Erdoğan Türk bayrağını da bunlardan kurtarmıştı

Aslında sadece Kemalistler değil karın ağrısı çekenler. Suret olarak AK Parti cenahında görünen ama hepsi birer Davutçu olup çıkan kesimler artık “eleştiri”lerini öyle bin dereden bin su getirerek değil alenen ortaya döküyorlar. Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde basın danışmanlığını yapanlar da onların arasında.

Önceki günkü yazısının başlığı da tastamam şöyle:

Vallahi Erdoğan düşmanı takıntılı bir taşkafa Kemalistin yüreği ancak böyle bir başlıkla soğutulabilirdi.

Ama bu zat bir hokkabazlık da yapmış (her zaman yaptığı gibi) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alırken, Hüseyin Gülerce’nin yazısını esas almış.

“Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” misali. Asıl hedef Tayyip Erdoğan.

Neymiş, dün başka söylüyormuş, bugün başka. Bunu dansöz gibi oradan oraya savrulan birinin söylüyor olması çok trajik.

 

 

Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu değil midir?

Öyledir. O hâlde bitmiştir.

Erdoğan aslında Atatürk’ü amorf CHP’ye ve ruhu faşist zihniyete bırakmayacağını, Atatürk’ü bunlardan kurtaracağını söylemekle çok doğru bir iş yaptı. Çünkü Atatürk artık marjinalize olmuş kesimlere terk edilemezdi.

Ve dahası CHP ve ruhu faşist Kemalist zihniyetin Atatürk’ü kendi siyasal çıkarlarına rant aracı olarak kullanmalarına izin verilemezdi.

Herkes unutuyor. Erdoğan bunu geçmişte de yaptı.

 

 

2007 yılı AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’den itibaren ısıtılmaya çalışılan Kemalist vesayetin darbe hazırlıklarının zirve yaptığı yıldı. Askerî muhtıralar veriliyor, partiye kapatma davaları açılıyor ve darbeye zemin hazırlamak için de darbeci askerlerin işaretiyle yüz binlerce insan “Cumhuriyet mitingleri” adı altında ellerinde TÜRK BAYRAKLARI ile meydanlara dökülüyordu.

Türk bayrağı sanki yalnızca onlarınmış gibi. Öyle bir atmosfer oluşturdular ki, “Onlar Atatürkçü, bayrağın sahibi” kalanlar ise Türkiye’nin düşmanı, Atatürk’e bayrağa karşıydı.

Atatürk gibi Türk bayrağını da ideolojik bir enstrüman, siyasal rant aracı olarak kullanmaktaydılar.

Erdoğan o zaman bu oyunu da bozmuştu. Evvelden parti mitinglerinde Türk bayrağı pek olmazdı örneğin. O tarihten sonra talimat verdi ve “AK Parti mitinglerinde meydanlar Türk bayraklarıyla kıpkırmızıya boyanacak” dedi. O tarihten sonra da Türk bayrakları tekrar millete geçti. Böylece Türk bayrağı oyunu boşa çıktı CHP’li darbeci Kemalistlerin.

Şimdi de aynı şey oluyor.

 

 

 

 

 

Biz yazarken sinsi sinsi susup beklemek yerine yanımızda olacaktınız. Manşetleriniz, haberleriniz ve yazılarınızla.

Sonra yetersiz bir iddianameyle açılan o davada bizi tanık adı altında “mayın eşeği” gibi öne sürüp, ortada bırakmayacaktınız.

Şimdi attığınız manşetlerin, yazdığınız yazıların kıymet-i harbiyesi yok. Geç kaldınız.

Ayıp ettiniz, asgari dürüstlük beklerdik.