Avusturyalı Türkler en sonunda o mektubu yazdı

A -
A +
Türkiye’nin yoğun gündemi içinde Avrupa’daki Türklere ne oluyor pek ilgilenmiyoruz. Ne hâldeler, başları dertte mi değil mi soran yok. Genellikle seçim zamanlarında hatırımıza geliyorlar. Ya da oralarda siyasi toplantı yapılacağı zaman.
Irkçılığın ve yükselen yeni tür nazizmin artık yoğun bir şekilde yaşandığı Avrupa’da Türk toplumu çok tedirgin ve kaygılı. Gelecekleri onlar için giderek belirsiz hâle geliyor. 
Anlatacaklarım Türklerin yaşadıkları iç karartıcı atmosfere açık bir örnek.
Olay ırkçılığın had safhaya vardığı Avusturya’nın Vorarlberg eyaletinde yaşandı. Vorarlberg, Avusturya’nın İsviçre ile Almanya sınırında yer alan bir eyaleti. Başkenti de neredeyse tamamı İsviçre sınırları içinde yer alan Konstanz gölü kıyısındaki 30 bin nüfuslu Bregenz şehri. Eyaletin nüfusu ise 384 bin.
İsviçre Almancasından sonra anlaşılması en zor lehçenin konuşulduğu bu eyalette halkın yüzde 10’ü Türkiye kökenli göçmenlerden oluşuyor.
Avusturya, Türkler için giderek bir cehenneme dönüşmeye başladı.
Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Avusturyalı siyasetçilerin Türk toplumuna yönelik hakaretleri, tehditlerinin giderek artması, darbe girişimine yönelik protestoda bulunanlara ağır cezalar yağdırmaları, gösteri ve toplantı hakkını hiçe sayıp insanları yıldırmaya çalışmaları, her tartışmada “Sizi geri göndeririz ha” diye parmak sallamaları büyük tepkiye sebep oluyor.
Halk Partisi’nden (ÖVP) Entegrasyon ve Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz’un dışlayıcı ve ırkçı yaklaşımlarından duydukları hoşnutsuzluk ise had safhada. Sonunda eyalette yaşayan Türkler için bardak taştı.
Vorarlberg eyaletinde yaşayan Türklerin kurduğu, başkanlığını Adnan Dinçer’in yaptığı ve kısaca NBZ diye anılan Neue Bewegung für die Zukunft (Gelecek için yeni hareket) adlı sivil toplum kuruluşu hiç umulmadık bir girişim başlatarak Eyalet Başkanı Markus Wallner’e bir mektup yazdı. Bunu da tüm üyelerinin onayını alarak yaptı.
Mektup eyaletin çeşitli üst kademe yöneticileriyle birlikte başkent Bregenz Belediye Başkanı Markus Linhartz ve diğer şehirlerin belediye başkanlarına da gönderildi.
Mektupta özetle “Evet, artık bizin bu tehditlerinizden bıktık. Ayrımcılığınızdan, ırkçılığınızdan, aşağılamalarınızdan, ötekileştirmelerinizden, geri gönderme tehditlerinizden sıkıldık. Biz bu ülkeyi vatan bildik ve yaşamak istedik. Ama istenmediğimiz yerde de durmak niyetinde değiliz. Haklarımızı verin, gidelim” dediler.
Aslında son derece nazik ve diplomatik biçimde yazılmış mektubun özeti bu. “Saygıdeğer Eyalet Başkanı Wallner!” diye başlayan mektupta 15 Temmuz darbesinden sonra Türkiye’de yaşanan korkunç günlere ve bu darbenin Avusturya’daki Türklerde oluşturduğu endişeye değinilerek “Bizler Avusturya'dan bu olaylardan sonra daha fazla empati yapmalarını beklerdik. Böyle vahim bir olayı yaşayan ülkeye ve inanılmaz derecede demokrasiyi savunan bu millete destek çıkılmalıydı kanaatimizce” denildi.
Oysa bırakın bunu demeyi ne yazık ki entegrasyondan sorumlu bakan olmuş Stephan Kurz’un zehir zemberek açıklamaları, “Türk iç siyasetiyle bu kadar ilgileniyorsanız oraya gidin” çağrıları üstüne tuz biber ekti. Ardından da şu çağrı yapıldı mektupta:
“Eğer Avusturya siyaseti kısa süre içerisinde Türk ve İslam düşmanlığını kontrol altına alamazsa bu güzel ülkede yaşayan insanların korkuları çoğalacak ve derinleşecek. Hayatı boyunca Avusturya'da çalışan insanlar sözlü ve fiziki saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Ya buna bir an önce önlem alınması gerekmektedir ya da bu istenmeyen insanların hakları iade edilerek Avusturya'yı terk etmeleri yasal hâle getirilmelidir. Birçok işçimiz ailesi ile birlikte Avusturya'yı terk etmeye hazır. Bugüne kadar Avusturya sosyal sistemine ve emeklilik sandığına yatırılan paraların iadesiyle birlikte. İnsanların başka bir ülkede kendilerine gelecek kurabilmeleri için bir kanun çıkarın. Çünkü bu toplum siyasi malzeme ve algı operasyonları için kullanılmaktan bıktı!”
Pek çok Avusturya gazetesi bu mektubu manşetten yayınlayınca siyasal partilerden tepkiler geldi. Meğerse dünden hazırlarmış ırkçılar. İşte o tepkiler:
Irkçı FPÖ (Avusturya Özgürlük Partisi):
Teklif değerlendirilsin ve ivedilikle pazarlığa oturulsun.
Yeşiller Partisi:
Her iki taraf da söylemlerini yumuşatsın.
ÖVP (Avusturya Halk Partisi):
Bu geri dönüş projesi hakkında tartışılabilir ve pazarlık yapılabilir. Biz kimseyi zorla tutmuyoruz, isteyen gidebilir.
Vorarlberg Eyalet İçişleri Bakanı Erich Schwärzler:
Yasal şartlar içinde de geri dönüş mümkündür.
Durum budur.
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.