Korkutan devlet!

A -
A +
Epeydir görüşmediğim eski bir arkadaşın arayıp "yazılarını beğenerek okuyorum" diye söze başlamasından, lafı bir yere getireceğini tahmin ettim ve sabırla bekledim. Söyledi tabii:
"Bak dostum, sürekli Almanya ve Almanya'daki Türklerle ilgili yazıp duruyorsun. Sen bize Türkiye'deki sorunları yaz, bizi ilgilendiren bu..."
Anlaşıldı, rahatsız ediyoruz. Belki 100 yazıdan 5'i bu konuya aitti ama demek ki o da göze battı.
Geçen gün 552 bin göçmen çocuğu, belki pek çoğu haklı nedenlerle alıp, sonra da koruyucu Alman aileler eliyle asimile ettiği ve bunu büyük bir ustalıkla yaptığı için Alman devletini kutlamıştım biliyorsunuz.
Bu yazıma içimizdeki Almanlardan biri "Almanlar çok mu meraklılar size?" diye tepki göstermişti. Ama açık ismini bile yazmaya korkan C. Güneş gibileri de var. Bakın ne diyor:
"Fuat Bey çok büyük yaraya işaret ediyorsunuz. Bizler; tüm Türk kökenli ve de Türk veliler her gün aynı korkularla yatıp kalkıyoruz. Hayat korku, endişe ve çıkmazlar içinde adeta kâbus gibi. Almanya gizli, derinden ve topyekûn bir çalışma ile Türkleri de Polonyalılar gibi harmanlamakta."
Almanya'da 1974'ten bu yana yaşadığını, 2007 yılından beri Hamburg Türk Veliler Birliği yönetiminde olduğunu belirten Malik Karabulut ise "Almanya'da birçok alanda olduğu gibi eğitimde de ırkçılık vardır. Bu konuyla ne siyaset ilgileniyor, ne de Alman medyası. Evet, sorunları örtbas ediyorlar. Gerçekleri Almanya'da herkes söylemiyor, çünkü işimden olurum diye millet korkuyor. Korku var korku" diyor.
Vitrin gösterişli ama mağazanın içi çıfıt çarşısı gibi.
Kısaca, 1990 yılından beri işlenen 3 bin 300 faili meçhul cinayetin 846'sının ırkçılık sebebiyle işlendiği bizzat cesur yetkili ağızlardan itiraf edilmiş bir ülkeden söz ediyoruz. Neo-Nazi cinayetlerini ustalıkla "dönerci cinayetleri" diye medya ve kamuoyuna lanse eden bir istihbarat teşkilatının olduğu ülkeden; Almanya'dan.
İşte bu nedenle yazıyorum Almanya'yı. Sürekli olarak haksızlık edilen ülkemize biraz daha empatiyle bakabilmek için...


Halk otobüsüyüm, yollar benim!

Güzel kardeşim, altına çekmişsin halk otobüsünü, yolları yara yara gidiyorsun. Ne trafik umurunda, ne de şerit. Tüm araçları taciz ediyorsun da 34 HY 8320 plakalı beyaz araca neden taktın da şerit ihlaliyle üzerine üzerine gitmektesin, çözemedim.
Olay gözümün önünde cereyan ediyor. Beyaz aracın şoförü can havliyle kendini kenara atıyor. 34 BC 3132 plakalı halk otobüsü ise ihlal ettiği şeritten Balmumcu-Zincirlikuyu istikametine doğru salına salına yol alıyor.
Merak ediyorum sebebini. Daha doğrusu aklıma gelen bir sebep var ama konduramıyorum. O yoğun trafik içinde tesadüf bu ya, beyaz aracın yanına denk düşüyorum. Direksiyondaki şoförü görüyor ve hemen anlıyorum:
Güzel ve gösterişli bir genç kadın.
Pes dedim; kimbilir kaçıncı kez.

Bu fotoğraftaki yakınımızdır, akıbeti!

Geçen yıl Genelkurmay'ın web sitesinde Mustafa Kemal'in yanında duran Çerkes Ethem'in suratının oyuk olarak yayınlandığını açıklamıştım. Genelkurmay skandal üzerine aslını bulup yandaki fotoğrafı yayınladı.
Kayseri'den Serkan Mit, bu fotoğrafta ilk sırada oturan ve çember içine aldığı kişinin, o tarihlerde kaybolan ve haber alınamayan bir aile üyesi olduğunu belirterek "Sizden, bu fotoğraftaki askerin kim olduğu ve akıbeti hakkında bilgi rica ediyorum" demiş.
Benim yok ama hem Genelkurmay, hem de tarihçilerde bilgi varsa ve iletirlerse okuyucumuzu haberdar edelim.


Toplu mesaja bir mesaj var

Toplu mesajları saygısızca bulduğumu ve bu türden yazılan kutlamaları cevaplamadığımı, ancak isme gönderilenleri cevapladığımı yazmıştım.
Değerli okurumuz Nevzat Demirel "Kendi açınızdan belki haklı gibi olabilirsiniz ama" diyerek anlatmış:
"Bir kişi, tek tek mesaj yazamayacağı veya doğrudan arayıp konuşamayacağı tanıdıklarına, en azından, sizi unutmadım, gönlüm sizinle ama, sizlere tek tek mesaj yazacak vaktim yok duygusuyla, misal Mevlit Kandilini bu tür toplu mesajlar ile kutlarsa, o kişi, saygısız mıdır?"
Eh, Nevzat Bey de kendi açısından haklı...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.