Almanya kendi paralel devletini temizlerken Türkiye...

A -
A +
Almanya’nın paralel devleti de varmış.
Geçtiğimiz hafta öğrendik bunu.
Onlarınkinin adı FETÖ değil tabii, Reichbürger
Türkçe “imparatorluk vatandaşı” demek olan Reichbürger örgütü meğer epey zamandır tıpkı FETÖ gibi polis, asker ve yargı içinde örgütlenerek varlığını sürdürüyormuş ama Alman devleti göz yumuyormuş. Nasıl olsa bir tehlike oluşturamaz öz güveniyle sadece istihbarat teşkilatı BND tarafından izlenmekle yetinilen örgüte ilk kez geçen hafta operasyon düzenlendi.
Reichbürger örgütüne mensup kişiler mevcut Alman devletini tanımıyor ve Alman imparatorluğunun hâlen yaşadığını savunuyor. Dolayısıyla da Almanya’nın Hitler’in saldırganlığıyla beslenerek 1937 yılına kadar hükümranlık sürdüğü toprakları ülkelerinin doğal sınırı olarak kabul ediyor ve bu sınırları resmen tanımayan Alman devletine de vergi ödemeyi reddediyor. Kendi uydurdukları Alman İmparatorluğu pasaportları, kimlikleri ve sürücü belgelerini taşıyorlar bu arada.
Aklınızdan bunların “meczup” olduğunu geçirebilirsiniz ama tıpkı bizlerin vaktiyle FETÖ’cülere “hizmet erbabı” zannıyla hoşgörüyle bakmamız gibi Alman devleti de kodlarında var olan “Büyük Alman Devleti” ideası ile Reichbürger’e toleransla yaklaşıyordu. Zararlı olamazlardı ki sonuçta ülkelerinin geleceğiyle ilgili masum hayaller besliyorlardı.
Alman devleti Türkiye’deki FETÖ darbe girişiminin ardından uyandı.
Onlar bize benzemiyor, ders çıkarmasını ve yılanın başını küçükken ezmeyi biliyorlar.
O fırsat dediğim gibi geçen hafta ortaya çıktı. Polis bu örgütten bir kişinin evine silah bulundurduğu gerekçesiyle baskın yaptı. İmparatorluk Vatandaşı olduğu bildirilen adam direnerek bir polisi öldürdü üç kişiyi de yaraladı.
Almanya bu olayın ardından harekete geçti ve kamu kurumlarının içine sızan Reichbürger’cileri devletten temizlemeye başladı. Almanya’nın farklı eyaletlerinde bu Paralel Devlet Yapılanması’na (PDY) üye olduğu düşünülen birçok polis hakkında soruşturma başlatıldı. Federal polise sızan örgüt üyeleri de doğrudan görevden alındı.
Şimdi soralım.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ’ye karşı Türkiye devletinin operasyonlarını bıdı bıdı sürekli eleştiren, üstelik bu vatan hainlerine kucak açan Almanya kendi üç kuruşluk paralel örgütüne neden bu kadar acımasız davranıyor?
Üstelik cesameti Reichbürger ile karşılaştırılmayacak denli büyük, 40 yıldır devletin her kademesine sızmış, şerefsizliğin, hainliğin kitabını yazmış, alçaklığın dibini bulmuş, cinayetler işlemiş, darbe gecesi 246 vatandaşımızı katletmiş, Meclis, MİT ve Külliye’yi bombalamış, Cumhurbaşkanı’nın ikametine saldırmış FETÖ gibi bir örgüt söz konusuyken.
Bir polisi öldürüldü diye yapıyor bunu Almanya.
Türkiye ne yapsın?
Yüz binlerce mağdur var diye yaygara yapanlar açısından çarpıcı bir örnek olsa gerek.
Son iki gündür Samsun’daydım. Bir akraba ziyareti esnasında sohbet ederken yeni KHK ile meslekten ihraç edilenlerin listesi yayınlandı. Kuzenlerden biri hemen “Dur geçen kararnamelerde adı geçmeyen bizim kurumdan iki kişi vardı, bakalım onlar listede mi?” diye yerinden fırlayıp hemen bilgisayarını açıp baktı. İki üç dakika sonra “Evet onlar da listede” deyip kapattı. Sonra da anlattı:
“Canımızdan bezdirdiler bizi. Sülük gibi yapışıyorlardı. Sürekli para, yardım, Zaman gazetesi aboneliği istekleri bitip tükenmek bilmiyordu. Toplantılarına katılmamız için öyle baskı yapıyorlardı ki eşim bunlar sırf dindar insanlarız diye üzerimize geliyorsa onların yanında namaz kılmayacağım diye söylenmeye başladı. Siz gazetecisiniz belki daha dikkatli konuşuyorlardı ama bize öyle şeyler söylüyorlardı ki o zaman şaşırdığımız konuşmaları darbeden sonra idrak edip âdeta aydınlanma yaşıyoruz. Her şeyi biliyorlardı...”
Bu kısmı merak edip sordum, “Neyi biliyorlardı” diye.
“Düşün abi, daha 2007 yılı. Bunlar yine bizi kendi yanlarına çekmek için evimize gelmişti. Şimdi bu ismi listede olan S. bey birden ‘Biz 2013’e kadar devlete tamamen sızmış olacağız. Biz devlet olacağız’ dedi. Ortam birden sessizleşmiş sonra konu değişmişti...”
Bu anekdot bile her şeyi net biçimde anlatıyor.
Bırakın Bylock’u filan.
En küçük birime kadar her şeyi biliyorlardı…
Lâmı cimi yok.
Günahların ve suçların tamamından sorumlular.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.