YUNANİSTAN'DA AĞLATAN KOMEDYA

A -
A +
Antik Yunan komedyası Eski, Orta ve Yeni diye üç aşamadan oluşuyormuş.
Atina Peloponez Savaşı'nda yenilince yaşanan ekonomik çöküş, demokrasinin devrilmesi ve isyanlar ülkenin toplumsal yapısını radikal biçimde değiştiriyor. Bu durum Eski Komedya'dan Orta Komedya'ya geçişin nedeni oluyor. 
Orta Komedya'nın Eski'den temel bir farkı var. Orta Komedya'da artık KORO yani HALK yok... Çünkü devlet bu oyunlarda koroyu besleyecek ödeneği ayıramıyor.
Yunan komedyasının önceki gün bu ülkede yapılan referandumla birlikte yeni bir evreye girmesi beklenebilir.
Ağlatan Komedya...
Aslında bütçe hesaplarının tahrif edildiğinin ortaya çıktığı, borcun gırtlağa dayandığının anlaşıldığı o gün açılmıştır ilk perde.
Tavernalarda havaya kalkan kadehler donmuş, buzukiler susmuş, kahkahalar dudaklarda patlayıp sönmüştür.
Sonra bir el dokunmuştur medyanın omzuna ve kulaklara bazı "gerçekler" fısıldanmıştır usulca:
"Yunan halkı tembeldir, çalışmadan para kazanmayı sevmektedir, işi gücü tavernada eğlenmektir. İflasın sebebi onlardır ve borçlarını ödemelidirler."
Başlarlar hep bir ağızdan bağırmaya:
Suçlusun, Suçlusun, Suçlusun!
O ise isyan eder, "Hayır değilim. Suçlu olanlar sizin verdiğiniz paraları alanlar. Yani sizin buradaki ortaklarınız. Bizim ağzımıza çalınan bir parmak balın onların götürdüklerinin yanında esamisi okunmaz. O paralar da zaten sizin ülkelerinizdeki bankalarda. Varsa alacağınız oradan tahsil edin" diye.
Uslanmaz bu millet. O halde bu isyankârlığa bir lider bulunmalıdır.
Bingo! Alexis Çipras, müthiş bir isim. Yakışıklı, zarif, entelektüel, karizmatik. Formatlıdır. Tıpkı komşunun Demirtaş'ı gibi.
Sol gösterip sağ vuracaktır.
Önce gaz alınacak, halk zafer kazanacak, ölümü gördükten sonra da sıtmaya razı olacaktır.
Sadede gelelim ve hemen somutlaştıralım.
Ödeme plânı çoktan yapıldı. Ancak pazarlıkta el daha yukarıdan açıldı. Halk IMF'nin ve Avrupa Merkez Bankası'nın borç ödeme planını oylayacaktı.
Referandumda evet çıkarsa ne âlâ. Hayır çıkarsa referandumda oylananın daha altındaki; asıl ödeme plânı devreye sokulacak, böylece "Hayır diyerek zafer kazanmış" ve IMF'ye, Avrupa Merkez Bankası'na "diz çöktürmüş" halk, bir kaşık balın içine karıştırılmış acı ilacı yudum yudum içecekti.
Operasyon başarıyla gerçekleşti.
Nereden anlıyoruz? Çipras'ın referandum sonrası demeçlerinden. Bir sürü lafın arasında söylediği net:
"IMF ve Avrupa Merkez Bankası ile masaya oturmak ve yeni şartlarla görüşmek istiyoruz. Borçlarımızı ödememek gibi niyetimiz yok..."
Ve bu arada Çipras'a güvenmiş zavallı Marksist Maliye Bakanı Yanis Varoufakis istifa etti ve bunun gerekçesini kendi blogunda bakın nasıl duyurdu:
"Referandum sonucunun açıklanmasından kısa bir süre sonra bazı Euro Grubu katılımcılarının ve partnerlerinin benim müzakerelere katılmamamla ilgili tercihlerinden haberdar edildim. Bu nedenle Maliye Bakanlığı'ndan ayrılıyorum. Başbakan Çipras da istifamın görüşmelere yardımcı olacağını söyledi."
İşte komedyanın ağlatan kısmına bundan sonra geçiliyor.
Gözyaşları sel olup akacak. Artık gülmekten mi yoksa acıdan mı bilemeyiz.
Varoufakis'i Türkiye'ye davet edelim bence. Bizim Marksistlere iki akıl öğretsin.
Ne bileyim "Her gördüğünüz karizmayı dedeniz sanmayın" der örneğin...

ALEXİS'E TÜRKİYE'DEN BORÇ MEKTUBU

Sevgili Alexis! Komşucum... Şimdi ben, şu sizin borç meselesinde Ertuğrul beyle aynı düşüncede olmama rağmen, usule dair (ki siyaseten de kendisiyle uyuşmuyoruz) farklı fikirlerim var. Rahmetli babaannem "Komşu komşunun külüne muhtaç" derdi. Böyle gördük, üzerimize düşen komşuluk görevlerinin farkındayız ama kendimize zor yettiriyoruz yeminlen. Olsa tükkan senin. 
Bunun yanında bir çözüm var aklıma gelen. Bizim tahsil edemediğimiz elektrik paraları var ya. Hah... O paralar. Sizin ihtiyacınızın onlarca kat üzerinde. Bizimkiler barajı aştıktan sonra ödeme kıvamına geliyorlar gibi. Uzun zamandır süregelen hukukunuz var bu arkadaşlarla(anladın sen onu). Siyaseten de uyuşuyorsunuz. Bi çıtlatıver "ödeyin" desin. Ben kendi adıma silerim hesabı. Ama tahsilat kısmı sana ait. Bi de onu yük etme bize. Artık iki yetmişlik Plomari uzosunu kargoya vermeyi akıl edersin di mi canımın içi? Çok öpüyorum yengeyi de. Baki selamlar...
Hamiş: Gelirseniz vakitlice haber edin Ahmet Abiden yer ayırtalım. Bizdensiniz.
Sevgili okur Coşkun Aydın'ın mektubu bir başka konuyu anımsattı bana. Sahi şu Lavrion kampının masraflarını nasıl karşılıyor Yunan hükümeti. Aslında bizim Türk girişimciler üstlenebilir işletmesini.
Onu da düşünsün derim komşumuz Alexis...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.