TISSS!..

A -
A +

Yakında musluklarınızdan bu sesi duyarsanız şaşırmayın.
Felaket tellâllığı yapmak için söylemiyorum.
Yakın ve olası bir geleceğe işaret ediyorum.
Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş 145 günlük suyumuzun daha olduğunu belirtti ama barajlardaki doluluk da yüzde 15 civarında. Dolayısıyla içimiz rahat değil.
İşte Yalova gerçeği. Gökçedere barajının suyu neredeyse bitti. Yalova susuz.
Şimdi İstanbul'a eylül ve ekim aylarında yağmur bekliyoruz. Eylül neredeyse geçti. Ya yağmazsa?
Geçen yıl kasım ayında ve bu yılın mart ayında bu konuyu ele alan iki yazı yayınlamıştım.
Konu hassas.

             DENİZ SUYUNDAN ARITMA

Peki, geçen yıl harekete geçilip bir deniz suyu arıtma tesisi kurulabilir ve en azından biraz daha nefes alma şansımız olabilir miydi?
Şimdi geç kalınmış sayılır mı yoksa hemen harekete geçmek gerekir mi?
Dün deniz suyu arıtma tesisi de kuran Watermill adlı şirketin yetkililerinden Çevre Mühendisi Hatice Savaş ile konuştum.
Reserve Osmosis denilen yöntemle deniz suyu arıtmanın dünyada çok yaygınlaştığını söyledi. Gerçi arıtmada kullanılan membranların (tesisin en önemli parçası) ithal olması nedeniyle henüz işletme maliyetleri yüksek. 1 metreküp (bir ton) için 0,1 Euro. Misal, 100 bin metreküp için günlük 3 milyon liralık bir maliyet demek. Ancak Hatice Savaş membran adlı malzemenin üretiminin ileri teknoloji gerektirmediğini, Türkiye'de üretildiği takdirde maliyetlerin de düşeceğini anlattı.
Biliyorsunuz Avşa adası deniz suyu arıtma tesisleriyle su sıkıntısından da kurtuldu, turizmini de kurtardı.
Aslında deniz suyunu arıtmak için kurulan tesislerde elde edilen su, saf su dediğimiz içinde faydalı mineraller bulunmayan bir su. Ama temizlik, çamaşır, bulaşık, lavabo, banyo ve tuvalet için ideal. Zaten kullandığımız suyun büyük bölümü de bu türden kullanım için harcanmıyor mu?
Ta 1993 yılında, Kanal 6 Televizyonunda muhabir olduğum sırada İsrail'e gitmiştim bir mesleki gezi için. Başkent Tel Aviv'de bir otelde kalıyoruz. Banyoda akan su bir türlü köpürmüyor. Öğrendik ki deniz suyundan o zamanki geri teknolojilerle arıtılmaya çalışılmış. Ama hâlâ tuzlu tabii. Hepimiz diken diken saçlarla dolaşmıştık gezi boyunca.
Maliyeti biraz göz korkutsa da susuz kalmamız durumunda ortaya çıkabilecek maliyeti düşünelim derim.
Bulaşıcı ve salgın hastalıkların bize getirebileceği maliyeti.
Kimse kızmasın. Açıkça söylüyorum; korkuyorum.

KEMAL KILIÇDAROĞLU HAKSIZ MI?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ikidir verdiği röportajlarda kendi adaylığı için imza koyup da Kurultay'da kendisine oy vermeyen delegeleri "ikiyüzlü" olarak suçlamaya devam ediyor.
Haksız mı?
Bence sonuna kadar haklı. Çünkü CHP'lilerin en büyük eksikliği cesareti.
Kemal bey eskisiyle kıyaslandığında ulusalcılardan en arınmış haliyle bir Parti Meclisi oluşturdu. İçinde Mehmet Bekaroğlu gibi isimler de var. "Başkan partiye dincileri dolduruyor" diyen ve kendini "solcu" olarak tanımlayan ulusalcıların idrak edemediği şu. Sosyal Demokratlığın, dinî inançla ve dindarlıkla ilgisi yok. CHP tarihinde bunu anlayan ilk lider Ecevit'ten sonra Kılıçdaroğlu oldu.
Gerçek bu.

"TORBA YASA"DA GÖKDELEN YANGIN GÜVENLİĞİ VAR MI?

Sevmeyiz böyle hatırlatmaları ama insan söylemeden de edemiyor.
Bakın 5 Temmuz 2014 tarihli yazımızın başlığı:
"Soma'yı unutmadan gökdelenleri hatırlayalım"
Almanya'da yaşayan ve gökdelen güvenliği ile ilgili mesleki uzmanlığa sahip olan Muammer Şahin'in söylediklerini aktarmıştım.
"Allah korusun çok katlı binalarda yangın çıksa ve çok sayıda insan hayatını kaybetse ne olacak? Fatura yine hükümete çıkacak."
Muammer Şahin şirketinin bir şubesini Türkiye'de kurmak istemiş ama Türkiye'de bu konuda kanun olmadığını öğrenmiş. Gerçekten de Türkiye'de bu meselenin bir kanunu yok. Ancak 7126 sayılı Sivil Savunma Kanununun ek 9'uncu maddesine göre 10 Ağustos 2009 tarihinde çıkarılan bir yönetmelikle bakanlıkların çeşitli yönergeleri var.
Torba yasada böyle bir kanun geçti mi bilmiyorum.
Bir de bunu düşünsek nasıl olur?
.....
Yazının tamamı için link: https://turkiyegazetesi.com/fuat-ugur/581288.aspx

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.