"KAHPE İNÖNÜ" HAKARETİ VE ERDOĞAN

A -
A +

AK Parti Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu önceki gün "Bizans dostu Kahpe İsmet İnönü" ifadesini içeren bir tweet mesajını paylaşınca kıyamet koptu ve Meclis âdeta bir saat bloke oldu.

Hürriyet hiç araştırmadan, yine gazetecilik namusundan uzak bir anlayışla (Gazetenin Ombudsmanı Faruk Bildirici dostuma sevgilerimle) bu tweet mesajını Dr. Mehmet Hakan Sağlam'ın yazdığını iddia etti. Oysa Mehmet Hakan Sağlam yine Hürriyet'te de yer aldığı üzere şu satırları kaleme almıştı:

"Masa başında toprak nasıl kaybedilir içimizdeki hainleri anlatalım; Lozan Barış Antlaşması madde 129: Türk hükümetince Anzak (Arıburnu) bölgesindeki toprak parçaları İngiliz İmparatorluğuna bırakılacaktır... Evet, uğruna 253 bin şehit verdiğimiz Arıburnu İsmet İnönü tarafından İngiltere toprağı hâline getirilmiştir. Gelibolu Arıburnu sahilinde Türk devleti asker bulunduramaz, hiçbir şey inşa edemez..."

Bir twitter kullanıcısı Dr. Mehmet Hakan Sağlam'ın bu yazısını caps hâline getirmiş ve önüne de "Bizans dostu kahpe İsmet İnönü" diye başlık atarak duyurmuştu.

İşin gerçeği bu. Tülay Babuşçu da bu tweet'i retweet etmiş ve Meclis'i de böylece kilitlemişti.
Dr. Mehmet Hakan Sağlam'ı aradım, "öyle bir başlığı benim atmam mümkün değil" dedi zaten. Hürriyet de arasaydı gerçeği öğrenecekti.

Ama Tülay Babuşçu'nun daha sonra özür dilediği bu ifade üzerine Hürriyet, İsmet İnönü'nün torunlarından Sarıgül ailesinden her gün küfür yiyen ve her defasında "yarabbi çok şükür, yine yağmur yağdı" diyen Hayri İnönü'ye sormuş bu durumu. O da "Kaale bile almıyorum. Değersiz ve palavra. Dönüp dolaşıp İsmet İnönü'ye laf atıyorlar. Kolaysa Atatürk'e laf atsınlar bakalım" demiş.

Hmmm... Tehdit var yani. Bir de malum koruma kanunu...

Neyse, İsmet İnönü aynen Dr. Sağlam'ın yazdığı gibi vatan topraklarını parsel parsel İngilizlere bağışlamış, Musul ve Kerkük'ün dışında Lozan'da; Suriye, Mısır, Irak, Filistin, Kudüs, Yemen, Cezayir, Libya, 12 Adalar ve Balkanları verip sanki büyük başarı kazanmış gibi Türkiye'ye dönmüş müflis bir tarihî şahsiyet. Tarihî kimlik olarak değersizliği bir yana, yine de hakaret edilmesi gerekmez.

Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a hakaret etmek serbest.

Sanatçıyım diye geçinenleri, darbe özentisi birtakım hareketlerin yöneticilerini, kuş beyinli miss güzelleri ve aktrisleri gaza getirip ağız dolusu küfür ettirebilirsiniz.

Bunlar onların dış basındaki ekürilerine göre eleştiridir ve söyleyip yazdıkları basın özgürlüğüyle ilgilidir. Bunun için de Tülay Babuşçu'yu linç edip, iş birliği yaptıkları Der Spiegel ve Daily Telegraph gibi yayın organlarının Erdoğan'ı yıpratma kampanyası çerçevesindeki haberlerine mal bulmuş mağribi gibi manşetten sarılarak "Erdoğan'a hakaret dünyanın gündeminde" diye haberler yaparlar.

Peki, TCK 299 ve devamındaki maddeler cumhurbaşkanına hakaretleri yaptırıma bağlamıyor mu?

Anayasa Cumhurbaşkanlığı makamını korumaya almıyor mu?

En mühimi, bu maddeler yeni mi konuldu?

Hayır.

Ama kimse evvelden fırlattığı Anayasa kitapçığıyla Türkiye'yi krize sokup yüz milyarlarca dolar zarara uğratan Ahmet Necdet Sezer'e böyle küfür etmeyi aklına getirmedi. Muhafazakârlar terbiyeleri gereği, ulusalcılar da laiklik duygularını gıdıkladığı için. Atayacağı yüksek bürokratın eşinin başörtüsü takıp takmadığını oturduğu apartmanın kapıcısından öğrenen primitif istihbarat anlayışı onlara sıcak geliyordu.

Ama öte yandan kimse karısını şömine odunuyla döven bir Cumhurbaşkanı hakkında tek kelime etmedi. Ne bu gazeteler ne de muhalefetleri.

Bir dizi oyuncusu genç kadın Gezi vandalizmi sırasında "yine ekrana çıktı t... s... herifi" diye tweet attı bu ülkede. Ne yani, bu zıvanadan çıkmışlığın adı eleştiri mi? Basın özgürlüğü mü? Erdoğan ona da dava açmış. Ee ne olmuş. Bir dizide en iyi rollerden birini kapmış durumda.
Ama sorsan Erdoğan diktatör...

Eğer ülkemizde kimileri Erdoğan'a küfredecek ve bu da muhalefet ve muhalif gazeteler tarafından "basın özgürlüğü, eleştiri" adı altında savunulacaksa işin sonu gelmez. O vakit pek çok insan da sizin değerlerinize, ailenize, patronlarınıza, liderlerinize küfretmeye başlar ve inanın ki tüm sülalenizi sevindirir.

Kendinize gelin. Bu ülkede seçtikleri Cumhurbaşkanı'na küfrettirmeyecek on milyonlarca insan var.

Cumhurbaşkanı'nı ve iktidar partisini destekleyen insanların terbiyesini, nezaketini ve soğukkanlılığını bu kadar istismar etmeyi, sabırlarını bu kadar test etmeyi de artık bırakmakta fayda var.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.