KARANLIKTA FISILDAŞANLAR

A -
A +
Bir emniyet mensubunun mektubu
KARANLIKTA FISILDAŞANLAR
"Size biraz da korkarak yazıyorum. Tabii ki adımı söylemeyeceğim, çalıştığım ilin neresi olduğunu ve bazı kritik bilgileri de. Kime güveneceğimizi şaşırdık, kusura bakmayın. Üç yıl evvelini ve karartılan hayatımı anlatmak istiyorum size."
Böyle başlıyor mektup ve bir sitemle devam edip gidiyor.
"Kaç kez güvendiğim müdürlerime, bakanlık yetkililerine başıma gelenleri anlattım. Âdeta bir sessizlik duvarıyla karşılaştım.
Ben bir ilimizin polis meslek yüksek okulunda, birinci sınıf emniyet müdürü olarak 'Olay yeri inceleme dersi' veriyorum. Tayinim bu şehre çıktığında sevinmiştim. Güzel bir yerdi. Ama daha ilk haftalarda bir yabancılık hissettim. Müdür ve etrafındaki bir grup öğretmen diğerlerinden farklıydı. Birkaç kişiye bunun sebebini soracak oldum, anlamlandıramadığım bir korku ifadesiyle lafı geçiştirdiler. Müdür bir gün beni odasına çağırıp nazikçe uyardı ve okulda birtakım farklı bağlantıları olanların yanlış yönlendirebileceğini ima etti. Ardından da yemeğe davet etti, sonra gülümseyerek 'Hanımlar yok, erkekler baş başa' diye de ekledi. Allah Allah, demek ki ön yargılı olmamak gerekiyor diye düşündüm.
Akşam evine gittiğim kişi polis değildi. Başkaları da vardı. Şişe gibi divanlara ve koltuklara dizildik. Onların şu malum yemeklerinden ikram edildi törenle. Çok rahatsız olmuştum, ben nereye gelmiştim, nereye sürükleniyordum? Yemek sonrası herkes kendini tanıtıp sohbet başlayınca nasıl oldu bilmiyorum, basiretim bağlandı galiba, hayata bakışımı, mesleki anlayışımı, demokratik kavramları kendi bildiğimce aktardım. Suratlar asıldı. Beni ikna etmeye çalıştılar. Sohbet onlar için çok can sıkıcı geçmişti. Benim için de.
O ilk ve son oldu. Meslek yaşamının fetret devri de böyle başladı. İlk tartışma, öğrenciler arasındaki yaptıkları ayrımcılık yüzünden çıktı. Sonra hakkımda dedikodular dolaşıma sokuldu. Onların eşleri de eşimi tecrit ettiler. Evimizde huzur kalmadı...
Bir gün eşim gittiği ev gezmesinden ağlayarak döndü.
Bana bir kadınla ilişkim olup olmadığını sordu. Beynimden vurulmuşa döndüm. Allah'tan eşim bana güvenir, birlikte ne olabileceğini düşündük. Sonra bulduk, bir arkadaşımın kız kardeşi aynı şehre tayin olmuş, benden ev bulmam için yardım istemek üzere okula gelmişti. Yine bir gün dâhili hattan konuşmalarımın dinlendiğini fark ettim. Okulun etkinliklerine davet edilmiyor, toplantıların dışında tutuluyorduk. Aslında benim hayat tarzıma ve dünya görüşüme sahip emniyet mensubu öğretmenler itaat etmeyi seçtikleri için bir problem olmuyordu.
Sonunda müdürün hakkımda Emniyet Genel Müdürlüğü'ne 'tembel, görevini ihmal eder, özel hayatı karışık, ders konularına hâkim değil, öğrenciler şikâyetçi' gibi bir dizi ihbarda bulunduğu ortaya çıktı. Mektupta benim telefon konuşmalarımdan bölümler vardı. Dinlendiğimi biliyordum ama böylesine bir ahlaksızlığı tasavvur edememiştim. İhbar mektubunun örneği Ankara'daki bir arkadaşım vasıtasıyla bana iletildi tesadüf eseri. Müdür, yüzü kızarmadan hepsini inkâr etti. Şaşırdım, ben böyle bir karakter yapısıyla hayatımda hiç karşılaşmamıştım, ne diyeceğimi bilemedim. Açılan soruşturmadan aklandım ama müdür gayet rahattı. Beni tebrik bile etti.
Şimdi 'ne yapıyorsunuz' diye sormayın. Daha fazla detay veremem, yazdıklarım bile fazla. Son aylarda bir miktar sinmiş olmalarına rağmen yapabileceklerinin sınırı yok. Bunu biliyor ve bizzat yaşıyorum..."

Başkalarının hayatı
Somut hiçbir işaret yok ama böylesine düzgün kaleme alınmış bir mektubu yayınlamadan edemedim.
Bunun sebebi ülkemiz insanlarının henüz yeterli cesarete sahip olmaması. Onlara bu cesareti vermek siyasetin görevi.
Eminim bizim de yakında Doğu Almanya'daki dinlemelerle ilgili çok çarpıcı bir hikâyeyi anlatan "Başkalarının Hayatı" tarzında filmlerimiz olacak. Ümit ediyorum ki bu filmlerde insanların özel yaşamlarını didik didik eden, mahremlerini acımasız bir teşhircilikle ortalığa saçan adanmış ruhların ve örgütlerinin sistematize kötülükleri tek tek anlatılacak.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.