Koalisyon ümidi var mı?

A -
A +
7 Haziran'da çok tartışmalı bir seçim yaşadık. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki sandıklar, âdeta 'şaibe' diye haykırıyor. Buradaki kabahat, sandık güvenliğini teminle görevli iktidar partisinindir. Zaten bu bölgelerde seçimin kaybedeni de iktidar partisi olmuştur. Gaflet içindeki iktidar partisi, âdeta kendisini ayağından vurmuştur.
İç ve dış şer odakları el ele vererek büyük bir oyun oynadılar; iktidar partisi ya bu oyunu görmedi veya gördü de; gerekli tedbirleri almadı. Her iki şekilde de kabahatlidir.
Türkiye'ye karşı, Türkiye'nin istikrarına karşı oynanan oyun tuttu ve sandıktan bugünkü manzara çıktı. On üç yıllık istikrar bittiği gibi; ülke, süratle kaosa sürüklendi. Tam da kurdun sevdiği hava!..
Gezi olaylarında PKK hariç; şer odaklarının tüm melanet yuvaları işbaşı yaparak; iktidarı kaba kuvvetle devirmek istedi. Bu durumu; devletin savcısı olacak adam bile utanmadan dillendirdi ve dedi ki; "Gezi olaylarında PKK da devreye girseydi iş bitmiş; iktidar devrilmişti!"
İşte; 7 Haziran sonrası tatbik mevkiine konulan bu birlikteliktir.
Bu hengame içerisinde koalisyon görüşmeleri sürdürülüyor. Görevi alan Davutoğlu, CHP ile havanda su dövüp durdu. Zira CHP, işe niyetleri bozuk olarak başladı. Baştan 14 maddeyle yola çıktı ki; işin olmayacağı, olamayacağı o 14 maddeden belli idi.
Şu niyet bozukluğuna bakın; iktidar partisi reform ve hizmet derken, onlar 'restorasyon' peşinde. Yani, iktidar partisi diyecekti ki; "On üç senelik iktidarım boyunca, ülkede her şeyi yakıp yıktım; şimdi gel seninle bunları onaran bir koalisyon kuralım." İdama mahkûm ettiği iktidar partisinin ipini de kendisine çektirmek istiyor! Davutoğlu bu oyuna gelmedi ve partisini 'intihardan' kurtardı!
Geride bir MHP kalıyor; onun tavrını ise, başından beri anlayabilmenin imkânı yok! Millet, bize muhalefet görevi verdi deyip kenara çekilmekle kalmıyor; AK Parti ile CHP'nin mutlaka ama mutlaka koalisyon kurmaları gerektiğini ısrarla vurguluyor!
Bir kere millet, hiçbir partiye muhalefet olsun diye oy vermez. İktidar olmaları için oy verir; bu bir! Ayrıca; kurulabilecek bir koalisyon için, o da CHP gibi olmayacak şartlar ileri sürüyor. Cumhurbaşkanı ve aile fertleri ile çok yakışıksız ve ağır itham ve hezeyanlarda bulunuyor.
Bugün saat 14.00'te gerçekleşecek görüşmenin öncesinde bunlar dillendiriliyor. Bir ülkenin başbakanına; 'kendin geleceksen gel; vesayetle geleceksen gelme!' ne demektir?
Niyetlerin bozuk olduğu bu denli gecelerin sabahından, hiç hayır umulur mu?!
MHP'nin ayrı bir tutarsızlığı da; seçimlerden hemen sonra 'erken seçim' deyip; şimdiler de ondan da vazgeçmesidir. Erken seçime hayır, Azınlık hükümetine (seçim şartlı) hayır, Cumhurbaşkanının, anayasa gereği oluşturacağı seçim hükümetine bakan vermem; koalisyona girmem; peki, neye evet?!
AK Parti-CHP koalisyonu da suya düştüğüne göre; evet, neye evet?!
Kaosa öyle mi?!
Ölümden; bunca şehit cenazelerinden de ibret alınamıyorsa ne desek boş!
Bizim dememizden ziyade, millet diyecek; zira o, her şeyi görüyor!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.