Volkan Bayar bir FETÖ matruşkası mı?
7 Nisan 2018 02:00
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ndeki katliam ve trajedinin gerçek nedeni şimdilik meçhul. Âdeta dipsiz bir kuyu gibi.
Üç ihtimal var:
1- Öldürülen kişiler Volkan Bayar’ın iddia ettiği gibi FETÖ’cüydüler ve kendilerini ifşa ettiği için onu itibarsızlaştırdılar. Sistematik baskıyla rektörlüğe şikâyet edip sinir uçlarıyla oynadılar ve bardağı taşırdılar.
2- Volkan Bayar’ın FETÖ’cülüğü hikâye. Aslında psikolojik sorunları olan, tehlikeli, paranoyak ve kafasına taktığı kişileri öldürecek kadar da cani ruhlu.
3- Volkan Bayar FETÖ’cü. Fitne çıkarmak için önce masum insanları FETÖ’cü diye suçladı. İnsanlar feryat edip seslerini yükseltti ama Dekanlık ve Rektörlük onu koruyarak âdeta katliama zemin hazırladı. Bayar, kendisinin FETÖ’cü olduğuna dair şikâyetler artıp durumu deşifre edilir edilmez de cinayeti işledi.
Bu üç olasılığı da eminim soruşturma savcıları hesaba katacaklardır.
BİR FETÖ KAMİKAZESİ Mİ?
Ama Volkan Bayar adlı bu matruşka bebeğinin içindeki ÜÇÜNCÜ OLASILIK ilginç ipuçları sunuyor.
Değerlendirmemi de bu olasılığı dikkate alarak yapıyorum.
FETÖ öylesine hain ve şeytani bir örgüt ki bizzat kendi adamını katil yapıp, onun sebep olduğu dehşetten bile kendine bir fayda devşirir. Nasıl olsa FETÖ’nün adı kirlidir, çıkmış dokuza inmez sekize.
Bu tür hastalıklı kişiler FETÖ tarafından özellikle seçilebilir ve kullanışlı hâle getirilebilir. Tıpkı Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov’u öldüren FETÖ’cü polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş gibi. Böylesine harakiri yapacak kamikazelerden FETÖ’de bol miktarda var.
Karlov’un öldürülmesi hem Türkiye-Rusya ilişkilerine bir gözdağıydı, hem de Rusya ile Türkiye’nin arasını açmaya yönelikti.
Sonuçta hem FETÖ’ye, hem de hizmet ettiği karanlık arka plana bir fayda sağlamaya yönelikti suikast.
Peki, Volkan Bayar adlı “Araştırma Görevlisi”nin 4 akademisyeni katletmesiyle birlikte nasıl bir amaç hâsıl oldu?
KATLİAMIN FETÖ’YE FAYDALARI SAY SAY BİTMEZ
Sonuçlarını bugünden itibaren hep birlikte göreceğiz:
Bundan sonra birinin FETÖ’cü olduğunu bilseniz bile ne kolay kolay vatandaşlık görevinizi yapabilir ne de bu konuda soruşturma yürütülmesini talep edebilirsiniz.
Eğer yine de biri “Şu FETÖ’cüdür” diye ihbarda bulunuyorsa onun Volkan Bayar gibi cani ruhlu bir psikopat FETÖ’cü olma ihtimali vardır ve onların ihbarlarına itibar etmemek gerekir.
Şimdiye kadar FETÖ’cü olarak ihbar edilen ve yargılananlar, işlerinden çıkarılanlar da o hâlde Volkan Bayar gibi meczupların şikâyetleri üzerine işlerinden olmuş, yargılanmış MASUM insanlardır.
Önceden görev yaptığı Tokat’taki üniversitede ve Eskişehir’deki Osmangazi Üniversitesinde yüzlerce kişiyi FETÖ’cü diye ihbar eden bir katilin FETÖ’cü olması ve ihbar edilenlerin çoğunun beraat etmesi ile FETÖ soruşturmalarının itibarsızlaştırılması sürecine bir tuğla daha konulmuştur.
KATİL FETÖ’CÜ DEĞİL DE SADECE PARANOYAKSA
Şimdi Volkan Bayar’ın, iddia edildiği gibi FETÖ’cü olduğu varsayımını bir kenara bırakarak sormaya başlayalım:
Arıza olduğu ta başından beri belli olan biri neden dekanlık ve rektörlük tarafından onlarca şikâyete rağmen korundu?
Rektörlük ve YÖK Başkanlığı neden kılını kımıldatmadı? Volkan Bayar’ın ihbarıyla ihraç edildikten sonra beraat edenler neden işlerine döndürülmedi ve göz göre göre bir haksızlık yapıldı?
Birileri Volkan Bayar’ın bu katliamı yapmasını mı bekledi?
Katil Volkan Bayar’ın iddia ettiği gibi öldürülenler arasında FETÖ’cü var mıydı?
Cevaplanmaya muhtaç sorular.
FETÖ İLE MÜCADELEYİ YÖNETMEK İÇİN
Çözüm kolay ve uygulanabilir aslında. Yeter ki FETÖ irtibatı bulunmayan bir irade olsun.
1- Şeffaflık ve net duruş. Devlet içinde FETÖ ile mücadele edilirken ortaya atılan isnat ve iddialar eğer şeffaf, net ve kesin bilgiye dayanırsa kimse hakkında kolay kolay iftira ya da yanlış isnatta bulunulmayacaktır.
2- İhraçlara özen. Hakkında ihbar bulunan kişi eğer elde FETÖ kriterlerine uygun bir delil yoksa akla gelen en kolay yöntemle ihraç yoluna gidilmemeli, soruşturma hızlı ve hakkında isnatta bulunulan kişi mağdur edilmeden sürdürülmeli.
3- Kolektif şuur. FETÖ ile mücadelede geçmişte devlette görev almış tecrübeli memurlar ve 15 Temmuz öncesi FETÖ hakkında bilirkişi seviyesindeki isimlerle etkin iş birliğine gidilerek bir network oluşturulmalı.
Kısaca çalışalım beyefendiler ve hanımefendiler.
Devlet yan gelip yatma yeri değil.