SELO'NUN SELÂMI VAR, AYAĞINI DENK AL!

A -
A +
Arayan Batman Ak Parti teşkilatından bir kadın partili. Konuştuğu gazeteciye paniklemiş bir sesle anlatıyor:
"Telefonlarımıza sürekli tehdit alıyoruz. Seçim bürolarımıza saldırıyorlar, evlerimizin camlarını kırıyorlar. Bizi sindirmek için her şeyi yapıyorlar. Giremediğimiz sokaklar var."
Demirtaş güzellemeleri yapmakla meşgul Doğan medyasına yansımayan yüzlerce olay var.
Sadece onlar değil. Milletvekili adayları da aynı durumda. Yasin Aktay'ın başına gelenler malum. Ak Parti Milletvekili adayı Orhan Miroğlu Mardin'de bazı sokaklara giremediklerini söylüyor.
Köylerde muhtarlar da sık sık PKK'lılar tarafından "ziyaret" ediliyor ve onlara HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş'tan selam götürüyorlar.
Evvelden insanları korkutmak için Karayılan'ın, Cemil Bayık'ın, Öcalan'ın adı yeterliydi.
Şimdi Selo onların hepsini sildi süpürdü.
Sonuçta daha geçen yılın 6-8 Ekim'inde katledilen 52 insanın, 52 Kürdün kanı ellerinde.
Selahattin Demirtaş tehdit işini iyi biliyor.
PKK'lı olmayan Kürt şarkıcıları tehdit etmesinden öğrenmiştim onun bu özelliğini.

SIKILMADAN YALAN SÖYLEYİN
Şimdi ise meydanlarda "HDP ile şiddet arasında bir ilişki varmış gibi izlenim oluşturuyorlar" diyebiliyor. Herhalde gülelim diye böyle konuşuyor. Amerika'daki şu şirket KemalKılıçdaroğlu'na verdiği taktiğin aynını HDP eş başkanına da vermiş olabilir mi?
"Sıkılmadan, utanmadan yalan söyleyin. Söylediğinizin yalan olduğu ortaya çıksa da geriye tortusu kalır."
Bunun için de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan HDP Adana ve Mersin bürolarına yönelik saldırıyı net bir dille ve şiddetle kınamasına rağmen "Cumhurbaşkanı bu saldırıyı neden kınamadı" diyebiliyor.
Daha dün Mardin'in Artuklu İlçesi'nde, AK Parti Milletvekili adayı Gönül Bekin Şahkulubey'in seçim bürosuna ses bombalı saldırıda bulunuldu.
Şimdi Demirtaş'ın karnından konuşmadan güçlü bir "kınama" mesajı verip vermeyeceğini merak ediyorum.
Sonuçta Demirtaş'ın 7 Haziran sonrası için bir tahminde bulunmak gerekirse şayet...
Hatırlayanlar onu en fazla "Bir çocuk vardı, ruhunu satmaya hazırdı ve hatta satmıştı ama işe yaramadı" diye anacaklar.

AVRUPALI TÜRKLERE KILIÇDAROĞLU ŞOKU
Geçen Pazar günü Avrupa'da Gündem Seçim Özel programı için Köln'e gittiğimde, hem yayın esnasında konuşan Türkiye kökenli vatandaşlar, hem de sokaklarda beni durdurup konuşanlar Kemal Kılıçdaroğlu'nu şikâyet ettiler. Çok içerlemişlerdi kendilerini Avrupa'da zor durumda bıraktığı için.
Nedenini sorduğumda "Suriyelileri geri göndereceğini açıklaması" diye yanıt verdiler.
Avukat İbrahim Kırmızıkan, "Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde biz Avrupalı Türklerin eli daha da zayıfladı" dedi ve şöyle sürdürdü sözlerini:
"Şimdi bu topraklardan bizi kovmak isteyen ayrımcıların, ırkçıların saldırıları karşısında ne yapacağız? Onları bırakın siyasal partilerden eşit vatandaşlık talebinde bulunup mevcut haklarımızdan şikâyet ederken onlar bize Kılıçdaroğlu'nun sözlerini hatırlatırsa ne diyeceğiz? Bakın sizin ana muhalefet partisi lideriniz bile iktidara geldiğinde Suriyelileri ülkelerine geri göndereceğini söylüyor, biz size hiç olmazsa pek çok hak verdik yeterli bulmasanız da diyemezler mi?"
Avrupa'da yabancı düşmanlığı temelinde ortaya çıkan Pegida hareketinin hareket noktası da Avrupa'ya yerleşen göçmenlerinülkelerine geri gönderilmesi yönünde. CHP bu anlamda bir nevi Türkiye'nin Pegida hareketi gibi.
Almanya özelinde bakarsak durum hakikaten vahim. Jugendamt adlı Gençlik Dairesinin Türk çocuklarını ailelerinden koparıp asimile etmesini sık sık anlatıyoruz ama asıl sorun ırkçı saldırılar nedeniyle ortadan kalkan can ve mal emniyetinde. Artık ırkçı saldırılar kayıtlara bile geçmiyor. Çünkü Türkler karakola gittiklerinde polisler başvuruyu almamak için her yolu deniyorlar. Vatandaş da bezmiş halde artık karakola gitmiyor. Böylece uluslararası platformlarda Almanya'da ırkçı saldırılar çok az görünüyor ve durumu kurtarıyorlar.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu yüzden büyük bir hata yaptığını ve Avrupa'da yaşan 6 milyon Türkiye kökenli insanı çok zor duruma düşürdüğünü söylüyor vatandaşlar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.