Nobel Kimya Ödülü kimyalarını bozdu

A -
A +
Derin bir hayal kırıklığı ve öfke krizi yaşıyorlar.

Nobel Kimya Ödülünü kazandıktan sonra "Başarımı ülkeme ve ülkemde aldığım kaliteli eğitime borçluyum" deyip Türk bayrağının önünde poz veren Prof. Dr. Aziz Sancar bunun nedeni. Üstelik tutup "Ben Türk'üm" dedi. Oysa Mardinli olmasından ne kadar umutlanmışlardı. Bu yüzden haberleri veriş biçimleri "Mardinli Aziz Sancar Nobel kazandı" şeklindeydi hep.
Ah Aziz, ben senin Kürt ve en azından Arap olma ihtimalini sevmiştim. Türklük nereden çıktı şimdi?

Gerçeğin ortaya çıkmasıyla alçakça bir sessizliğin içine gömüldüler. Dertleri ödül ve Türkiye'yi gururlandıracak başarı değildi. Bu ödülü, Türkiye'yi yerden yere vuracak birinin kazanmasıydı. Üstelik Kürt de olsaydı tadından yenmezdi.

Ama heyhat! Nobel Kimya Ödülünün sahibi, kimyalarını bozdu.

Orhan Pamuk'un Darbeci Sisi'nin Mısır'ından açıklama yapıp "Türkiye'de basın özgürlüğü yok" demesi bile makbuldür onlar için.

Yahu en azından Nuri Bilge Ceylan kadar olup "Yalnız ve üzgün ülkem" diyebilseydi.

HDP'liler ve solcumtrakların hevesleri kursaklarında kaldı.


Nal toplayan akademi ve ODTÜ'nün yeni yeri

Prof. Dr. Aziz Sancar California üniversitesinde yürüttüğü çalışmalarla bu ödülü aldı.
Bizim üniversitelerimizde durum ne?

Bakalım.

Geçen sene dünyanın en iyi üniversiteleri arasında 85. sıraya yükselen ODTÜ, bu yıl 601. sırada kendine yer bulabildi.

Gerileme korkunç.

Merkezi İngiltere'de olan Times Higher Education(THE) tarafından açıklanan son dünya sıralamasında durum Türkiye üniversiteleri açısından vahim. Bir tek Koç Üniversitesi 251-300 bandında. Tebrikler(!)

Çok matah olmasa da ODTÜ 85, Boğaziçi 139, İTÜ 165, Sabancı 182, Koç 301. sırada yer aldığında yeri göğü inletmişlerdi malum.

Şimdi tıssss...

Ama arkadaşların sesi bazı konularda yüksek çıkıyor biliyorsunuz. Gezi eylemlerine destek için dersleri iptal edip toplu taşımayla Taksim'e öğrenci nakletmek, ODTÜ stadında devrim andları içmek, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yaptırdığı yolu kapattırmak, PKK ve DHKP-C'nin katliamlarını desteklemek, Erdoğan'a fahri doktora unvanı verecek olan Japonya'ya mektup yazmak gibi konularda üstlerine yok.

Ha bir de üçüncü köprüye, üçüncü havalimanına, atom santraline karşı çıkmak gibi görevleri de var. Bu kadar ülkesine ve halkına düşman bir akademi dünyanın başka yerinde görülmez. Yıllarca okullara başörtülü çocukları almayanlardan bir zihinsel devrim beklemiyoruz elbette. Ama hadi bunu yapıyorlar, bari bilimde, sanatta kendilerini ispatlasınlar; o da yok.

Yeni öğretim yılının açılışıyla birlikte ODTÜ'de başlayan öğrenci oryantasyonları "İsyan ve Devrim" başlıklı bildiriler dağıtılarak yapılıyormuş. Kurulan standlarla "Bunca kötülüğe karşı düşmemiş bir kaledir muhalefet" sloganı da kullanılarak okuldaki yeni öğrencilerin bir araya getirilmesi hedefleniyormuş.

Maşallah, bu yolda devam edin siz. Gelecek yıl 800. sıradaki yerinizi konuşuyor olacağız nasıl olsa.


Bir uçak için 1.6 milyar dolar; yazıktır!

Ülkede bu kadar evsiz, aç ve yoksul varken...

Sarayın uçağı 1.6 milyar dolara yenilenecekmiş.

Halk kan ağlıyor.

Belediye Başkanları Birliği'nin raporuna göre ülkedeki yoksulların sayısı 46.2 milyonu buldu. Milyonlarca insan evsiz ve sokaklarda yaşıyor. Kış aylarında kentlerin sokaklarında yüzlerce donmuş insan bedeni toplanıyor ve bu manzara âdeta kanıksanmış durumda.

Gıda yardımı alanların oranı büyük oranda artış gösterdi. Özellikle araştırma yapılan ve nüfusu 30 binden fazla olan 29 kasabadan 26'sında bu verilerle karşılaşıldı.

Tam bir şok!

On milyonlarca insan işsiz. Çadır kentler projesi de işe yaramıyor.

Evsizlik ve Yoksulluk Ulusal Hukuk Merkezi'ne göre, ülkede yıllık toplam 3 milyon civarında kişi evsizlik deneyimi yaşarken, bunların 1 milyon 350 binini çocuklar oluşturdu. Raporda ayrıca ülkede1 milyon tam gün veya yarım gün çalışanın konut masrafını karşılayamadıkları belirtildi.

Ve sen tut şimdi 1.6 milyar dolara uçağını yenile.

Olacak iş değil.

Hadi açıklayalım, Amerika Birleşik Devletleri'nden söz ediyoruz. Ve bu ülkenin, gelmiş geçmiş en başarısız başkanı Barack Obama'dan.

Sadece bunlar değil, ırkçılığın hortladığı, her ay polisler tarafından en az 10 siyahın sokaklarda "bir nedenle" infaz edildiği, 11 yaşındaki bir oğlan çocuğunun, 8 yaşındaki bir kız çocuğunu pompalı tüfekle öldürdüğü, bir okul sapığının daha 15 öğrenciyi katlettiği Amerika'dan.

Bu ülkenin ve başkanının kendine hayrı yok, Suriye'de yaşanan trajediyi sonlandırmak için beklenti oluşturmaya da gerek yok.

Yazık oldu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.