 Haziran seçimleri, şimdiye kadarki hiçbir seçime benzemiyor. Çünkü, bu seçimlerle ya eski düzene devam veya tamam denilip yeni bir Türkiye inşa edilecek. Dikkat edin, eski Türkiye'de milletin kendisi yoktur; millet adına görevden vazife çıkaran mahut vesayet odakları vardır.

Milletimizin kurtuluşu; Başkanlık sisteminde ve insan haklarına dayalı demokratik bir anayasadadır. İşte, 7 Haziran seçimlerinde milletimiz bunun kararını verecektir. Bundan dolayıdır ki, milletimiz için hayati öneme haiz bu seçimlerde ayrılığın ve kısır particiliğin manası yoktur.

Gün, birlik günüdür. Görüyorsunuz sevgili okuyucularım; irili ufaklı tüm partiler, kâh bir araya gelerek, kâh ayrı ayrı olarak, hepsi birden AK Parti'nin karşısında yer almaktadır. AK Parti 12 yıldır iktidardadır ve onca hizmete imza atmıştır. Tüm bunlar milletimizin gözleri önünde cereyan etmektedir.

Bu hizmetleri milletimiz, benimseyerek yaşamaktadır. Bunca muhalefet partilerinin herhangi birisinden; bu iktidar şunu da iyi yaptı Allah razı olsun, dediğine rastlayanınız oldu mu? Peki; sunulan bunca hizmetin (nimetin) kıymetini bilmemeye ne denir? Nankör denir değil mi?
Nankörden millete hayır gelir mi?!

AK Parti iktidara gelinceye kadar bu ülkede vatandaşın kıymet-i harbiyesi var mıydı? Mesele SSK'lı normal vatandaş devlet hastanelerine gidebiliyor muydu; ilaçlarını bütün eczanelerden alabiliyor muydu? Bu ülkede kimsesiz ve sahipsiz insanlara insan gözüyle bakılıyor muydu? Onları insan yerine koyup maaşa bağlayan kim? AK Parti iktidarlarına kadar bu ülkede özürlü vatandaş diye bir tanım ve bunlara sağlanan herhangi bir hak söz konusu mu idi?

Bunlara maaş bağlandı, bakıcı tayin edildi ve periyodik olarak evleri temizleniyor. Diyaliz hastalarının kapılarına ambulanslar gidip alıyor ve merkezlerde yapılan diyalizden sonra tekrar evlerine götürülüyor.

Vatandaşlar sağlıkta bile ayırıma tabi tutulmuş idi; kimilerinin hiçbir sosyal güvencesi yoktu. Sağlık güvencesi olanların hastaneleri bile ayrılmış; oralarda ise tedavi yerine çile ve işkence görüyorlardı. İmkânı olmayanlar hastanelerde rehin alınıyordu.

AK Parti iktidarlarından önce uçakla yolculuk, zenginlerin işiydi. Fakir, uçağı ancak gökyüzünde görebilirdi. Şimdi ise, her tarafta havaalanı ve otobüs fiyatına uçak bileti imkânı sağlandı. Coğrafi konumu müsait olmayan yerlerdeki deniz doldurularak havalimanı yapılıp halkımızın hizmetine sunuldu.

Eskiden hızlı tren Japonya'ya veya Avrupa'ya mahsus bilinirdi; oralara gidenler bu trenleri masal anlatır gibi anlatırlardı.

Masal dünyasının kahramanları artık bu ülkenin insanları.. Otoyolları, metroları, tünelleri, Maramaray'ı ve şimdi de havarayları ile milletimiz hızlı ve konforlu seyahat imkânlarına kavuştu.

Şimdi, birileri kalkıp; bunları bırakıp geriye, eski Türkiye'ye dönelim, diye milletten oy istiyor! Hele şu küsurat partileri yok mu; bunlar ne yüzle oy istiyorlar? Barajı aşma şansı bulunmayan partilere (ki, hiçbirisinin bu imkânı yoktur) atılacak oy, boşa atılmış ve zayi edilmiş demektir!
Aman dikkat!!!