Pazar yazıları -60-

A -
A +
Kur’ân-ı kerimde azap âyetlerinin çokça zikredilmesi, Cenab-ı Hakkın rahmet denizinin sonsuzluğuna işarettir. Zira her ikaz ve tenzir (korkutma), te’dibe (edeplendirmeye) ve ıslah etmeye (düzeltmeye) yöneliktir. Allahü teala, kullarına çok acıdığı için, onları çokça uyarıyor.
Burada şöyle bir soru sorulabilir: Peki o hâlde; Allahü tealanın kullarını dünyada ve ahirette cezalandırması ve hatta ateşte yakması nedendir?
İyi düşünülürse, bütün bunların yani; dünyevi ve uhrevi cezalandırmaların hepsinin, bir temizleme ve rahmet olduğu görülür.
İmam-ı Rabbani hazretleri (kuddise sirruh) 1. Cilt 97. Mektupta; "… İnsanın yaratılmasına sebep, emrolunan ibadetleri yapmaktır. İbadetleri yapmak da imanın hakikati olan, yakini elde etmek içindir. Hicr suresi, son âyetinin meal-i şerifi de, belki (Yakin elde etmek için Rabbine ibadet et!) demektir… Sanki, ibadet yapmadan önce olan bu iman, imanın kendisi değil, görünüşüdür. Âyet-i kerimede, (yakin elde etmek için) yani (imanın kendisini elde etmek için) buyuruluyor. Sure-i Nisa 135. Âyetinde de mealen, (Ey iman edenler! İman ediniz!) buyuruldu. Bunun manası, (Ey imanın suretini edinenler! İbadet yaparak, imanın kendisine kavuşunuz!)dur.
Allahü tealaya kulluğun (ibadetin) nasıl olacağını biz bilemeyiz. Bu yüzden onca Peygamberler (aleyhimüsselam) gönderildi. Her Peygamber, kendi zamanında ve muhitinde, yaşadığı kavminin en üstün ve örnek şahsiyetidir. Bizim Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam ise, bütün zamanların; gelmiş ve gelecek tüm insanların her bakımdan en üstünüdür. Yani, kulluğun zirvesidir.
Hazreti Aişe validemiz (radıyallahü anha), sevgili Peygamberimiz için; ‘Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) her durumda Allahü tealayı zikrederdi’ ve ‘O (aleyhisselam), Kur'ân-ı kerimi yaşardı’ buyurur."
Yine İmam-ı Rabbani hazretleri (kuddise sirruh) 1. Cilt, 9. Mektupta; "... Abdiyyet, kulluk makamı, her makamdan daha üstündür… Sevilenleri bu makama indirmekle şereflendirirler. Sevenler, görmenin zevkinden tad almaktadır. Kulluğun tadını almak ve ona alışmak ise, sevgiliye kul olmaktadır. Onlar kulluğa alışarak bu devlete kavuşturulur. Bu ni’metle şereflendirilir. KULLUK MEYDANINDA YARIŞANLARIN BAŞI, DİN VE DÜNYANIN EFENDİSİ, GEÇMİŞLERİN VE GELECEKLERİN EN ÜSTÜNÜ VE ÂLEMLERİN RABBİNİN SEVGİLİSİ OLAN MUHAMMED ALEYHİSSELAMDIR. Bir kimseyi, ihsan ederek, acıyarak bu devlete, bu ni’mete kavuşturmak isterlerse, ona Resulullaha tam uyabilmek ni’metini verirler. O servere (aleyhisselam) uymakla, o yüksek makama ulaştırırlar…" buyurur.
İbadet etmek (kullukta bulunmak); gerçek imana kavuşup Allahü tealayı bilmek; O’na yekin elde etmek içindir. Şu hâlde, emredilen bütün ibadetler; Cenab-ı Hakkın sonsuz merhametinin bir nişanesi olarak, insanın kendisi içindir.
İbadetiyle, Allahü tealaya en ziyade yakin elde edip, ‘kulluk meydanında yarışanların başı’ olan sevgili Peygamberimize (aleyhisselam) Cenab-ı Hakk, YASİN diyerek hitap etti.
Kulluğun zirve makamı olan ‘YASİN’i, Seyyid Abdülhakim Efendi hazretleri (kuddise sirruh) şöyle açıklıyor: "Ey bahr-i yakinimin sebbahı olan habibim Muhammed (alehisselam)." Yani; ey bana en ziyade kulluk (ibadet) yapan ve beni en iyi bilip anlayan habibim Muhammed aleyhisselam. Yakin deryasının dalgıcı; Allahü tealayı en iyi bilen ve anlayan… Kulluğun zirvesi… Habibullah…
Bundan dolayıdır ki: "…İki cihan saadetine kavuşmak, ancak, dünya ve ahiretin en yükseği olan Muhammed aleyhisselama uymakla ele geçebilir." İmam-ı Rabbani hazretleri, 1. Cilt 41. Mektubun sonunda; "...Sevgilinin ahlakı, sıfatları, her nerede bulunursa orası da sevilir. Al-i İmran suresinde, (benim izimde yürüyünüz! Allahü teala sizi sever) mealinde 31. Âyet, buna işaret etmektedir. O hâlde, O’na (sevgili Peygamberimize aleyhisselam) uymaya çalışmak, insanı Mahbubiyyet makamına kavuşturur. Aklı olanların, iyi, doğru düşünenlerin zahirleri ile, batınları ile Habibullaha (aleyhissalatü vesselam) tam uymaya çalışması lazımdır" buyurur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.