Dr. Jekyll&Mr. Hyde’ın hedefindeki isim FETÖ takibinde

A -
A +
Hani bir posta güvercini vardı… Vaktinde Fetullah Gülen’den Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e mektuplar taşırdı. O mektuplarda Fetullah, 7 Şubat MİT darbe girişiminden dolayı çok kızgın olan Başbakan Tayyip Erdoğan’a da muhtemelen “Aman darbe için daha zamana ihtiyacımız var” sinsiliğiyle yılışık selamlar gönderirdi.
Bu işin uvertür kısmı.
Yazmıştım. O Posta Güvercini, geçen mart ve nisan aylarında darbe hazırlıklarını ele alan yazılarımdan yola çıkarak “Hükûmet darbeyi önceden biliyordu” imasında bulunmayı itiyat hâline getirdi.
Bununla kalmadı, adını açıkça belirttiğim ve çeşitli televizyonlara çıkıp konuşmuş olan haber kaynağım Ümit Akdemir için “Böyle bir kişi var mı, yoksa bu isim Fuat Uğur’un uydurduğu bir kimlik mi?” diye sordu.
Yıllarca Dr. Jekyll ve Mr. Hyde edasıyla yazmanın etkisi olabilir mi bilemedim şimdi.
Belki de şizofrenik ruh hâlini herkese teşmil etme gayreti.
Oysa onu “derin araştırmacı” sanırdım. Beni cidden hayal kırıklığına uğrattı.
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde dedim ama ta 1796 yılında Giritli Aziz Efendi tarafından kaleme alınan Muhayyelat-ı Azîz Efendi adlı roman, Batı’daki bu örneklerden hiç de aşağı kalmayacak bir eş ruh ya da doppelganger (alter ego, ikili, öteki gizli benlik) hikâyesini anlatmaktadır. Tercihi Posta Güvercini “Fantastik Kurgucu”ya bırakıyorum.
Sonra aniden hatırladım.
Tabii ya, müktesebatını atlıyordum. İlişki tamamen bitmiş olabilir miydi?
Neden bu yazıların üstünden yürüyorlardı?
Neydi bu algı operasyonu ile hükümete darbe komplosu yapıştırma gayretleri?
Evet. Önceki günkü yazımda bahsetmiştim. Bu bir Fetullah Gülen argümanı.
Kuşkusuz aşağılık örgütün genetik kodlarını çok iyi bilen Ümit Akdemir’in bu süreçte rolü çok büyüktü. Ben onun aktardıklarını ve söylediklerini gazeteci duyarlılığı ve tecrübesiyle kaleme dökmüş, yayınlamıştım.
Fetullah’ın isim vermeden Ümit Akdemir’e dolayısıyla bana da hakaretler yağdırmasının sebebi anlaşılıyordu. Çünkü günün sonunda yazılardan kendisine bir ders çıkaran birçok örgüt üyesi darbeye kalkışanlara yardımcı olmamış, darbe girişimi yine yazının etkisinde kalan bir binbaşı tarafından ihbar edilmişti.
Şimdi yenilgiyi hazmedemeyen FETÖ bir taşla iki kuş vurma peşinde. Hem hükûmeti “darbeyi biliyorlardı” algısıyla itibarsızlaştırmak, hem devletin bile yalnız bırakıp ilgilenmediği Ümit Akdemir gibi “kolay lokma”ları “hal” etmek.
Cumhuriyet’teki meczup ile bu Posta Güvercini'nin görevi bu.
Bunu son olaydan sonra daha net anladım.
SON OLAY dediğim çok ilginç aslında.
Üç ya da dört gün evveliydi. Ümit’i bir şey sormak için aradığımda telefona kısık sesle cevap vererek “Abi seni sonra ararım” dedi. İyice meraklandım ama kapattım. Meğer tam o sırada kendisini takip eden ve bir aracın içinde pusuya yatan 4 kişiyi polise yakalatmak üzereymiş. Bana olayı anlattı:
“Biliyorsun epey zamandır peşimde birileri var ama bir görünüp bir kayboluyorlar. Ama sen telefon ettiğinde kahvedeydim. On dakika evvelinde de evdeydim. Evin giriş tarafına bakan sokağın karşı kaldırımına park etmiş bir arabanın içindeki dört kişinin evimi gözetlediğini fark ettim. Hemen, FETÖ’cüleri deşifre eden eski bir arkadaşımı aradım. O geldi ve evin arkasından dolanarak bunları gören bir kahveye gittik. İzlemeye başladık. Bir tanesini tanıdım ama diğerlerini çıkaramadım. Tam o sırada sen aradın abi. Bu yüzden konuşamadım...”
Fakat ben telefonu kapattıktan sonra tuhaf biçimde sürekli irtibatta olduğu polis merkezinin amiri arıyor Ümit Akdemir’i, “Ne yapıyorsun?” diye. Ona da kısık sesle durumu özetliyor ama polis amiri “Biliyoruz, oradan ayrılma çünkü biz de herifleri takipteyiz” diyor. Anlaşılıyor durum.
Sonrası çorap söküğü gibi geliyor. Bu konuşma devam ederken arabadan sarı poşetle çıkıp giden Ümit’in de tanıdığı adamile arabadaki diğer üç kişi derdest edilip götürülüyor. Sarı poşetli adamın adı Murat Yıldırım FETÖ’nün üst düzey muhasebecilerinden biri. Diğerlerinin araması ve sabıka kaydı olmadığı için kayıtları alınarak serbest bırakılıyor. Murat Yıldırım’ın üzerinden şifreli bir telefon çıkıyor. Şifresi çözülemediği için Ankara’ya gönderiliyor. Bu arada eşinin de bylock kullandığı tespit ediliyor.
İşte böyle Dr. Jekyll/ Mr. Hyde!
Sen biliyorsun da bilmeyenler için söyleyeyim:
Hedef gösterdiğiniz Ümit Akdemir hayal mahsulü bir isim değil.
Eğer ona bir şey olursa en azından öteki dünyada da iki yakanıza yapışacak kadar gerçek bir kişilik. Üstelik insan!
Senin hayli vakittir unuttuğun bir özellik.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.