Leman Sam'a bu kadar tepki anlamlı mı?

Bayramda bir konuya odaklanmak o kadar zor ki. Dünya mı Bayramla birlikte biraz ara verip soluklanıyor yoksa biz mi kendi rehavetimizin projeksiyonuyla algı karmaşası yaşıyoruz henüz çözemedim. Allah'tan Leman Sam gibi sanatçılarımız, Özgür Mumcu gibi değerli yazarlarımız var da Kurban Bayramı'ndaki sükûnetimiz şenlenip renkleniyor.

Leman Sam ile başlayalım. Ne demiş önce:

"Benim için IŞİD ile bıçağını masum bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır, IŞİD beni şaşırtmıyor"

Bu söze Bülent Arınç'a kadar genişleyen bir yelpazede muhafazakâr ve dindar kesimden büyük tepki geldi. 

Ama gösterilen tepki abartılı.

Birincisi, Leman Sam benzer lafları her zaman söylüyor ve bugünün farkı dikkat çekmek için Kurban Bayramı'na denk düşürüp tekrar etmesi. Leman Sam'ın bir hayvansever olduğu sır değil. Dolayısıyla da kesilip yenmesine karşı. Bu sevgisi nedeniyle de provokatif cümleler kurmaktan kaçınmıyor. 

İkincisi, neden sadece Müslümanlar, dindar kesimler alınıyor bu "kesim" işinden. Afedersiniz ama en çok hayvan etini lüpleten, pahalı et lokantalarını tıklım tıklım dolduran Leman Sam'ın her gün arkadaşlık ettiği laikçi zengin Beyaz Türkler değil mi? Onların neden sesi çıkmıyor da dindar kesim kıyameti koparıyor. Tamam, itici gelebilir ama bırakın artık bu insanların her dediğini abartıp kıymete bindirmeyi. Hele Bülent Arınç'ın "Zavallı, iffeti yozlaşmış, edepten yoksun" gibi sözlerinde ayar çok kaçmış. Bülent bey bu iffet-edep meselesine çok kolay giriyor ve doğru değil. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi de "Kadın herkesin içerisinde kahkaha atmayacak. Bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak, iffetini koruyacak" diye konuşmuştu. Ben bu sözlerin Erdoğan'ın seçimdeki oy oranını bile etkilediğini düşünenlerdim.

Bir de Özgür Mumcu var. Baba kontenjanından yazarlık yapmakta bir gazetede. Çok ünlü ve kıymeti takdir edilmiş babaların erkek evlatlarının yaşadığı sendromu onda da görebiliyoruz üzülerek.

Bayram günü tweet atmış "Babamın iki katili de imam hatip mezunuydu" diye.

Ömür boyu idol haline gelmiş bir babanın ismiyle ezilen erkek evlatlar, babanın koyduğu çıtaya erişebilmek için çitaya dönüşebiliyor. Uğur Mumcu'nun olan bitenin arka planını görebilme yeteneğinin, şüpheciliğinin ve araştırmacılığının onda biri bu çocukta yok yazık ki. Hâlâ babasını kimlerin öldürttüğünü anlayamayacak kadar muhakeme yoksunu. Anan bile daha ilk gün anladı ne olup bittiğini be evladım ve o Mehmet Ağar'a söylettiği o meşhur tuğlayı birinin çekmesini bekledi yıllarca. Ama o da gitti o tuğlayı döşeyenlere teslim oldu sonunda.

Neyse, kolay değil ikiniz için de. "Babamı öldürenlerin ikisi de imam hatip mezunuydu" diye avunup hayatınızı sürdürün. Mutluluk sizin de hakkınız.

Tabii bu arada Oscarlı Aktör Ben Affleck'in, Komedyen Bill Maher'in kendi programında Müslümanları "mafya mensubu" diye nitelemesine "Bu söyledikleriniz çok çirkin. Bu iğrenç, bu ırkçılık" diyerek tepki göstermesi özellikle Batı'da, insana olan ihtiyacımızı bir ölçüde giderdi.

"ABD'nin Irak işgalini de büyük bir hataydı. Biz Müslümanların bizi öldürdüğünden çok daha fazla kez onları öldürdük" 

Affleck'in sözleri Hürriyet gazetesini, CHP'yi mutsuz etmediği zaman Türkiye'de bir şeyler değişecek.

PYD Başkanı Salih Müslim, Dışişleri ve MİT'le yaptığı görüşmede Suriye ile dirsek temasına girmeyeceği sözünü vermiş. Gerçi bu haberi okuyunca akreple kurbağa hikâyesi aklıma düştü ama neyse, niyeti bozmayalım.

Asıl mühim olan şu. Salih Müslim "söz" verince Türkiye'den yardım TIR'ları yola çıkmış. Öte yandan Barzani Yardım Vakfı'nın gönderdiği temel ihtiyaç malzemeleri, gıdaların bulunduğu yardım TIR'ları da Türkiye üzerinden gönderildi.

Birileri cemaate haber versin diyeceğim ama zaten olmuştur. Üstelik bizim gibi gazeteden okuyup değil. İşi kaynağında öğrenmişlerdir dinleme ekipleri sayesinde.

Ellerinde kalan savcı komutan, polisi harekete geçirsinler diye söylüyorum. İşleyen demir pas tutmaz, otur otur nereye kadar, bir yerde elemanlara da hareket lazım.

Dost acı söyler ondan.