PAKET ÇOK İYİ AMA ÖNEMLİ SORULARIM VAR

A -
A +

Hükümet ve ilgili bakanlar dersini çalışmış. Başbakan Ahmet Davutoğlu meseleye son derece hâkim. İyi bir hoca olduğu için, önce kendi anlamış ve anlaşılır hâle getirmiş.

Yeni "İş Güvenliği Paketi"nde, tamamı birbirinden mühim adımlar var.

Önce aralarından en beğendiklerimi sıralayayım, sonra da sorularımı:

1-Çalışanlara mesleki yeterlilik belgesi alma zorunluluğu

2-Meslek liseleri ve üniversitelere zorunlu iş sağlığı ve güvenliği dersi

3- Şikâyetler için ALO 170 telefon hattı kurulması

4-Şantiye şeflerine iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı sertifikası yükümlülüğü

5-Ödül-Ceza dengesi: Ölümlü iş kazası olan madende işveren sigorta priminin yüzde 2'den yüzde 3'e yükseltilmesi, üç yıl iş kazası olmayan iş yerlerinin işveren sigorta priminin yüzde 2'den yüzde 1'e indirilmesi

6-Durdurulan iş yerinde çalışma devam ederse işverene hapis cezası. Kamu ihalelerine iki yıl süreyle yasak

7-Denetimde "herhangi bir eksiklik" bulunması durumunda müfettişin takdir yetkisine bile bırakılmaksızın madenin otomatikman kapatılması

8- Yapı denetim firmalarının da iş güvenliğinde sorumlu kılınması

9-İşçilere çip, yer altına fosforlu hayat hattı ve işçilere hayat sigortası

10-Ruhsat bedelinin bir kısmının fonda toplanarak, biriken paradan madendeki eksikliklerin devlet tarafından yapılması, bedelinin işverene fatura edilmesi.

BUNLAR DA SORULARIM

1-Yeni pakette kamu çalışanları için yaptırım neden yok? 1 Kasım günkü yazımda anlatmıştım. Mevcut yasa zaten çok iyi ve müfettişe eksikliğin tespiti hâlinde işi durdurma yetkisi veriyor. Ama Hürriyet'e demeç veren Ermenek'teki madeni denetleyen müfettiş "Üç ay önce ocağı denetlemeye gitmiş ve ocakta yer altı suyu tehlikesine karşı kontrol sondajı gerektiğini raporuma yazmıştım. İşveren kontrol sondajını yapsa, kaza olmazdı" diyebildi. Oysa Yasanın 25/1 maddesi ona işi durdurma yetkisi veriyordu. Yasayı uygulamamış yani. E peki bu kadar mı? O müfettişin sorumluluğu yok mu?

2-Alo 170 hattı kurulması son derece iyi fikir. Lâkin unutulmaması gereken bir husus var. Biliyorsunuz 118 hattını bile bir sürü kafasız ve sorumsuz, yalan ihbarlarla meşgul edip, kurum çalışanlarını yanıltıyor. Bu yüzden iş yerlerinde her gün yaşanan çeşitli sıkıntılar; örneğin sendikalaşmadaki zorluklar, maaşlardan rahatsızlık, kişisel çekişmeler ya da rakip işletmelerin istismarı nedeniyle bloke edilmemeli Alo 170 telefon hattı. Hattın iyi işlemesi için sağlam bir altyapı oluşturuldu mu? Arayan telefon görülebilecek mi? Yalan ihbarların sahiplerine ağır cezai müeyyideler getirilecek mi? Çünkü bu sağlanamazsa adam gibi çalışan işverenlerin de canı yanabilir ve verimliliğin düşmesiyle ekonomi olumsuz etkilenir.

3-Ağır ve tehlikeli işlerde çalışan yaklaşık 3 milyon işçiye, şantiye şeflerine mesleki eğitim sertifikası zorunluluğu getiriliyor. Tamam da bu sertifikaları KİM verecek? Meslek yüksek okulları mı, bazı şirketler mi? Bu şirketler kime ait? Sorumu özellikle, bazı bilgiler ışığında ve kimilerini uyararak soruyorum. Bu sertifikaları vermek üzere özel sektörde bir tekel kurulmasının önüne geçilecek midir? Aman dikkat!

4-İş güvenliği uzmanı ve hekim işverenden maaş aldıkça işverene istese de istemese de bağımlı kılınmış oluyor. Kurulacak bir fondan maaş alınması uzmanları daha bağımsız kılmaz mı?

BAKAN AYŞENUR İSLAM'IN SICAK YUVA PROJESİ

Bir sevindirici gelişmenin haberi de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam'dan.

Yurt dışında yaşayan ailelerimizden alınan çocuklar var malum. Korkunç bir dram yaşanıyor. Türkiye kökenli çocuklar Alman ailelere veriliyor ve Hıristiyanlaştırılıyorlar. Almanya'nın asimilasyon projesinin önemli bir ayağı... Dillerinden ve kültürlerinden koparılıyor. Bakan İslam, bu tür sorunların çözümüyle ilgili profesyonel yardım hizmeti sunmayı planladıklarını belirterek çocuk evleri kuracaklarını açıkladı. Hedef ülkelerde Türkiye kökenli uzmanlarla çalışmayı da amaçladıklarını belirtiyor ve 2015 yılının başını da tarih olarak veriyor Sayın bakan.

Çok güzel ve proaktif bir adım. Devamı da gelir umarım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.