Nedenini fazla bekletmeden yazayım.
Alman Devleti, son 17 yılda tam
551 bin 692 göçmen çocuğu yurtlarda ve Alman koruyucu aileler yanında "koruma" altına almış.Korkunç bir sayı. Almanya bunu yaparken çok gerçekçi nedenlerle sureti haktan yana davrandı şüphesiz. Şiddet gören, dışlanan, terk edilen çocuklar da dâhil bu sayıya.Ama bilin ki yaklaşık 552 bin göçmen çocuğun en azından 400 binine bu yöntemle
dili, dini, kültürü ve ailesiyle ilişkileri kaybettirildi. Yani
şimdiki Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın deyimiyle
asimile edildi.Bu bilgiyi aktaran Almanya'daki Umut Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay'a sordum "Ne kadarı Türkiye kökenli çocuklar" diye. Bunu tahmin etmenin güç olduğunu belirtiyor. Ama
Türkiye kökenlilerin Almanya'daki en kalabalık göçmen nüfusuna sahip olduğu dikkate alınırsa artık varın siz hesap edin.Alman Devletini bu sebeple bir kez daha kutluyorum; tereyağından kıl çeker gibi, hem ileride başına
"bela" olabileceğini düşündüğü
göçmen sorununu azaltabilmek, hem de onları
asimile ederek kendi
demografik sorununa çözüm bulabilmek konusundaki başarılı çalışmalarından dolayı.Zaten 21 Aralık'tan bu yana devam eden
Hamburg ayaklanmasını dünyanın gözünden saklayabilmelerine de şaşmıyorum. Dünya medyasındaki kuzu sessizliğini saymıyorum. Hamburg'da olan biteni görmeyen Alman medyasının böyle bir asimilasyonu görmemesi de çok doğal. Zaten Neo-Nazi cinayetlerine de
"dönerci cinayetleri" dememişler miydi hep birlikte.İşte bizde kimi çevrelerin örnek aldığı ülke ve medyası.
GURUR DUYULACAK TABLOBizim ülkemizde de
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı var. Onlar da aynı şekilde, şiddet gören, dışlanan, sokağa bırakılan, terk edilen çocuklara sahip çıkıyor, bağrına basıyor. Ama Almanya gibi onları asimile etmiyor. Tam tersine onları
kültürleriyle ve tüm değerleriyle buluşturarak kucaklıyor.Bakanlık çok farklı alanlarda da müthiş işlere imza atıyor. Bunda eski Bakan Fatma Şahin başta gelmiş geçmiş tüm bakanların payı çok büyük. Çalışmalarını bir süredir sizinle paylaşmak istiyordum. Size Bakanlığın engellilerle ilgili çalışmalarından söz etmek istiyorum rakamlarla:-Yıllık ortalama 43.000 engelli öğrenci okullarına ücretsiz taşınıyor.-2013 yılı Mart ayı sonu itibarıyla
580 bin 728 engelliye her ay 125-375 TL arasında düzenli aylık nakdi yardım yapılıyor.-2002 yılında
30 engelliye 1 bakım elemanı düşerken, şimdi
6 engelliye 1 sertifikalandırılmış bakım elemanı düşmekte.-Özel eğitim okullarında, özel eğitim sınıflarında ve kaynaştırma sınıflarında öğrenim gören engelli öğrenci sayısı 2001-2002 eğitim-öğretim yılında 53 bin 306 iken bu sayı 2012-2013 eğitim-öğretim yılında
220 bin 649'a yükseldi.Yılda
eşi vefat eden 240 bin kadına 250 liralık aylık gelir bağlanması, yoksulluk içinde olup da ekonomik ihtiyaçlarını karşılayamayan
44 bin aileye yapılan ekonomik ve sosyal destek verilmesi de bakanlığın çalışmaları arasında.Ama tabii en mühimi çocuklar.2013 Nisan ayı itibarıyla
773 evde fiilen bakılan 3 bin 720 çocuk var.Ayrıca
44 sevgi evinde 3 bin 132 çocuğa bakılıyor.2013 Nisan ayı itibarıyla
koruyucu ailelerin yanına verilen çocuk sayısı
6 bin 533'ü buldu.Yurtlarda koruma altında olup da 18 yaşını doldurarak yurtlardan ayrılma aşamasına gelen
1500 genç geçen yıl çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirildi. Bugüne dek işe yerleştirilenlerin sayısı
37 bin civarında.Bu standartlar çok yüksek. İşte böylesine pozitif sebeplerle de kendi ülkemin bakanlığını kutluyorum.