Emin Çölaşan FETÖ’cü mü?

A -
A +
Değil, ben de adı gibi eminim. Ama FETÖ’ye destek verdi. Bunu da ben değil bizzat kendi söylüyor dünkü yazısında:“O sırada FETÖ takımı henüz darbe yapmaya soyunmamış ama AKP ile kapışmış durumda. Ancak bunların günün birinde darbe yapmaya kalkışacağını kimse bilmiyor. İkiz kardeşi AKP ile aralarına kara kedi girmiş… Ve ben bunların kavgasında cemaati tutmuşum. Hepsi bu kadar!.. FETÖ’cülük konusunda somut belge var mı? Hiçbir şey yok, olamaz da.” Şimdi buradan yola çıkarak Emin Çölaşan’ın FETÖ’cü olduğunu iddia etmek ve Sözcü yazarlarının ahmakça yaptığı gibi “Emin Çölaşan’ın nasıl FETÖ’cü olmadığını ispat etmeye çalışmak” abesle iştigal. Zaten Savcı da onu FETÖ’CÜ OLMAKLA DEĞİL, FETÖ’YE DESTEK VERMEKLE suçluyor. İşin ilginç yanı Emin Çölaşan da bunu kabul ediyor ve “Evet, cemaati destekledim” diyor. Burada “Ne var canım, desteklediyse desteklemiş, suç mu?” diye soranlarınız çıkacaktır ama mesele söylenenlerin, hukuken problemli olmasının ötesinde, demokrasinin temeline dinamit koyacak nitelikte ve etik dışı ifadelerle ilgili. 2015 yılının 29 Ekim tarihinde yayınlanan bahse konu olan ŞİMDİ CEMAATİ SAVUNMA ZAMANI başlıklı yazısına değinmeden önce bu son yazısından yola çıkalım. 1- Çölaşan’ın FETÖ’ye CEMAAT demesi bir şeyi değiştirmiyor. Çünkü iddianameye konu olan 29 Ekim 2015 tarihli yazısı daha yayınlanmadan evvel Yargıtay kararıyla cemaat FETÖ adıyla ve TERÖR ÖRGÜTÜ olarak tescil edilmiş, MGK kararlarıyla da Kırmızı Kitap’a girmişti. Yani, mesele çoktan “AKP ile cemaat kapışması” indirgemesinin ötesine geçmişti. Çölaşan bunu bir YAZAR olarak buz gibi biliyordu ve adını cemaat diye yumoşlaştırsa da esasında destekledi yapının bir terör örgütü olduğunun farkındaydı. 2- Emin Bey, AK Parti ile cemaat arasında bir tercih yapmış ve tercihini “Cemaat” adını verdiği terör örgütünden yana kullanmış. PÜF NOKTASI ŞU: Biri seçimle iktidara gelmiş meşru bir hükûmetkarşısındaki illegal bir terör örgütü. O vakit sen PKK’yı da tercih edebilirsin ki zaten bunu geçmişteki iddianameye konu o yazında da itiraf ediyorsun: “Eskiden iktidarın tetikçisi ve taşeronu olan cemaatle kavgalı idik. Şimdi bunca haksızlığa uğrayınca onların yanında yer almak, onları savunmak durumunda kalıyoruzApo'nun uzantısı olan HDP'den nefret ederdik. Şimdi AKP'nin elinden iktidarı söküp alma görevi âdeta onlara verildi ve biz HDP'nin yüzde 10 barajını aşmasını dilemeye başladık!” 3- Bunu bile bile, TAAMMÜDEN yapıyor Emin Çölaşan. 29 Ekim 2015 tarihli ŞİMDİ CEMAATİ SAVUNMA ZAMANI başlıklı yazısında belirtiyor: “Şimdi piyasaya adına FETÖ dedikleri en son terör örgütünü sürdüler (Fetullahçı Terör Örgütü). Cemaati yok etmek amacıyla, durduk yerde, aslı astarı olmayan yeni bir DANDİK ÖRGÜT oluşturdular. Hiç kimse bu SÖZDE TERÖR ÖRGÜTÜNÜN hangi silahlı eylemi gerçekleştirdiğini bilmiyor!” 4- Emin Çölaşan’ın bir diğer problemli cümlesi de “Fetullah Gülen ve ekibinin, başka deyişle cemaatin terörle ilgisi olduğuna hiçbir zaman inanmadım” demesi. O hâlde, 15 Temmuz’u yaşadıktan sonra dışa vurumsal olmayan içsel bir özeleştiri yapmış mıdır acaba? Yoksa “Cemaat böyle bir şey yapmaz, bu bir kontrollü darbe” diye konuşarak Fetullah iblisinin lafıyla Kemal Kılıçdaroğlu ve Aytun Çıray gibilerin dolaşıma soktuğu o ahlaksız cümleleri mi sahipleniyordur? Bugün biri çıkıp PKK’nın bir terör örgütü olduğu doğru değil, yalan. İktidar kendisine karşı olanları terör örgütü olarak ilan ediyor, ben Abdullah Öcalan ile Murat Karayılan’ın, onların ekiplerinin terörist olduklarına kesinlikle inanmıyorum” dese ne olur? Aynı şey FETÖ için de geçerli. ABD’de sosyal medya kullanıcısı bir adam Twitter üzerinden 11 Eylül’ü sorguladı, adamın hayatı karartıldı. Ama yine de önceki günkü yazısından şunu anlıyorum ki Emin Çölaşan biraz ürkmüş. Yazının tamamını okuyunca belli oluyor bu.   SONUÇ VE DAVA HAKKINDAKİ BENİM FİKRİM Hakkında dava açılan diğer ismin; Necati Doğru’nun da kesinlikle FETÖ’cülükle ilgisinin bulunmadığından adım gibi eminim. Nitekim o da destek vermekle suçlanmakta. Üstelik Necati Abi’yi yollarımız ayrı yerlere de düşse eskiden, çok eskiden beri tanırım. FETÖ’yle bağı düşünülemez bile. Kısaca bu dava Emin Çölaşan ile Necati Doğru FETÖ’cüdür, üzerinde ByLock bulunmuştur vb. suçlamalarla anılacak bir dava değil. Necati Doğru 15 Temmuz üzerine yazılarından dolayı suçlanacaksa bence “kontrollü darbe” yalanını ve ahlaksızlığını FETÖ elebaşının hemen ardından ortaya atan Aytun Çıray ile Kemal Kılıçdaroğlu hakkında da fezleke hazırlanmalı. Emin Çölaşan’ın 29 Ekim 2015 tarihli yazısında dillendirdiği görüşler ise kendisinin de belirttiği üzere FETÖ’ye destek niteliği taşımakta ama o örgütün adını cemaat olarak değiştirerek konuyu rasyonalize etmeye çalışmış kendince. Bu ise onu hukuken kurtarmıyor doğal olarak. Erdoğan’ı devirmek için her yol mubah diyenlerin başında gelmekle birlikte ben yine de sözlerinin “Fikir hürriyeti” kapsamında ele alınması gerektiğine inananlardanım. Bir yargı süreci başlamış durumda ve sonuca bakmak gerekir doğal olarak.   FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISI İÇİN TIKLAYIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.