Hint kelebeği uçamadan

A -
A +
Hepimizin anlaşılmaya ihtiyacı var, ama anlamaya mecalimiz yok sanki. Kimse birbirini dinlemiyor.Karşılığı olmayan duaları okur gibi mırıldanıyor bir kısmımız. Konuşursak, söylersek yanlış anlaşılma ve mahallesinden dışlanma korkusuyla.Kimi de haykırmakla kalmıyor, çıkardığı sesin desibeliyle kendini bile işitemez hale geliyor. Daha da ileriye gidip yeni "öteki"ler ortaya çıkarıyor.Özgürlük kavramı aşındırıldı epey. Nefret objeleri o denli çoğaltıldı ki hayatımıza değen her soruna bu gözlükten bakılır oldu. Cemil Meriç özgürlüğü, konduğu çiçeğin rengini alan Hint Kelebeğine benzetir. O çiçek Türkiye'dir. Taç yaprakları, gövdesi, tohumu ve kokusuyla bize ait, bizdendir; Vatandır.Tanıyor muyuz?"Benim de sorularım var" diyebiliyor muyuz?Malûm. Son teknolojiyle üretilmiş cihazların evlere girmesiyle kamusal ve özel alan arasındaki o kalın çizgi ortadan kalktı. İnsanlar sosyal medyayla iktidarlara karşı güç savaşına girdiler. Twitleri izleyen "bilgi sahibi" oldu. Bu hâl, kâğıda basılı yayınları okumanın yerini aldı. Oysa, bizi kolektif veri yığınından çekip çıkarabilen bir okuma türüdür gerçek okuma.Gazeteyi gazeteden okumak da dâhil.Türkiye'de yazabilmek ve gazeteden okunabildiğini hissetmek işte bunun için önemliydi.Gazete'mde siyaseti, benim de kaçırmadığım yazarlardan takip ediyorsunuz zaten.Bu yüzden bana ayrılan yerde siz olacaksınız. Hayatınıza dair ne varsa; acılarımız, mutluluklarımız, kaygılarımız, önerileriniz, tanıklıklarınız, tanıdıklarınız, sanatımız, zenaatimiz, sokağımız ya da konu komşumuz. Yaşadığımız şehrin kıyıda köşede kalmış bir serüveni belki de. Kısaca bu sayfada, iyi ya da kötü, hoş ya da nahoş; sizin hikâyeleriniz olacak.Yapacağımız şu:Değerler toplamına bir tuğla daha koymak. Ve nedenlerine bakmayı ihmal etmeden çözüm arayışına katılıp katkı sunmak. Yapabilirsek ne mutlu.
 
 Fatma Karademir, Yurtdışı Akraba Topluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç'ı ziyaret ederek çocuğu konusunda yardım istedi.
DEVLET ÇOCUĞUNUZUN DİNİNİ DEĞİŞTİRİRSE
Hiç şaşırmayın, bugün böyle bir dram yaşanıyor Almanya'da. Fatma ve Tuncay Karademir'in Alman Gençlik Dairesi'nce(Jugendamt) 11 aylıkken uydurma bir sebeple ellerinden alınan ve bir Alman aileye verilen 8 yaşındaki kızları Edanur'un dini değiştiriliyor.Aile 7 yıldır mahkeme kapılarını aşındırmakta. Nedense açtıkları her davayı kaybediyorlar. Jugendamt'ın, Alman yasaları gereğince çocuğu Türk koruyucu aileye vermesi gerekiyor ama nafile. İki hafta önce mahkemeden gelen bir yazıyla aile tam anlamıyla yıkıldı. 8 yaşındaki kızı Edanur, meğer "din değiştirme kararı" vermiş. Hıristiyan olacakmış kısaca. Koruyucu aile "Edanur'un bu isteği üzerine" dava açmış, mahkeme de kabul etmiş.Bu kepazelik Avrupa medeniyetinin tam ortasında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9. Maddesi çiğnenerek yaşanıyor. Bir Alman hâkim, kendi ülkesinin yasalarında bile reşit olma ve din değiştirme yaşı 14 yazdığı halde bu davayı kabul edebiliyor.Peki biz ne yapıyoruz?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.