İşte başkanlık bunlar için gerekli

A -
A +
Ankara’da çeşitli şirketlere danışmanlık yapıp bakanlıklara bağlı kurumlarda bu şirketlerin işlerini takip eden bir arkadaşımla konuşuyorum.
Okul döneminden beri tanırım. Genç kızlığından bu yana hiç değişmeden kalabilen sıkı solculardan biridir aslında.
“Bürokrasideki kripto FETÖ’cülerden yıldım arkadaş” dedi dün.
Böyle konuşur.
“Sen bu acayip kararların altına imza atan bakanları yönlendirenleri kibirli bürokrat diye tanımlamışsın ama bence değil. Onlar kesin FETÖ’cü bürokrat. Bu kadar yıldır bu işin içindeyim, vatansever olanla bu ülkenin altını oyanı derhal anlarım ve bunları da artık her davranışından tanıyorum.”
Ne olduğunu sordum.
EPDK’daki (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) olayı hem anlattı hem de bol bol güldü.
Akaryakıt lisansı veren iki kadın bürokrat varmış kurumda.
İlkinin EPDK binasının hemen karşısındaki kafelerde bir grubu oluşmuş.
Hayli kalabalık.
“Ne grubu, fanları mı var?” diye sordum. Buna daha da güldü.
Anlattı.
Bu hanım, her başvuruyu akla ziyan gerekçeler bularak reddediyor, işi yokuşa sürüyor, telefonlara çıkmıyor ve dahası azarlıyor vatandaşı. Mağdur ettiği insanlar o kadar artmış ki artık kafelerde ve lokantalarda bir araya gelip kadının öne sürdüğü birbirinden komik gerekçeleri anlatarak gülüyorlar.
Fanları onlar yani.
Diğer bürokrat; O da bir hanım. Ama insanlara güveniyor, süre verip eksikliklerini tamamlamasını istiyor ve şirketlerin işleyişine zarar gelmemesine özen göstererek “Eğer eksikliklerinizi şu kadar vakte kadar tamamlamazsanız kapatırım. Ama şimdilik işinize devam edin” diye iş sürekliliğine engel olmuyor.
Günlerdir bakanlıkların açık alanlarda sigara yasağından, süt üreticilerine dek aldığı birbirinden acayip kararları burada gündeme getirip duruyorum. Vatandaştan aldığım geri dönüşler inanılmaz.
Çünkü çile çektiriyorlar insanlara.
Bu durum bize eşsiz bir fırsat sunuyor.
Yamuk iş yapan, yorgunu yokuşa süren, çalışmaları engelleyecek prosedürlerle vatandaşı canından bezdiren her bürokrata gereken yaptırım neyse uygulanmalı. FETÖ’cü mü değil mi bakmaksızın. Zaten yaptırım uygulanan kişi yüzde 90 kripto FETÖ’cü çıkacaktır eğer araştırılırsa.
Bu hainler her yerde.
Önceki günkü yazımda FETÖ’cülerin Brüksel Büyükelçiliği Basın Müşaviri Veysel Filiz’in kellesini almak için ne kumpaslar kurduğunu yazmıştım. İki gün içinde öyle şeyler öğrendim ki inanılmaz boyutta.
Veysel Filiz’e kurulan tuzak tipik bir FETÖ kumpası olarak buram buram tütüyor. Müfettişleri gönderip tutanak düzenlemişler. O tutanağı okudum ve zaten Filiz’in verdiği cevaplardan her şey çok net anlaşılıyor.
Ama ne yazık ki kurumlarımız FETÖ’ye karşı müthiş bir mücadele veren Veysel Filiz’i korumaktan uzak, yıllardır tecrübe ederek öğrendiğimiz FETÖ kumpasını anlamayacak denli ilgisiz bir noktada.
Bugün Belçika’da Karadenizliler gecesi var. Medya Kritik programındaki partnerim Cem Küçük de oraya davetli. Bakalım FETÖ ve PKK’lıların “şikâyetleri” üzerine Belçika polisi toplantıyı yasaklayacak mı?
Almanya devleti 5 FETÖ’cünün başvurusu üzerine tiyatro gösterisini de yasaklıyor, kapalı alan toplantılarını da.
Son olarak iki bakanın; Bekir Bozdağ ve Nihat Zeybekci’nin Almanya’daki konuşmaları yasaklandı?
Neden?
Bugüne kadar yaptığı 54 haber röportajın hepsinde de PKK’yı özgürlük mücadelesi veren bir gerilla örgütü, Türkiye devletini Kürt düşmanı ve Kürt sivilleri öldüren bir ülke olarak gösteren Deniz Yücel adlı gazeteci kılıklı PKK temsilcisi ya da muhtemel ki ajan bozuntusu yüzünden.
Bu adamın tutuklanması Almanları çılgına çevirdi. Her türlü diplomatik teamülü hiçe sayarak iki bakanın konuşmasını yasakladı.
Aslında çok iyi oldu. Böylece gerçek yüzlerini daha net ortaya çıkarıyorlar.
Nazi fabrika ayarlarına çoktan döndüler ve bu ayarlar aşama aşama devreye sokuluyor.
Hiç şaşırmıyoruz.
Ama yurt dışı temsilciliklerimizde böylesi durumlarda ve kritik zamanlarda farkındalık ortaya koyabilecek ve bulundukları ülkelerin kamuoylarını etkileyebilecek diplomatlarımız var mı?
Ne yazık ki yok.
Olanları da ne yaptığımızı kaç gündür anlatıyoruz zaten.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.