Süleyman Demirel'in darbe ve Patagonya ıstırabı

A -
A +
"Genelkurmay ve MİT, Patagonya'da herhangi bir depremi bile tüm detaylarıyla sana bildirir ama bir yandan da altınızı oyar, bundan haberiniz olmaz. Ben 11 Eylül akşamı saat 17.00'de evime gittim. Ertesi gün baraj açılışları vardı. Fakat 12 Eylül beni Zincirbozan'a götürdü."Tahmin ettiniz, bu sözlerin sahibi Başbakanlığı döneminde iki kez darbeyle indirildikten sonra başarıyı darbecilerin kenarında durarak yakalayan eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel.Dün TESEV'in hazırladığı "Ergenekon'un öteki yüzü: Faili meçhuller ve kayıplar" başlıklı araştırmasının açıklandığı panelin konuşmacılarından biri, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Başkanı Nimet Baş'tı. Demirel'in bu sözlerini o aktardı. Komisyona bilgi verirken anlatmış.Bugün MİT'in ve Genelkurmay'ın kendi sınırları içinde ve hükümete bağlı olarak çalışmasından neden rahatsız olunduğunu açıklamaya yeten bir anekdot bence.Bu arada raporla ilgili ayrıntılı bilgi http://www.tesev.org.tr adresinde mevcut. Gülçin Avşar'ın çok önemli ve çarpıcı bilgileri içeren bir çalışması. Nur Kırmızıdağ ve Koray Özdil de katkıda bulunmuşlar.Olan biteni hatırlamak için iyi bir zaman.

      Tartışma programlarındaki adaletsizlikAVUKATIN KARŞISINA GAZETECİ Mİ ÇIKMALI?
Haber televizyonlarındaki tartışma programlarında, örneğin Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat vb. davalar konu edildiğinde savunma avukatları ekranları dolduruyor. Karşılarına da gazeteci ya da akademisyenler getiriliyor. Tabii tartışma hukuki ayrıntılara geldiğinde dava dosyasına kendi çıkarları açısından hâkim olan avukatlar, gazeteci ya da akademisyenlerin karşısında avantaj elde ediyorlar.Üstelik bu durum, devam eden dava sürecinde taraflardan biri lehine ortam oluşturuyor.Çözüm ne derseniz hemen söyleyeyim.Dava avukatının karşısına davanın savcısını çıkarırsınız."Ee yok artık, daha neler" mi dediniz?Zaten tahmin etmiştim. Bence de olmamalı ama o vakit avukatlar da olmamalı.Savunma avukatları tek şartla yer alabilir tartışma programlarında: Eğer karşılarında davaya müdahil avukat varsa.Prensip bu olmalı.Ne dersiniz?

Kimi dış politika yorumcularındaki akıl açığı
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriyeli yetkililerle görüştü.Yorum:"Türkiye'nin işi bundan sonra çok daha zor. Ülkemiz hükümet sayesinde komşularıyla ilişkilerinde yalnız kaldı."İsrail, Kıbrıs Rum kesimiyle turizm anlaşması yaptı.Yorum: "Bundan sonra Türkiye İsrail'den turist beklemesin. İsrail ile ilişkileri bozmaya değdi mi?"Böylece sürüp gider.Ve son olay.Cenevre'de 5+1 adı verilen toplantıda İran'ın uranyum zenginleştirme programını yüzde 20'den yüzde 5'e çekmesiyle ilgili varılan anlaşmanın ilânı. İran'a 7 milyar Dolarlık da bir para girişi olacak.Yorum: "Keşke o masada Türkiye de olsaydı. Bakın BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a destek verdi ama masa dışında bırakıldı gene. Türkiye destek verdiği İran'ın kazığını yedi. Türkiye yine yalnız kaldı."Bu mudur dış politika yorumculuğu? Televizyonlarda dinlediklerim beni dehşete düşürüyor.Her dış gelişmeden sadece Türkiye'nin zarar edeceğini söyleyebilen bir fikri üretebilen akıl açığı nasıl kapatılacak?Ekonomi yazarı Şeref Oğuz'un deyimiyle ekonomi yazarları şimdiye dek Türkiye'de çıkan 2 ekonomik krizden 8'ini bilebilme başarısını gösterdi.Kimi dış politika yorumcularının da onlardan farkı yok.

O sadece Mehmet Öz'ün babası değil
Dünyaca ünlü Mehmet Öz'ün babası olarak biliyoruz Mustafa Öz'ü.
Ama oğlu kadar olmasa bile Amerikan tıp dünyasında hayli isim yapmış bir cerrah Mustafa Öz.Konya'nın ücra Bozkır'ından çıkarak bugünlere gelen bir hayat.Gazeteci Esra Tüzün'ün, Mustafa Öz'le yaptığı, titiz, su gibi akan nehir söyleşisini ancak okuma fırsatı bulabildim.Müthiş anıları var. Çok çarpıcı ve film hikâyesi gibi. Ama Mustafa Öz'ün parayla ilgili bir sorunu var sanki ve bu kitaba epey yansıyor. Sebebini de kitapta buluyorsunuz.Mustafa Öz tam anlamıyla tırnaklarıyla kazıyarak iki yalı sahibi, çok zengin bir cerrah olmuş. Bonus olarak da Mehmet Öz'ün babası.Okuyun derim bu kitabı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.