"McCarthy" ezberiyle frene basma korosu

A -
A +
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Paralel Yapı" dediği örgütün yasa dışı faaliyetlerine ve devlet içindeki hücrelerine yönelik operasyon daha başlamadan, belli bir koro "Aman McCarthy dönemi hortlamasın, cadı avı olmasın, vicdanlar kanamasın" diye harekete geçti.
Ne oluyoruz?
Neyin telaşı bu?
Doğrusunu bulalım. Bu operasyonlarla hedeflenen, bir McCarthy dönemi midir, yoksa McCarthy benzeri bir dönemin faillerinin yargılanması için yargı sürecinin başlatılması mıdır?
Önce kısa bir hatırlatma.
Soğuk savaş yılları. Dünya, Sovyet Bloku (Demirperde) ve "Hür Batı" olarak ikiye bölünmüş. Batı'da bir komünizm hayaleti dolaşmakta. İşte tam böyle bir anda ABD'de bir adam sahneye çıktı; Wisconsin Senatörü Joseph McCarthy.
Gittiği her yerde komünist avı başlatılması gerektiğini haykırıyordu. Bu "kutsal" mücadele, onu Amerikan Karşıtı Faaliyetleri Soruşturma Komitesi'nde (HUAC) en aktif kişi haline getirdi. 
Askerler, Hollywood yıldızları, bilim adamları, gazeteciler ve sendikacılar hedefindeydi. 1947-1956 arasında dünyaca ünlü isimleri sorguladı; Yazar Arthur Miller, Charlie Chaplin, Orson Welles, Albert Einstein, Elia Kazan ve niceleri.
McCarthy, ABD'de gizemli ve korkulan bir güç haline gelmişti. İş adamları, politikacılar, gazeteciler, yazarlar, onu tek tek ziyaret ediyor (Pensilvanya ziyaretlerini hatırlayın) ve güvenini kazanmaya çalışıyordu. McCarthy'nin arkasında FBI Başkanı J. Edgar Hoover vardı. Hoover, komünizm tehlikesi bahanesiyle kendi adamlarını en kritik noktalara yerleştirmiş, ünlü simaları sindirerek gündem oluşturmak için de McCarthy ile iş birliği yapmıştı. Böyle bir ortamda hiç şüphesiz gazeteciler ve medya patronları da kullanılacaktı! FBI sahte belge servis ediyor, McCarthy Senato'da kullanıyor, güdümlü medya da yayınlıyordu.
Hoover'ın yardımcısı William Sullivan, yıllar sonra, tüm sahte belgelerin McCarthy'ye kendileri tarafından servis edildiğini açıkladı.
Nasıl, tanıdık geldi değil mi her şey?
J. Edgar Hoover, William Sullivan ve Joseph McCarthy'yi günümüze transfer edin. Karşımıza Pensilvanya ve imamları, polis ve yargıdaki elemanları çıkıyor. Siyaset sahnesine döndüğümüzde Kemal Kılıçdaroğlu'nun tapeleri Meclis'te okuması da unutulacak gibi değil. Ve örgüt medyasına ilave olarak bir de CHP yanlısı güdümlü medyanın manşetlerinde adam asmaca ve kişilik suikastları.
Paralel yapı da Türkiye'nin başına musallat olan darbe tehdidi gibi çok haklı bir tehlikenin; Ergenekon Çetesi'nin ardına saklanarak cadı avı başlattı. Kuddusi Okkır, Türkan Saylan, Ahmet Şık, Hanefi Avcı, Nedim Şener gibi isimler, tehditle para toplanan iş adamları, bürokraside şantajla yıldırılan üst düzey görevliler... Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve İzmir'deki skandal askerî casusluk operasyonları...Devam edip gider.
Paralel yapı, 7 Şubat 2012'den itibaren hedefini AK Parti, MİT ve demokrat aydınlara yöneltti. Sonra artan bir ivmeyle Gezi sürecini elindeki polislerle şiddet kullanarak provoke etti, sonunda 17-25 Aralık darbe girişimini başlattı. Ardından gelsin tapeler, gitsin şantaj kasetleri.
"Aman McCarthy dönemi başlamasın" diyen koronun hafıza problemi olduğunu sanmıyorum. Bunların hepsini bizden daha iyi biliyorlar.
Kısaca bu "frene basma" talimatı nereden geldi şimdilik bilemiyorum ama yakında kokusu ortaya çıkar.
Tabii ki bu süreçte vicdanları kanatacak hukuk dışılıklar olmasın. Daha doğal ne olabilir?
Ama bu McCarthy korosundan, her şeyden önce, ev adresi vicdansızca Twitter'dan yayınlanan Elif Çakır, dava üstüne dava açılarak, tehdit ve hakaretlerle yıldırılmaya çalışılan Sevilay Yükselir, Yıldıray Oğur, Cem Küçük, Mahmut Övür, Mehmet Barlas, Engin Ardıç, Haşmet Babaoğlu, Melih Altınok, Nagehan Alçı, Ferhat Ünlü, Şeref Oğuz, Nihal Bengisu Karaca, Rasim Ozan Kütahyalı, Ahmet Kekeç ve isimlerini yazamadığım onlarca gazeteci-yazar meslektaşlarıyla dayanışma içinde olmasını beklemek çok fazla şey istemek mi olur?
Unutmadan...
McCarthy'nin sonunda ipliği pazara çıktı ve Senato'da yargılandı. Amerikan halkı McCarthy'nin demokrasiye düşman yüzünü gördü. 1957'de, 49 yaşında alkolizmden öldü.
Kıssa hepimize.
Hisse, çıkarmasını bilene.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.