"ANAVATAN"IN KRİPTOLARI BİTMEDEN DİNLEME BİTER Mİ?

A -
A +
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan TİB'deki derin kulakların hesap vereceğini söylemiş ve eklemiş:
"Dinleme bitti artık. Mahkeme kararı olmadan dinleme yapılmayacak."
Yani?
Artık yabancı istihbarat örgütleri ve onların Türkiye'deki taşeronları dinleme için mahkeme kararı mı isteyecekler?
Anavatanlarının Amerika olduğunu söylemekten zerrece utanmayan, ar perdeleri yırtılmış "Cemaat gazeteci ve yazarları"nın yaşadığı bir ülkede üstelik. Böylesi bir cemaatin emrindeki ajanlar "Artık dinlemeleri hukuka uygun yapalım" mı diyecekler?
Adamlar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dediği üzere "sınırsız" dinlemişler. Hem de kripto telefonları.
Yine dinleyebilirler.

AKLIMDA DELİ SORULAR

"Yeni alınan kripto telefonlar ve kurulumları hangi ülkeden temin edildi?"
"O şirketin, kendi ülkesi ya da başka bir ülkenin istihbaratıyla ilişkisi olmadığından emin miyiz?"
Bu sorularımın belli nedenleri var.
Malum, yabancı istihbarat örgütlerinin elektronik sızma girişimlerine Truva Atı Prensibi denir ve ana fikri şudur:
"Hedef ülkenin dolambaçlı yollardan elektronik cihaz temin etmesini sağlamak."
Cihazlar evvelden "donatılmış" olduğundan kurulduğu andan itibaren istenen bilgileri de servis etmeye başlar.
İstihbarat tarihi bu tür olaylarla dolu.

GEÇMİŞTEN BİR ÖRNEK

Kasım 1994... Hannover'deki CeBIT fuarı... On sekizinci sergi salonu gizli servis uzmanlarının akınına uğramaktadır.
Standlardan biri, merkezi İsviçre'nin Zurich kenti yakınlarındaki Zug kasabasında bulunan Crypto AG adlı firmaya ait. Şirketin tanıtım broşüründen öğrendiklerimize bakalım:
Crypto AG, "İsveçli şifre öncüsü Boris Hagelin" tarafından 1952'de bir vakıf olarak kurulmuş. Çok güzel. Ama nedense unutulan bir bilgi içinde yok. Hagelin, savaş sırasında Amerikan ordusu için şifreleme cihazları geliştiren ve dolayısıyla Amerikalı kriptologlar ile çok iyi ilişkiler kurabilen bir kişidir aynı zamanda. Onların büyük bir kısmı da zaten NSA'de görev almaktadır. Tesadüfen.
Broşüre düşülen bir not:
"Şirketimiz hiçbir müşterimiz hakkında bilgi vermemektedir. Ürünlerimiz dünyanın 130 ülkesinde kullanılmaktadır."
Bir not daha:
"İran'a bile sattık."

HANİ BUNUN İLK SAHİBİ

Şimdi bir yıl öncesine gidelim. Yani 1993'e. Crypto AG'den yıllar evvel çıkarılan İsviçreli bir matematikçi, Bern Başsavcılığında bulunan Fiche isimli gizli bir dosyaya göz atma imkânına kavuştuğunda bir Doğu Alman vatandaşıyla evlendiği için işten çıkarıldığını öğrenir. Matematikçi buna çok kızmıştır çünkü kendi bildikleri vardır. Misal İsviçre firması Crypto AG'nin bazı yöneticileri Almanya ve Siemens kökenlidir. Eski Crypto müdürü zaten daha önce Siemens'de yöneticilik yapmış, hatta bir ara ağzını tutamayıp şirketin tüm bilgilerini Siemens'le paylaştığını açıklayıvermiştir.
Bitmedi, sonraki yıllarda şirket kurucusu Boris Hagelin'in aynı isimdeki oğlu tuhaf biçimde öldü. Hagelin ansızın, şirketi sattı. Satış sonrası olağanüstü kongrede Josef Bauer isimli bir adam yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Josef Bauer'in adres olarak gösterdiği yer ise Alman İstihbarat Teşkilatı BND'nin burnunun dibindeydi.
O da tesadüf.
Daha sonra yapılan araştırmalar, bütün izleri BND'ye çıkardı.

BND'NİN TEZGÂHI, TAHRAN'IN CEVABI

Yukarıda belirttiğim gibi İran da bu şirketin ürettiği cihazları almış ama hemen dinlendiğini fark etmişti. Tahran yıllarca öğrendiğini belli etmemiş ve şirketin müdürlerinden Hans Bühler bir iş gezisi sırasında İran'a da gidince hemen tutuklayıp, casusluk ve yolsuzluk suçlamasıyla mahkeme önüne çıkarmıştı. Tam dokuz ay hücrede kaldıktan sonra serbest bırakılmış ama şirket sırf bu yüzden İran'a milyonlarca dolar kefalet ödemişti. İran daha sonra durumu açıkladı:
"BND şifrelerimizi bilen kriptologları ile İran gizli servisi VEVAK'ın görüşmelerini takibe aldı."
Şirket şimdilerde Almanya Kayyumluk Şirketi Deutsche Treuhand-Gesellschaft tarafından yönetiliyor.
Yani artık tam bir Alman şirketi.
Ama olay burada bitmiyor, hep to be continued.
Avustralya bile kurduğu telekomünikasyon merkezinde bir kablonun yerini tespit edemediği için binayı havaya uçurdu. Tabii harcanan 100 milyon doları da.
Durum mühim, ihmale gelmez.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.