ABD: Tavşana kaç tazıya tut!

A -
A +
Ah Obama! Vah Obama! Halbuki ne büyük umutlarla gelmişti. Daha 50-60 sene öncesine kadar; zenciler, beyazların otobüsüne binemiyor ve onların okuduğu okullara gidemiyordu. Bu ülkenin adı ABD idi, üstelik bu ad, özgürlüklerle anılıyordu!

Gerçekte tezatlar diyarı olan bu ülkede zenciler, destansı bir mücadeleye girişti ve insan olabilmenin savaşını yaptı. Başarı kaçınılmazdı; zira medeni dünyanın gözleri önünde bu kepazelik daha uzun süre sergilenemezdi.

Öncesinde; bir zenci ABD Genelkurmay Başkanı oldu, onu kısa bir zaman sonra ABD Başkanlığı takip etti. Bu hâl zencilerin insan olmalarını kanıtlama adına sürdürdükleri ve zaferle sonuçlanan savaşın en zirve noktası idi.

Zenci bir kişiliğin ABD Başkanlık makamına gelmesi, yalnızca ABD’de yaşayan zenci insanlar için değil; dünya üzerinde yaşayan tüm mazlum milletler için bir umut ışığı idi. ABD’de başkanlar, bu görevlerini 4’er yıl olarak ve en fazla iki dönem şeklinde sürdürebiliyor. Böylece, bir zenci liderliğinin ikinci döneminin sonuna gelmiş bulunmaktayız.

Geçen 7-8 seneden sonra geriye baktığımızda; tüm umutların boşa çakarak, tam bir hüsran yaşadığımızı söyleyebiliriz. Bunun sebebini zenci olan Obama’nın şahsından ziyade, ABD’nin derin devletinde aramalıyız.

Geçen bu süre zarfında; Cumhuriyetçilerle Demokratların bir farklarının olmadığı görüldü.

ABD’nin dış politikalarının Yahudi ve İsrail endeksli olduğu ve iktidarda ister Cumhuriyetçiler ve isterse Demokratlar olsun; bu durumun değişmeyeceği; nitekim değişmediği apaçık ortadadır.

Yalnızca Irak ve Suriye eksenine bakın; ABD’nin sergilemiş olduğu 'gel-git’li politikalardan; dostlarını (!) nasıl yalnız bırakıp üzdüğü ve düşmanları (!) ile nasıl el ele verip onları sevindirdiği aşikârdır.

Rusya, Suriye’yi işgal ediyor ve Türkiye’ye karşı PKK kartını alenen açıp oynuyor; ABD bütün bunlara göz yumuyor. Ne adına? Kürdistan adına! Ne adına? Suriye’nin ve Irak’ın paramparça edilmesi ve bütün bunların neticesinde İsrail’in güvenliğinin sağlanması adına...

İsrail elbette ki, güçlü komşuları olsun istemez. Mahut durum, İsrail’in gökte arayıp yerde bulduğu bir fırsat. Ve bütün bunlar zenci Obama’nın Başkanlığı döneminde yapılıyor. ABD’nin tek yaptığı şey; tavşana kaç tazıya tut demekten ibaret..

Bu durumu fırsat bilen KGB kökenli Putin, lideri olduğu Rusya’yı yaydıkça yayıyor!

Belli ki, irili ufaklı tüm şer güçler (terör örgütleri ve bunların yandaşı devletler) İslam düşmanlığında ve Müslümanları parçalamak için birbirine kırdırmakta anlaşmışlar ve ortak politikalar sergiliyorlar.

Sözde İslam ülkelerinde böyle başlar olduğu müddetçe, şer güçlerin oyunları ve galebe çalmaları daha çok sürer; ve daha uzun süre İslam diyarlarında kan ve gözyaşı akmaya devam eder.

Dün İngilizler, bir varil petrol için onca Müslüman kanını akıttılar ve insanca zayiat olmadığını söylediler! Bugün el ele verdiler ve aynı gaye uğrunda Rusya’yı ve içimizdeki beyinsizleri maşa (piyon) olarak kullanıyorlar!

Böylece; ABD’de her Obama’nın gelişi ve gidişi, tüm umutların yitirilişi ile biter!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.