Pazar yazıları -35-

A -
A +
İmam-ı Rabbani Hazretleri Mektubat’ının 1. Cilt, 312. Mektubunda şu tespiti yapar:
"... Büyük müctehidler, Resulullah’a (sallallahü aleyhi ve sellem) yakın zamanda oldukları ve ilimleri ve takvaları ve vera’ları çok olduğu için, hadis-i şerifleri biz cahillerden (uzak düşmüşlerden) daha iyi bilirler, anlarlar. Ve onların sahih oluşunu, gayrı sahih oluşunu, nesh edilip edilmediğini (hükmünün kaldırılıp-kaldırılmadığını) bizden daha iyi bilirler."
Malum: Dinî ilimler nakil esasına dayanır. Kaynağı vahiydir ve bu vahye (Cenab-ı Hakk’ın bildirmesine) muhatap olan sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamdır. Âlemlerin övüncü olan o yüce Peygamber aleyhisselam, vahyin kuldaki tecellilerini ve yine kul planındaki yansımalarını en üstün ve en güzel örnek olarak göstermiştir.
Dolayısıyla Cenab-ı Hakk’ın istediği kâmil insan modeli; her bakımdan bütün beşerî üstünlükleri taşıyan Muhammed aleyhisselamdır. Yüce şahsiyetiyle yaşadığı cemiyete, bilfiil örnek olmuş ve onlardan en ideal insan toplumunu meydana getirmiştir. Öyle ki; kendi yüce şahsiyetine benzettiği insanlar, (Eshab-ı kiram-büyük dostlar ki, her biri O’nun aleyhisselamın sohbetiyle kemale ermiştir) olarak temayüz etmiş ve bu örnek hayatları ile yaşadıkları döneme; Asr-ı seadet denmiştir.
Dinî ilimler kaynağına gidildikçe kıymetlenir. Yani; berrak olup, en doğru hâlde bulunur. Kaynağından günümüze geldikçe karışık ve bulanık olur. Çünkü; bu ümmetin en seçkinleri, Resullullah aleyhisselamın devrinde yaşayanlardır; sonra, bunlardan sonraki devirde gelenlerdir ve bundan sonra da, bunları takip eden devirde gelenlerdir. Bu ilk üç asrın insanlarının üstünlüğünü sevgili Peygamberimiz aleyhisselam bildirmiştir.
Bunun sebebi gayet açıktır: Haramlar, sonraki asırlarda olduğu gibi çoğalmamış ve kalpler berrak ve tertemiz olarak; aldığı bilgileri aktarmıştır.
Vahiy bir anda inip kesilmedi; 23 sene boyunca peyderpey indi. Bunun da sebebi; vahyin, yaşayan, dinamik bir cemiyete gelmiş olması idi; vaki ihtiyaçlara cevap teşkil ettiği gibi, Kıyamet’e değin olabilecek ihtiyaçlara da ayrıca cevap teşkil etmeliydi.
Her şeyi en iyi bilen Allahü teala, kullarına bildirmek için; onların arasından en üstününü Resul seçerek görevlendirmiş; O aleyhisselam da, hem şahsında ve hem de yaşadığı cemiyette; arzu edilen hâlin tatbikatının (pratiğinin) en güzel örneğini vermiştir.
Şu hâlde; kendilerinden sonra gelecek nesiller için en ideal örnek toplum; Hulefa-i Raşidin devrini de içine alan Asr-ı Seadet dönemidir ve din bilginleri için bu devir eşsiz bir laboratuvardır.
İşte; sonraki asırlardaki âlimlerin en kıymetlileri; mahut nakilleri esas alıp onları bilerek tespit eden ve kendilerinden sonrakilere eksiksiz nakledenlerdir. Cenab-ı Hakk hepsinin çalışmalarına bol bol ve güzel karşılıklar versin. Amin!
Bakınız; İmam-ı Muhammed Ma’sum Hazretleri, Mektubat’ın 5. Cilt, 67. Mektubunda ne buyuruyor:
"Allahü tealanın indirdiği her âyet-i kerimenin bir zahiri ve bir batını vardır ve her bir harfin bir hududu vardır. Ve her bir hududun da bir manası vardır."
Vahye muhatap sevgili Peygamberimiz aleyhisselam olduğuna göre; âyet-i kerimelerin murad-ı ilahisini en iyi bilen kendisidir ve ondan sonra da bunları bildirdiği Eshab-ı kiramıdır (yakın arkadaşlarıdır). Allahü teala hepsinden razı olsun!
Günümüz şaklabanları -ki, din âlimi olarak kendilerini tanıtıyorlar- hayâsızca hadlerini aşarak; "onlar eski çağların insanları; neyi ne kadar bilecekler ki? Hepsinden iyisini, şu modern çağda biz biliriz!" diyerek ve kafalarında uydurdukları bir dini anlatarak; insanları da İslamiyet’ten çıkarmaya gayret ediyorlar.
Sevgili Peygamber efendimizin (aleyhisselam) pek yerinde olan teşhis ve tespitleri ile "Cehennem ehlinin köpekleri olacak" bu ahir zaman din hokkabazlarına asla itibar edilmemeli ve aldanmamalıdır!
Dinimizi mutlaka Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından öğrenmeliyiz. Hakikat Kitabevi’nin yayınları bulunmaz hazinedir; vesselam!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.