Belediye başkan adayı Fatma Girik'in fotoğrafları!

A -
A +
17 Aralık'ta sızdırılan kasetlerle başlatılan operasyon dalgasının yankıları devam ediyor. Kaset servis edenlerin de konuşmaları, görüntüleri ortaya çıkmaya başlayınca iş iyice renklendi.
Size kaset, kayıt meselelerinin henüz pek kotarılamadığı, teknolojinin arkaik dönemine ait bir anımı aktarayım. Üstelik bu anı, 23 yıl önceki bir başka yerel seçim öncesine dair.
1989 yılı. Nurettin Sözen, yıkılamaz denilen Bedrettin Dalan'ı devirmek için bir yıl öncesinden kampanyasını başlatmış. Rahmetli Çetin Emeç de Uyum Sitesinde evi olduğu için Nurettin Sözen'den nefret ediyor. Çünkü Sözen durup durup "Yıkacağım bu Uyum Sitesini" demekte.
Emeç, Nurettin Sözen ve SHP'nin ağır topu Şişli Belediye Başkan Adayı Fatma Girik'i izlemek üzere beni görevlendirmişti. Fatma Girik dünyanın en kadirşinas insanlarından; sıcak, insan canlısı ve dobra bir kadın. Gazetecilik hayatımın en güzel zamanlarından biri olduğunu söylememe gerek yok sanırım.
Ama Onun Şişli belediye başkan adayı yapılmasından çok rahatsız olan, bunu da konuşmalarıyla sık sık belli eden bir partili vardı; karayağız genç bir adam. Ona SHP İstanbul il merkezinde, Taksim'deki seçim bürosunda sık sık rastlıyordum. Çabuk da samimi olan bir yapıya sahipti.
Bir gün, samimiyeti iyice ilerlettiğine kanaat getirmiş olmalı ki elimi sıkıca kavrayıp bırakmadan "Yahu bu kadının peşinde haber yapmak için dolaşıyorsun. Kazanamayacağı o kadar açık ki, boşuna vakit kaybediyorsun" dedi.
Şaşırdım, sebebini sordum.
"Çok safsın. Hepiniz uyuyorsunuz, kadın artist be, çıplak fotoğrafları dolaşıyor elden ele, kim oy verecek ona?"
Kötü oldum. Açıkça söyleyeyim, Bedrettin Dalan'ın bende oluşturduğu güvensizlik nedeniyle böyle bir "belge" can sıkıcıydı.
Ama yine de gazeteciliğimi yapmalıydım. Ertesi gün, durumu Sözen'in danışmanı Osman Ataman'a aktardım. O da "Hocayla Fatma Hanıma söyle" deyince odalarına dalıp her şeyi anlattım. Kimin söylediğini de iletip "Bu gerçek mi" diye sordum. Nurettin Sözen ile Fatma Girik birbirlerine şöyle bir baktılar. Sanki "Biz anladık" der gibiydiler.
Bu karayağız delikanlı ertesi gün perişan bir suratla beni yakaladı. Çok kızgındı.
"Ben sana bunu Hocayla Fatma Hanıma anlat diye mi söyledim!"
"Niye söyledin ki peki? Sen SHP'li değil misin, aslında benim yerime senin iletmen gerekmez miydi bu bilgiyi?"
"Yaa, bırak Allahaşkına!"
Böyle dedi ve gitti. Osman Ataman birkaç gün sonra durumu açıkladığında anladım kızgınlığının sebebini.
Meğer Fatma Girik'in striptizci bir kadını canlandırdığı "Ben Bir Sokak Kadınıyım" filmindeki bikinili fotoğrafları bastırıp dağıttıran oymuş. Beni kullanıp haber yaptırmak istemişti ama saflığım onun ayağına dolanmıştı.
Nereden nereye? Geçmişteki siyasi ahlâk yerel seçimler öncesinde bugünün de ipuçlarını veriyor. Çünkü o karayağız delikanlılar figür olarak hâlâ siyasi hayatımızın içinde.
 

Telefon operatörleri sistemini kazıklama üzerine kurmamalı
Bir okurumuz, I Pad'inin 3G telefon bağlantısını kesmek istemiş. Operatörün telefon hattını aradığında "Bayinize gidip borcunuzu ödeyin ve sonra da bizi arayıp bildirin ödediğinizi, o zaman kesiyoruz" denmiş. Olayın kalanını şöyle anlatıyor:
"Denileni yapıp bayiye gidip borcumu kapatmak istediğimi söyledim ve kalan borcumu da ödedim. Sonra da operatörü arayıp 'kestik' teyidini aldım. Bir buçuk ay geçti. Dün eşimden bir telefon. Kendisi de aynı operatöre bağlı olduğu için sormuş. Aldığı cevap şu:
"Hayır, kendisi hâlâ abonemiz, sabit ücret tutarı işler. Bize gelip form doldurması gerek" demişler. "Bu nasıl iş, bana neden bayiye gidip borcumu ödediğimde bu söylenmiyor, bir ay daha abone parası alınıyor?"
İşte insanlar böyle çıldırtılıyor.
Birkaç yıl evvel benim de başıma geldi. Nereyi arasam karşıma androidlerin ses tonuyla konuşan santral memurları çıkınca artık Twitter'da dünya âleme yaymak zorunda kalkmıştım adlı adınca. Sonunda operatör şirketin iletişim danışmanı beni bulmuş ve "Fuat Bey neden bizi aramadınız, sorununuzu çözerdik" demişti.
Böyle işte, bu ülkede vatandaş olmaya gör.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.