Davutoğlu ne yapmak istiyor?

A -
A +
Önce şu anda yalnızca bir milletvekili olan Ahmet DavutoğluKerkük üzerine 10 maddeden oluşan bir açıklama yayınlayıp görüşlerini kamuoyuyla paylaştı.
Bu açıklama, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sert tepkisine neden oldu. Bahçeli sık sık Kerkük’ün bir Türkmen şehri olduğunu vurgulayarak ortaya konan modellemenin (ortak etnik ve mezhebî yönetim) bir dış aklın eseri olduğunu söyledi.
Evet, Bahçeli’nin eleştirileri bizzat Ahmet Davutoğlu’na yönelikti. Nitekim AK Parti yönetimi bu tartışmanın dışında kalmayı yeğledi ve bu konuda bir açıklama yayınlanmadı.
Bendeniz sanki olacakları biliyormuş gibi aynı gün Twitter hesabımda “Davutoğlu eğer Bahçeli’ye bir yanıt verecekse bunu kendi adına yapmalı, hükûmeti ve AK Parti’yi işin içine karıştırmamalıdır” diye yazdım.
Ve tahmin ettiğim üzere Ahmet Davutoğlu derhal, hiç soğutmadan Bahçeli’ye aynı sert tonda yanıt verdi ve AK Parti’yi kendisini savunmaya çağırdı. 10 maddelik bu açıklamanın ilgilendiğim tarafı 8. ve 9. maddede yazılanlardı.
Davutoğlu bu iki maddede;
1- MHP liderini kendisine yönelik bu sözleri nedeniyle AK Parti’nin politikalarını belirleme ve yönlendirme arzusu ve teşebbüsü içinde olmakla suçladı.
2- Bunun sadece AK Parti’yi değil AK Parti’ye gönül verenleri de rahatsız eden bir hadsizlik olarak niteledi.
3- Bahçeli’nin kendisine yönelik bu sözleriyle şark kurnazlığı içinde AK Parti içinde ihtilaf çıkarmaya gayret ettiğini ama bu konuda başarısızlığa uğramaya mahkûm olduğunu söyledi.
4- Bununla yetinmedi, AK Parti yöneticilerini kendisine sahip çıkmaya davet etti ve AK Parti’ye oy verenlerin de bunu Parti yönetiminden ve hükûmetten beklediğini yazdı.
 
DAVUTOĞLU HER İKİ AÇIKLAMASI İÇİN AK PARTİ YÖNETİMİNE DANIŞTI MI?
Tuhaf bir durumdu. Hiçbir milletvekili, hükûmetin Kuzey Irak’taki referandum ve Kerkük konusundaki politikalarının üzerine, özellikle vaziyet netameli ve süreç bıçaksırtı ilerlerken böylesi bir açıklama yapmamıştı. Peki, Ahmet Davutoğlu neden buna gerek duymuştu? Kendisine sahip çıkmaya çağırdığı AK Parti yönetimine danışmayı akıl etmiş miydi bu açıklamayı yaparken?
 
Nitekim Hükûmet ile MHP arasına âdeta kama sokarcasına ve açık yaraları kanatırcasına başlatılan bu tartışma hakikaten tam da istenildiği gibi gelişti ve MHP tarafından yine çok sert bir tonda yanıt verildi. Ancak hayli ağır ifadeleri içeren bu yanıtta Davutoğlu’na yönelik bazı ilginç tespitler de vardı:
“Etrafındakilere ve kendisine geçmişte büyük bir iyi niyetle imkân tanıyanlara zarar verdiğini neden görmek istememektedir? İktidara karşı dolaylı bir yıpratma stratejisi mi takip etmektedir?”
Bu tespitleri destekleyen ve içeriği ağır olduğu için yer vermediğim başka cümleler de var.
 
AK PARTİ YÖNETİMİ BU TARTIŞMAYI SONLANDIRMALI
Dün tam da “MHP umarım bu açıklamaya yanıt vermez” diye klavyenin başına oturmuştum ki pat diye MHP’den yanıt geldi.
Bari şimdi AK Parti işin içine karışmasın ve âdeta kurgulanmış tartışmada ateşin altına körükle gidilmesin.
Türkiye uzun zamandır ilk kez bir millî mutabakat ve ittifak ile dış politikada yol almakta. Bunun kıymeti bilinmeli ve süreç bir takım çevrelerin çıkarlarına kurban edilmemeli.
Eğer istenildiği gibi bu kavga eğer AK Parti ile MHP arasında bir yarılmaya sebep olursa bilin ki amaç hasıl olmuştur.
Aksi hâlde eğer doğru bir tutum alınır ve tartışma sonlandırılırsa çok çok birileri küser ve “Partim beni desteklemedi, ben de ayrı parti kuruyorum” der.
Ve son söz:
Böylesine bir tartışmayı açanlar, keşke 16 Nisan’daki Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı referandumunda kalemlerini oynatsalardı da ağızlarından bir EVET sözcüğü çıksaydı.
İnsan hakikaten hayretler içinde kalıyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.