Cumhurbaşkanımız bu sese neden kulak vermedi?

A -
A +

Size bir ismi tanıtacağım:
Şahin Vahap Fırat.
İskoçya'da yaşıyor. Bu ülkenin dünyalar güzeli şehri Edinburgh'da kafe-restoranı olan bir iş adamı. Aynı zamanda Türk-İskoç Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, Türk-İskoç İş ve Ticaret Konseyi Başkanı ve Türkiye Diyanet Vakfı'nın bir kuruluşu olan İskoçya Türk Diyanet Vakfı Başkanı...
Bu arada aylık UK Business Magazine dergisinde ekonomi yazarı.
Yaptığı işlere bakınca son derece faal bir iş adamı olduğu anlaşılıyor. Kendisini iki yıl önce bir kez Avrupa'da Gündem programında da konuk etmiştim.
Son bir yıldır başına gelenleri anlattı, şaşırdım kaldım.
İnsan inanamıyor. Bu kadarı da olamaz dedirten hadiseler. Eğer doğruysa kendi insanımıza gereken özeni göstermiyoruz demektir.
İlginçtir, söylediğine göre Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği yetkililerinin de içinde olduğu bir lobi, kendisine yönelik bir yok etme kampanyası yürütüyor.
Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün anlatacağım tuhaf olay ile ilgisi ise geçen yılın 1-3 Kasım tarihleri arasında İskoçya'nın başkenti Edinburgh'u ziyareti sırasında başlıyor.
Cumhurbaşkanı'nın bu ziyaret sırasında verdiği davete ise yalnızca Edinburgh Türk Kültür Derneği ile Kemalist bir grubun tekelinde olan Speak Turkish adlı kuruluşun yöneticileri ve üyeleri davet ediliyor. Dahası davet listesinin hazırlanması yetkisi de bu iki kuruluşa veriliyor.
Yukarıda hangi kuruluşların başkanı olduğunu sıraladığım Şahin Vahap Fırat ise nedense davet edilmiyor. Ama daha sonra birilerinden davetiye alarak resepsiyona katılan Türk-İskoç Ticaret Odası'nın İletişim Müdürü Muzaffer Emek içeriye girerken çok çarpıcı bir görüntüyle karşılaşıyor. İskoç polisinin eline Şahin Vahap Fırat'ın A4 kağıda basılmış bir fotoğrafı. Polise "Bu kimdir?" diye soruyor. Polisin cevabı ise "Bize içeri alınmaması gerektiği söylendi" şeklinde oluyor.
LONDRA BÜYÜKELÇİLİĞİ'NDEN ZILGIT
Fırat, çok üzülüyor ve bu ambargonun sebebini öğrenmek isteyerek büyükelçilikte görevli müsteşar Fatih Ulusoy'u arıyor. Aldığı cevap:
"Bilmiyorum. Belki Cumhurbaşkanlığından net cevap alabilirsiniz."

Şahin Vahap Fırat, Cumhurbaşkanlığı'na yazıyor ama şikâyet mektubu cevapsız bırakılıyor. Israr edince de "Dilekçeniz incelemeye gerek görülmemiştir" cevabını alıyor.
Şahin Vahap Fırat çok üzülüyor ama ikinci üzüntüyü de Londra Büyükelçiliği onu aradığında yaşıyor. Elçiliğin iki müsteşarı Fırat'ı karşılarına alıp sıkı bir diskur çekiyorlar:
"Şahin Bey, teferruata girmeyeceğiz. Bizim buradaki kanaatimiz Türkiye'den gelen görüşler doğrultusunda yaptığınız görevlerden fedakârlık yapıp ayrılmanız. Biz de size bugüne dek yaptığınız hizmetlerden dolayı teşekkür edeceğiz..."
BAŞKA SORULAR DA VAR CEVAPLANMASI GEREKEN:
1- Şahin Vahap Fırat'ın İngilizce olarak açtığı Türk-İskoç Diyanet web sayfası Londra Büyükelçiliğini neden rahatsız etti? Kapatılması için neden Türkiye'nin Londra Din İşleri Müşaviri Sadi Arslan'ı devreye soktu?
2- Şahin Vahap Fırat İngiltere'nin Türkiye Büyükelçisinin "Twitter'ın kapatılması endişe verici bir durum" diye demeç vermesi üzerine Twitter'da "İngiliz elçi kendi ülkesine baksın" diye yazınca Türkiye'nin Londra Büyükelçiliğinden neden "O tweet'i kaldır ve özür dile, yoksa pişman olursun" diye tehdit edildi?
3- Yeni atanan Londra Başkonsolosu Emirhan Yorulmazlar, bir davette karşılaştığı Şahin Vahap Fırat'a "Hükümetin dolduruşuna gelip saçmalıklar içine giriyorsunuz. Ucuz kahramanlık yapmayın" dedi mi?
Evet, sorular bunlar. Konu görüleceği üzerine yalnızca Cumhurbaşkanlığı değil, Dışişleri Bakanlığı'nın da meselesi gibi görünmekte. İnsan hakikaten şaşırıyor. Yurt dışında neler oluyor, haberimiz yok.
Şahin Vahap Fırat mektubunda "Fuat Bey yardım edin. Birileri bana neler olduğunu söylesin lütfen. Ben ülkesini seven ve hizmet eden bir insanım. Bu muameleyi hak etmiyorum" diyor.
Ben onun aktardıklarını yazdım. Mutlaka bu iddiaların cevapları vardır.
Aynı şekilde karşı görüşlere de bu sayfalar açıktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.