27 Mayıs: Teneke yüzükler, kaybolan hayatlar

A -
A +

Kaç yaşımdaydım hatırlamıyorum, objelere karşı dikkatimin arttığını babamın parmağındaki yüzüğü gördüğümde fark ettim. Çünkü öteki anne-babalar sarı-altın yüzük takarken, hatta annemin yüzüğü altın iken babamınki gri renkteydi. Sorunca açıkladılar, gümüşmüş meğer. Daha sonraki yıllarda bizimkiler "Teneke teneke, ne gümüşü" diye epey alay ettilerse de o vakit söylenen buydu.
Evimizde tartışma eksik olmuyordu. Annem vermeyi reddetmişti yüzüğünü. Siyaset, yıllarca gelin-kaynana tartışmasına sebep olan evimizde "gelin-kaynana ittifakı" doğurmuştu. Rahmetli annem ve ninem, babamın tüm ısrarlarına rağmen altın yüzüklerini darbeci subaylara vermeyi reddetmişlerdi. Hatta dedem de onlara katılmıştı.
İki katlı ahşap evimizin üst katındaki odalarından, ninemin Çerkesçeye kaçan diyalektli ve kırık Türkçesiyle sesi işitiliyordu sık sık:
"O gââvur İnönü'ye zırnık vermeyecek ben... Oy da yok, altın da yok!.."
CHP'nin ilkokuldayken devşirmeyi başardığı babam, Demokrat Partili bir anne-baba ve eş arasında yalnız kalmıştı. Kendi ailesi de "Demirkırat" olan annem ise, belediye başkanı olan kuzeni tutuklanıp hapse atıldığı için daha da kızgındı.
Hani bugün arkadaşlar birbiriyle görüşmez oldu, akrabalar ilişkiyi kesti deniliyor ya.
Bu kopuşun tarihi çok eski, kimse günümüze suçu atmasın. Kanlı bir darbeyle aileler arasına nifak ve kama sokulmuştu. Kutuplaşma o yıllarda başlamıştı.
Bugün 27 Mayıs; yıllarca bayram olarak kutlamak zorunda bırakıldığımız, 1960 darbesinin yıl dönümü. Birkaç başıbozuk subayın yurt dışından aldıkları talimatlarla giriştikleri, CHP'nin fiilen destek verdiği, bizzat içinde yer aldığı aşağılık kalkışmanın yıl dönümü.
Hâlâ bu darbeyi özleyen paçavralar için kutlu olsun. Doya doya ansınlar.

Kış Uykusu; nasıl En İyi Film?
Nuri Bilge Ceylan, geçmiş festivallerde Cannes'da aldığı ödüllerle bugünün haberini vermişti âdeta.
Türkiye'yi ikinci kez mutlu eden Altın Palmiye. Birincisi Yol'du hatırlayacaksınız; Yılmaz Güney'in.
Unutulmaması ve atlanmaması gereken bir nokta var:
Kültür Bakanlığı, bu filme tarihindeki en büyük desteği verdi:
Tam 750 bin lira. Görmezden gelmemeli.
Filmin fragmanından bir şey anlaşılmıyor. Usta oyuncular var; Haluk Bilginer, Demet Akbağ, Melissa Sözen, Nejat İşler... Ceylan'ın yine Cannes'da Jüri Büyük Ödülü'nü aldığı  "Bir Zamanlar Anadolu"yu o kadar beğenmiştim ki ikinci kez izlemiştim.
Gelgelelim, Cannes'da anlayamadığım şu. En iyi film ödülü olan Altın Palmiye Kış Uykusu'na gitti, tamam. Peki "En İyi Yönetmen" ile "En İyi Senarist" ödülleri neden başkalarına verildi?
Bir filmi "en iyi" yapan senaryosu ve yönetmeni değil midir? Sadece bana mı tuhaf geliyor bu? En azından oyuncularından biri ödül alsaydı...
Yani ne senaryosu, ne yönetmeni, ne müziği, ne görüntüleri ne de oyuncuları ödüle layık görülmüyor ama yine de en iyi film.
Tuhaf hakikaten.


Cem Özdemir adlı hayal kırıklığı
Yıllarca onun Yeşiller Partisi Eş Başkanı olmasıyla övündük durduk.
Almanya'daki göçmen Türkiyeliler için hayra dokunan şeyler yapar belki diye bekledik.
Sonra alıştık hiçbir şey yapmamasına. Sadece oy isteme zamanı göçmen olan seçmen kitlelerinin toplantılarına katılıyordu.
Gülen örgütüne ait gazete ve televizyonların artık bir numaralı konuğu.
Geçenlerde "Mustafa Sarıgül İstanbul belediye başkanlığı seçimini kıl payı kaybetti" demiş.
Yüzde 8 oy farkı ve 700 bin oy için söylüyor bunu. İzan yoksunluğu desem hafif kaçacak. Senin önünde 700 bin takla atacağın kadar oy bu.
Şimdi de Erdoğan'ın Arena Stadındaki konuşması sırasında Merkel'in yuhalanmasını eleştirmiş. Allah Allah! Stadın hemen yakınında Alman derin devletinin Alevi örgütlerine düzenlettirdiği mitinglerde Erdoğan'a en ağır hakaretler edilip yuh çekiliyor da Merkel'e neden çekilmesin?
Dahası Erdoğan Arena'da yuh çekenleri susturdu buna rağmen.
Cem Özdemir'deki olmamışlık bir türlü bitmedi. Sadece Türkiye'ye ve Türkiyeli göçmenlere değil, Çerkeslere de bir faydası olmadı. Çerkes malum kendisi.
O halde koyverelim rahvan gitsin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.