Paralel cennet

A -
A +
Fethullah Gülen'in işittiniz...
"Bunların bütününe birden paralel dediğiniz zaman, onca insandan Hakkını helal et deyip rûberû haklarını helal ettirmedikçe, o insanın Cennet'e gitmesi mümkün değildir"
Dediğine bakılırsa eğer hepsinden helallik alınmazsa Cemaat mensuplarına paralel diyenler cennete gidemeyecek.
İyi de sen Cennetin pasaport memuru musun Sayın Gülen?
Gülen aslında Paralel Yapı sözünün muhatabı kim ya da kimler gayet iyi biliyor. Şüphesiz "Paralel Yapı" denirken Cemaatin ihlaslı, temiz kalpli, pisliğe bulaşmamış, yabancı istihbarat örgütlerinin taşeronu olmayan, ülkesine ihanet etmemiş insanlarının kastedilmediği çok açık. Fethullah Gülen, kitlesel tabanı nezdinde artık inandırıcılığını ve itibarını bir hayli kaybettiği için dağılmaya yüz tutan "topluluğu" toparlama ihtiyacı hissediyor olabilir. Bu yüzden de "Paralel Yapı" sözünün tüm cemaate söylendiği algısını oluşturarak "düşman karşıtlığı"nın birleştirici bir çimentosu olmasından medet umuyor kendince. Oysa Amerikalı Neo-Con'cu dostlarına sorsaydı onlar da aynı şeyi söyleyeceklerdi: Too late...
Ama bir yandan da "bütününe birden paralel dediğiniz zaman" şerhi koyduğuna göre "bazı kötü niyetlileri ayırabilirsiniz, onları biz de kullanıp atmak istemiştik zaten" demek istediği düşünülebilir.
Ve can alıcı son nokta. Biri ona söylemeli. Fethullah Gülen'in cennetin ve cehennemin vize memuru olmaktan vazgeçmesi gerek. Üstelik bunu sık sık yapıyor. Şunlar cennete gidemez, bunlar cehennemde cayır cayır yanacak. Sanırsınız kafasında - bu dünyadakini halletti ya, öteki dünya için de bir paralel cennet ve cehennem tasavvuru var.
Öyle görünüyor ki "paralel"den öteki dünyada da kurtuluş yok!
Eğer Gülen'e inanırsak.

FAZIL SAY'A SANSÜR!

Adı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası. Yani devlete bağlı. Cumhurbaşkanlığı'na, onu temsilen de Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Müdürlüğü'ne.
Orkestranın repertuarı yönetim kurullarınca yer yıl yenilenir. Çalınacak besteciler, davet edilecek solistler vb. belirlenir.
Misal, bu repertuvarda her yıl Çaykovski, Rimski Korsakof, George Gershwin, Aram Haçaturyan, Antonin Dvorak olacak diye bir şart yoktur. Bu isimleri özellikle saydım, çünkü en sevdiğim besteciler.
Bakanlık istediğini onaylar. Bunun için de Dvorak ya da Haçaturyan'ın sevenleri ya da arkadaşları(tamam salaklık etmeyin hiçbiri hayatta değil biliyoruz) kıyameti koparmaz.
Peki, bu yıl Fazıl Say repertuarda yok ya da varken çıkarıldı diye neden "vay efendim sansür" çığlıklarıyla yeri göğü inletiyorlar?
Yukarıda saydığım isimler düşünüldüğünde çok mu mühim bir besteci Fazıl Say? Sorsan kaç bestesi var bilmezler, bestelerinden birinin melodisini mırıldan desen gırtlaklarından "teke zortlatması" ndan başka ezgi çıkmaz ama Fazıl Say hayranıdırlar. Aslına bakarsanız Fazıl Say'ın da görünür 25 eseri arasında ün yapmış, dile düşmüş birini bile bulamazsınız. Çoğu prelüd, çeşitleme, ilahi, Türk dansları vb. esinlemeler üzerine kuruludur.
Fazıl Say dünyayı turlayan binlerce konser piyanistinden sadece biri. Ama Dünya çapında değil. Vasatın üstünde, evet ama virtüozite bakımından, örneğin ilk 100 piyanist arasında adı bile yok.
Ben yine de Kültür Bakanı Ömer Çelik'ten istirham ediyorum. Allahaşkına bizi şu Fazıl Say ve şirret lobisinin cayırtısına maruz bırakmayın.
Koyun her yıl iki bestesini de egemen oldukları gazete ve dergilerde bol bol reklamını yapsınlar, gidip izleyip "Ay ne şahaneydi, dünya çapında piyanistimiz" filan desinler. Daha sonra hiçbir konsere gitmediklerini biliyoruz ama bir tatmin olsunlar. Çünkü Fazıl Say'a atfettikleri politik misyon nedeniyle kemalizmin son kalelerinden birinin daha gittiği saplantısı onları çıldırtıyor.

GÜVENLİK PAKETİNDE EN SEVDİĞİM MADDE

Vandalların yaptığı yağmanın bedelinin onlara rücu edilecek olması. Yani bedelinin ödetilmesi. Yakıp yakan, zarar veren 18 yaşından küçük olursa? Söyleyelim, bu durumda ailesi sorumlu olmalı. Küçükken cam kırdığımızda komşular bizden değil, babamızdan istiyordu parasını. Tabii bu bedeli daha sonra da babalarımız bize ödetiyordu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.