OHAL Komisyonuna öneriler

A -
A +
Dilimizde tüy bitti ama sonunda Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonu (OHAL komisyonu) üyeleri atandı.
Başkanı da Adalet Bakanı Müsteşar Yardımcısı Selahaddin Menteş oldu.
Hâkimliği sırasında vicdan-hukuk dengesini gözeten kararlara ve sözlere imza atan bir hukukçu olarak tanınıyor Menteş. Dolayısıyla da herkes çok umutlu.
OHAL, doğrudan KHK'larla tesis edilen işlemler hakkındaki başvuruları değerlendirip karar verecek.
İşleri hakikaten çok zor.
Çünkü daha en başında 120 binden fazla kişi “mağdur olduk” şikâyetiyle başvurmuş durumda. Bu başvuruların kahir ekseriyeti bir FETÖ organizasyonu olarak tıpkıbasım dilekçelerden oluşuyor. Bu da gerçek mağdurların daha da mağdur olmasını sağlama amacına yönelik bir operasyon.
Bu yüzden, yani sağlıklı sonuçlar elde edilebilmesi ve FETÖ’cülerin manipülasyonuna geçit verilmemesi için OHAL Komisyonu Başkanı Selahaddin Menteş’e ve diğer üyelere epeydir bu meselelere kafa yormuş insanlar olarak bazı önerilerimiz var:
1- Daha önceden yayınlanmış malum kriterleri daha somutlaştırıp esneterek oluşturmak gerekli.
Önce hatırlayalım neler vardı?
a) Bylock kullanıcısı olmamak
b) Bank Asya’da hesap ve sendika üyeliğinin ikisinin bir arada olmaması
c) Himmet veya örgüt adına herhangi bir faaliyetin bulunmaması
d) Sosyal çevre
e) Kendisi hakkında tanık üzerinden herhangi bir dava açılmamış olmaması
f)  FETÖ’ye bağlı herhangi bir kurum veya derneğe üye olmaması veya çalışmaması.
g) Anne baba, kardeş, eş. Bunlardan herhangi birinin FETÖ ile bağlantısının bulunmaması.
Bu kriterler şimdiye dek züccaciye mağazasına giren filin yaptığı gibi kötü uygulandı ve birçok aile parçalandı.
 
NE TÜR HATALAR YAPILDI?
 
Örneğin Bank Asya’ya sehven, kira geliri olarak ya da ev alırken para yatıranlar FETÖ’cü sayıldı.
Oysa burada uygulama kriteri FETÖ terör örgütünün çağrısıyla Bank Asya’ya para yatıranlar ve yine çağrıyla beraber paralarını çekenler, FETÖ açığa çıktıktan sonra bile kira ya da ev almak gibi nedenler dışında para yatıranları esas almalıydı.
Keza kandırılarak FETÖ’cü sendikalara üye yapılan alt düzeyde memur ve işçiler de benzer kategoride.
Bylock’u olmayan bir memurun söylentilere dayanarak ihraç edilmesi de mağduriyet sebeplerinden biriydi.
 
NE YAPILMALI? 
 
Polis, asker, mahrem imam veya devletin diğer güvenlik birimlerinde olmayan ve kriterlere uymayan memurlar görevlerine iade edilmelidir. Zaten onların sayısı da yaklaşık olarak toplam içinde yüzde 3 civarında. Bu hassas sınır noktasıdır ve ötesine geçilmemesi için çalışılmalıdır. Yoksa ötesi de FETÖ’nün aklanması anlamına gelir.
Diğer yandan ihraç edilen ve itirafçı olan memurlar gri alana alınarak izlenmelidir. Örgütle bağlantı kurmadıkları, talimat almadıkları ve takiye girişiminde bulunmadıklarının tespit edilmesi durumunda yeniden devlet memurluğu ele alınıp değerlendirilebilir. Pişmanlığı görülmeyen ve itirafçı olmayanların örgütle bağlantısını devam ettirdiği anlaşılmaktadır.
2- Başvuruların çözümlenmesinde ve deşifre edilmesinde bir danışmanlar kadrosu oluşturulmalı. Tıpkı mahkemelerdeki bilirkişi kadroları gibi.
İş yükü ve meselenin başlangıç noktasında bulundukları dikkate alınırsa OHAL Komisyonu’nun ciddi bir bilirkişi kadrosuna ihtiyacı bulunmaktadır. Bunun için komisyona önemli bir bütçe tahsis edilmeli, bilirkişilerin profesyonel anlamda bu işi yapmaları sağlanmalıdır.
 
KİMLER BİLİRKİŞİ OLABİLİR?
 
a) FETÖ ile ilgilenmiş ve bu konuda çalışmış emekli yargı ve emniyet mensupları, askerler, devlet memurları, gazeteciler.
b) Geçmişte FETÖ ile bağları olan ama bu bağı kopararak vatan ve millet saflarında bu terör örgütüne karşı mücadele eden insanlar olabilir. Örneğin bu konuda Hüseyin Gülerce, Latif Erdoğan, Hanefi Avcı, Ümit Akdemir ve Nurettin Veren vb. ünlü isimler olabileceği gibi tanınmayan ama aynı kritere uyan, irtibatını çok eskiden kesen “Cemaat” mensuplarıyla da iletişime geçilebilir.
Sonuçta ortada bir boşluk var ve nihayet OHAL Komisyonu üyelerinin atanmasıyla doldu.
Bugüne dek dört-beş yazı yazdığımız için tarafıma gönderilen (Mutlaka pek çok yazara da gönderilmiştir) yüzlerce “mağduriyet” mektubunu komisyona iletmeye hazırız artık. Zaten bizlere gönderenler kendi dosyalarını komisyona da göndereceklerdir.
Allah kolaylık versin.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.