Sessizliğinizde boğulacaksınız! Duymuyor musunuz, artık çocuklarımız öldürülüyor!

A -
A +
İnsan, yüreğinden taşan öfkeyi nasıl zapt edebilir ki böyle durumlarda? Çaresizlik boğazımıza mıh gibi saplanıp kalıyor. Adamlar öyle pervasız ve acımasız ki bir annenin, bir babanın canından parçasını elinden koparabiliyor. Almanya’da Konsantrasyon kamplarının günümüze uygun yeni modeli uygulanıyor. Üstelik giderek artan bir şiddette ve acımasızlıkta. Yıllardır dilimizde tüy bitti söylemekten ama hükûmetlerimizde, dışişlerimizde, partilerimizde, medyamızda, sivil toplum kuruluşlarımızda; kısaca hepsinde kapı duvar. Yüreklerin kulakları sağır. Bağır, bağır bağırıyoruz… Batsın makro politikalarınız, küçük çıkarlarınız, siyasi çekişmeleriniz, saçma ayrılıklarınız. Çocuklar diyoruz eyyy, çocuklar! Yavrularımız, geleceğimiz. Sabi sübyan, günahsız yetimlerimiz. Acımasız Alman’ın elinde ziyan edilen evlatlarımız. Kimi yurtlarda tacize uğruyor, kimi Alman ailelere verilip annesinden, babasından, ailesinden, dininden, dilinden ve kültüründen koparılıp asimile ediliyor. Neredesin eyy insan?! Adı Jugendamt, Türkçesi “Çocuk ve Gençlik Dairesi.” Alman derin devletinin bir aparatı. Sistematik biçimde baştaTürk ailelerinin çocukları olmak üzere göçmenlerin çocuklarını, herhangi bir nedenle, neden yoksa uydurarak ailesinden zorla koparıyor. Gerekçeler de hep ulvi ve yüksek değerler: “Çocuklarınıza bakamıyorsunuz, biz daha iyi bakar ve yetiştiririz.” Aileler avukatlara çuvalla para ödeyip uğraşıp duruyorlar lâkin Alman’ın mahkemesi, savcısı, polisi, Jugendamt’ı, okulu; yani kısaca devleti çete gibi iş birliği yapıyor. Anne-baba çocuklarıyla görüşme hakkı kazandığında aradan yıllar geçiyor, çocuk çoktan Almanlaşmış oluyor ve ailesini tanımıyor! Ama artık asimilasyon da yetmemiş olsa gerek. Çocuklarımız alenen öldürülüyor.   1,5 YAŞINDAKİ SAVAŞ’I ÖLDÜRDÜLER  
Beni isyan ettirip böyle konuşturan da yaşanan bu son olay.
Gürsel ve Aleyna genç bir çift. Aleyna henüz 17 yaşında ama bir çocukları oluyor. Savaş adını veriyorlar. Çocuk için erken davranmışlar. Aileler evlilik hazırlığına başladığında Alman Nazi çeteleri avlanacak bir çocuk kokusu alıp, Aleyna’nın üzerine atmaca gibi iniyorlar ve “Sen bu çocuğa bakamazsın” diye yavrusunu elinden alıyorlar. “Nasıl olur yaa” diye sormayın. Anlatsam kitap olur. Her türlü imkân, yalan dolan zemini ellerinde. Jugendamt çetesi çocuğu bir Alman bakıcı aileye veriyor. Bakıcı aile işi ticarete dökmüş. Yanlarında dört çocuk daha var, çünkü çocuk başına yaklaşık 800-900 avro alıyorlar bakım ücreti olarak. Geçimlerini böyle sağlayan tipik maganda Alman ailesi.   “BİZ BAKARIZ” DİYEN DEDEYİ REDDETTİLER   Aleyna’nın dedesi Yasin Taşkın ve babaannesi (henüz yaşları da genç) Jugendamt’a “Biz bakarız torunumuza, ekonomik durumumuz da iyi. Yasal olarak zaten önce akrabaya vermek zorundasınız” diyor ama anında tehditle karışık ret cevabı alıyorlar. Yaklaşık 1,5 yaşına gelen minik Savaş, tüccar Alman bakıcılarının eline kalıyor böylece. Üstelik oturdukları Kassel şehrinden yüzlerce kilometre uzaktaki Heilbronn’da. Özellikle uzak yeri tercih ediyorlar aileleri zorlansın ve aramaktan vazgeçsin diye.  
“ÇOCUĞUNUZ ÖLDÜ, GELİP ALIN”
  Üç gün önce Alman bakıcı aile, Dede Yasin Taşkın’ı arayıp “Çocuğunuz öldü, gelin alın” diyor.
Olay yerine hemen intikal edenUmut Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay aileyi sorguya çekiyor. “Birden bronşit olmuş ve kucağımızda öldü” diyorlar. Suratlarında tek bir üzüntü belirtisi bile yok.
Kelimeler kifayetsiz. Aleyna hıçkırarak eşine sarılıyor. Dilden, dinden, kültürden vazgeçtik. Çocuklarımızı yalnızca asimile etmiyorlar, öldürüyorlar ey millet! Anlıyor musunuz, adamlar çocuklarımızı öldürüyorlar ve siz susuyorsunuz. Hükûmet, Dışişleri değil sadece, topunuz; AK Parti'si, CHP’si, MHP’si ve hatta HDP’si. Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkes'i; hepiniz. Devletten çuvalla maddi destek alan sivil toplum kuruluşları. Neden yer yerinden oynamıyor? Sizler; Türk, Kürt, Alevi ve hemşehri dernekleri… Muhalif partilerle ilintili STK’lar. Hangi yüksek çıkarlarınız bu çocuklardan daha kıymetli? Neden susuyorsunuz?   NEDEN SUSUYORSUNUZ?   Almanların etekleri altına sığınıp “Biz de seküleriz” diye yılıştığınız için sevildiğinizi mi sanıyorsunuz? Irkçı Nazilerin bir gün sizi de hedefe koyacaklarını anlamıyor musunuz, idrakiniz tükendi mi? Bir buçuk yaşındaki Savaş bebek, sizlerin tepkisizliğinizin ve sessizliğinizin kurbanı oldu. Sessizliğinizde ve tepkisizliğinizde boğulun!
Biliyor musunuz, sessizliğinizde ve tepkisizliğinizde boğulacaksınız.
Kararmış vicdanlarınızı gündelik işlerinizle yıkamaya çalışın. Paranıza para katın. Bir gün ki o gün çok yakın, Naziler başka bir adla (Misal AfD) iktidara geldiğinde bir tarafınıza nişadır sürmüş gibi ciyakladığınızda göreceğim sizi. Hem oradakileri, hem de buradakileri. Yazıklar olsun.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.