BU CEZA CAN YAKTI!

A -
A +

Henüz 13 yaşında bir çocuktu Can.
Candı, canandı... Anne ve babasının kuzusu, iyi bir evlattı.
Okul çıkışı arkadaşlarıyla buluşarak nehir kenarına gittiler.
Ren Nehri'nin kenarına.
Gürül gürül akan ve her bahar ayında taşan suları zaptetmek için yapılan istinat duvarlarının üzerine sıralandılar.
Neşeyle sohbet edip eğleniyorlardı.
Sonra nasıl oldu bilinmez, biri geldi onu sırtından nehre itti.
Cansız bedeni neredeyse bir hafta sonra bulundu Can'ın.
Baba Ali Dip ve annesi Karin perişandı.
Onu iten genç yakalandı.
Yaklaşık 16-17 yaşlarında bir Alman genciydi.
Mahkeme katili tutuklamadı, serbest bıraktı. Ama Türkler ona zarar vermesin diye de yanına bir koruma görevlendirdi.
Dava açıldı.
İki hafta önce sonuçlandı.
Mahkeme, Can'ı öldüren Alman gence "Bir hafta süreyle meslek kursu görme cezası" verdi.
Tekrar okumanıza gerek yok.
"Bir hafta meslek kursu görme cezası!"
Aslında ödülü.
Baba Ali Dip ve eşi Karin duruşma salonunda bir kere daha canlarından can koparıldığını hissetti.
Bağırdılar, isyan ettiler.
İki gün sonra evlerini çelik yelekli polisler bastı.
Dehşet içinde Alman polis yetkilisinin söylediklerini dinlediler:
"Eğer bizimle aranızı bozmak istemiyorsanız mahkemedeki tavrınızı değiştirinceye kadar akıl hastanesine gidip tedavi olacaksınız."
Ali Dip akıl hastanesine yattı. Cezası gelecek hafta doluyor.
Sonra eşi Karin de gidip altı hafta yatacak.
Almanya'da ırkçılık devam ediyor dediğimde abarttığımı düşünenler.
Almanya bir polis devleti dediğimde kızanlar.
Verdiğim her örnekte, anlattığım her yakıcı olayda "Sen asıl Türkiye'ye bak" diyen taş kalpliler için anlattım.
ALMAN OKULLARINDAKİ FACİA
Türkiye'deki eğitim sistemini her fırsatta eleştiririz.
Almanya ile ilgili öğrendiğim bilgiler beni hayli şaşırttı.
Yüz binlerce Türkiye kökenli genç Almanya'da eğitim görüyor. Bu bakımdan da ayrıca ilgiye değer bir durum.
Bir haber yüzünden yaptığım kısa araştırma sonucunda çok ilginç bilgiler veren Malik Karabulut isimli bir eğitimciye ulaştım. Geçen hafta onu Avrupa'da Gündem programında da konuk ettim.
Haber şöyle:
"Berlin'de açıklanan OECD raporuna göre Alman vatandaşlarının eğitim düzeyleri geriliyor. Açıklanan verilere göre, Almanya'da 25-64 yaşındaki yetişkinlerin sadece yüzde 28'i yüksek öğrenim görürken, aynı yaş aralığı için OECD ortalaması yüzde 33 olarak açıklandı."
Almanya'da 16 eyalet var, 16'sında da farklı eğitim sistemi mevcut.
Örnek, Münih'te aldığınız lise diploması Hamburg'da tam anlamıyla kabul görmüyor. Her eyalet kendi eğitim sistemini ve müfredatını daha iyi kabul ediyor.
Ülkede 19. Yüzyıl'dan kalma üçlü bir eğitim sistemi mevcut. Sistem ırkçı ve sınıfsal ayrımcılığa dayalı yürüyor.
İlkokul 4 sene.
Sonrasında tercih edilecek ortaokulu öğretmenler belirliyor.
Alt sosyo-ekonomik ve kültürel gruplardan geliyorsanız, özellikle de aileniz göçmense düşük zekâlı çocukların gönderildiği Hauptschule'ye gönderilirsiniz. Orayı bitiren yalnızca bir meslek okuluna gidip, marangoz, kuaför, tamirci çırağı ya da kalfası olabiliyor.
Öğretmen insaflıysa, orta direktenseniz Realschule'ye gidiyorsunuz. Bu ortaokulu bitiren çocuk eğer çok ama çok zekiyse zengin elitlerin çocuklarının gittiği Gynasium'a geçiş yapıp liseyi orada bitirebiliyor. Ardından üniversite şansı var. Bu çok istisnai bir durum. Onun dışında çoğu için referans verilen yer ya meslek okulu ya da mesleki yüksek okula da geçişi olan farklı bir meslek okuludur.
Bürokrat, akademisyen ve varlıklı ailelerin çocukları, vasat olsalar bile doğrudan doğruya Gynasium'a geçiriliyor. Oradan da üniversiteye.
PISA raporlarının sonuçlarına göre, 2000 yılından bu yana "Almanya'nın eğitim seviyesi, zayıf ve yetersiz bir durumda" diye nitelenmekte.
Bir eğitim enstitüsü olan IFO'nun Başkanı Hans-Werner Sinn'in sözleri daha net:
"Bu sistem Orta Çağ'dan kalma. Bir bölümü halk için. Bir bölümü orta direk için ve bir bölümü de elitler için. Türkler de en alt seviyedeki okullara mecbur tutuluyor. Bu bizim yaptığımız bir uygulama ve bu tam anlamıyla bir faciadır"
Bu facia Türk çocuklarını tehdit etmeye devam ediyor yazık ki...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.