Şu anda beddua etmek "in" ama... Biz yine de yeni yılda ülkemiz için dua edelim

A -
A +
Bir hafta sonra 2014'e gireceğiz. Herkes birbirine iyi bir yıl ve mutluluk dileyecek.Bilmiyorum, yeni bir yılın hazırlıklarını yaparken "beddualarla yaşamaya mı hazırlanalım yoksa duaları mı tercih edelim?" ikilemi içindeyiz.Ben kimseyi beddua ederken görmemiştim. Açıkçası korktum. "İnsanda insanlığın tüm halleri bulunur" diyen Montaigne'in sözlerini hiç aklımdan çıkarmasam da, kim olursa olsun, bir insanın içine düştüğü bu hal, beni kaygılandırdı.Sonra aklıma o Kızılderili atasözü geldi:"Güce ihtiyacım var ama kardeşimden fazla değil. Güç, bana en büyük düşmanım olan kendimle savaşmak için gerekli..."Ve sonunda beklenen oldu.Şimdi bu bedduanın, âdeta Pulp Fiction (Ucuz Roman) filminden bir görüntü gibi algılanıp üzerine çeşitli efektler konularak makaraya alınmasını izliyorum. Bedduayla ilgili espriler, videolar sosyal paylaşım sitelerinde gırla gidiyor. Üzülüyorum aslında. Kim beddualarıyla anılmak ister ki?Bu sebeple herkes kendi kültüründe, kendi dininde nasılsa, ülkesi için dua etsin yeni yıla girerken.Size, biri Amerika'yı, diğeri de Rusya'yı kuranların soykırıma tabi tuttuğu iki halkın; Kızılderililerin ve Çerkeslerin dualarından örnekler vereyim.Çerkeslerin pagan dönemlerinden kalma eski bir duası vardır."Tanrım, tüm insanlara ve halklara mutluluk ver, ama lütfen bizi de unutma!"Sonraki yüzyıllarda Çerkesler İslamiyet ve Hristiyanlık gibi semavi dinleri seçmeye başladığında bu dua, diğergâm olmanın gereği olarak devam etti gitti ve dönüştü:"Yeni yıl evlerimize iyi nasipler getirsin. Dünya barış içinde olsun. Hastalıklardan uzak, ocağımızda bol rızık, gönlümüzden geçirdiğimiz iyi şeylere ellerimiz ulaşarak, mutluluk içinde yeni yılı geçirmeyi Allah'tan diliyorum. Amin!"Diğer dua da Kızılderililerden."Tanrım beni yavaşlat! Aklımı sakinleştir, kalbimi dinlendir. Günün karmaşası içinde, bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükûnetini ver. Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belleğimde yaşayan akarsuların şarkısıyla yıka. Bana; bir çiçeğe bakmak için, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret. Ve hepsinden önemlisi: Tanrım, bana değiştirebileceğim şeyler için 'cesaret', değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmem için 'sabır', ikisi arasındaki farkı bilmek için 'akıl' ver."

Kalem erbabı yine sertleşmekteFİKRİN VE HAKİKATİN VARSA KÜFRETME
Böylesi zamanlarda kalem kavgaları hızlanır. Bakıyorum epey sertleşti de. Fikrin ve hakikatin yoksa, sahte gerçekler imal edip yutturabilmek istiyorsan kolay bir yoldur hakaret. Aslında öyle sanılır.Ahmet Hakan Coşkun bile bundan iki hafta önce, sırf  "Yargıda, emniyette çeteleşme ve cunta var" dediği için Yeni Şafak Yazarı Cem Küçük'e kızarak "şebelek" diyebildi. Sonuçta şu karanlık operasyon gerçekleşti.Müşterisi çoktur bu türün. Eskiden de hayli meraklısı vardı.Kütüphanemde Emin Karaca'nın Türk Basınında Kalem Kavgaları adlı kitabı gözüme ilişti. Şöyle bir karıştırıp baktım. Onlar da farklı değilmiş. Bugün, dünün anlı şanlı yazarları olarak andıklarımızın da epey ağzı bozukmuş doğrusu. Birkaçını derledim.1959 Aralık ayı. Peyami Safa Aziz Nesin'e "Habis, kuş beyinli" diyor, Nesin ise Safa'ya "Dolandırıcı, uşak kalem, jurnalci ve dedikoducu."1960'lı yıllardan... Akşam'la Son Havadis arasındaki kavgadan: "Birtakım deyyuslar, çanta hırsızları, kızıl salyalar saçanlar, yılışıklar vb."Yıl 1962. Bedii Faik'ten Necip Fazıl'a: "Bir kudurganı itlaf."Ve Necip Fazıl'ın cevabı Son Posta gazetesinden "Çerçeve" sütununda "Babı Adi Tipine" diye başlıyor.15 Ocak 1988. Uğur Mumcu yazısını Çetin Altan'a ayırmış ve ona "Sirk politikacısı" diyor.Üç gün sonra Ahmet Altan'dan Uğur Mumcu'ya cevap: "Ajan!"Hadi, bu yazının bir de kıssası olsun:Edepli, zekice yazan, hakareti bile kadife kutulara saklayıp aktarabilen, espritüel yetenekleri görmek atışmaları zevkli kılıyor. Gerisi lâf.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.