Dursun Çiçek’in hâkim ve savcıları hazırlanıyor mu?

A -
A +
Aslında bu yazının başlığını “Sayın Cumhurbaşkanı’na açık mektup; hiç güvende değilsiniz” diye atacaktım, vazgeçtim.
Abartılı bulunabilir ilk başta.
Ama gerçeği değiştirmiyor.
Böyle bir uyarıyı neden yaptığımı açıklayayım.
Geçen cumartesi günü Vural Ergül olayını paylaşmıştım sizlerle.(*) Hani darbe destekçisi avukatın bana yönelik hakaretlerini savcılığa şikâyet etmiştim ve adam kafadan takipsizlik almıştı.
Gazeteci Şükrü Sak’a Eren Erdem’i eleştirdiği için verilen hapis cezası da tam o ana denk geldi.
Sözcü gazetesinin tüm yazarları, sahipleri Cem ile bana 50’ye yakın tazminat davası açtı.
Çok ilginç. Daha pek çok olay var da sıralamak uzun sürer.
Bunlar bana eski CHP milletvekili Dursun Çiçek’in konuştuğu ve “Onları iktidardan indirin bakın biz nasıl yargılıyoruz diyen hâkimler ve savcıları hatırlattı
Anlaşılıyor ki 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı’nı geriletileceklerini hayal ederek bekliyorlar. Artık bu konuda yapılabileceklerle ilgili nirvanaya ulaştılar ve PKK’nın siyasal uzantısı HDP ile de iş tutmaktalar malum. HDP’nin Şişli İlçe Başkanı boşuna “Kürdistan’da HDP’yi destekleyip kayyumları devireceğiz, Türkiye’de de AKP-MHP’yi alaşağı etmek için Millet İttifakı’na oy vereceğiz” demiyor.
Böylece ülkemizde bir Kürdistan, bir de Türkiye olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz CHP ve İyi Parti’nin HDP’li müttefiklerinden!..
Domates patlıcan operasyonu geri tepti.
Her gün bir yenisini buluyorlar. Çöp konteynerinde görüntülenen kadının 4 katlı evin sahibi ve aynı zamanda çöp kutularında sokak hayvanları için yiyecek arayan bir hayvansever olduğu ortaya çıkınca da yüzsüzlüğü elden bırakmadılar.
Ama yargıdaki oyun hep devam ediyor. Halkı bezdirmek için aldıkları abuk subuk kararların nasılsa iktidara fatura edileceğini bilen hâkim ve savcılar acaba Dursun Çiçek’in arkadaşları mı merak etmekteyim.
Böylesi kararlarla yargıda ortaya çıkan güvensizliğin AK Parti ve MHP’nin halktaki karşılığını eritmeyi amaçladığını görmemek için kör olmak gerek.
Aylardır ve yıllardır çağrıda bulunuyoruz. Ne olur şu HSK “teftiş kurulu”nu işletin diye. Açıkça söyleyeyim, böylesi acayip kararlarla yargıda güven tahrip ediliyorsa HSK Teftiş’in uyumaması lâzım.
Bugün bunları yapan, en ufak bir gerilemede neler yapar varın siz tahmin edin.
Yarın kimse şaşırmasın diye söylüyorum bunu.
Erdoğan dâhil hiçbir seçilmiş, bürokrasiye güvenmesin.
Şöyle hatırlatayım. FETÖ 17-25 Aralık 2013 tarihinden sonra yekten Tayyip Erdoğan’a ve AK Parti iktidarına karşı saldırıya geçmişti. 7 Haziran 2015 seçimleri öncesinde daha da azgınlaştılar. Ama dürüst savcılar, Erdoğan’a yönelik hakaret ve saldırıları toplayıp dava açılmak üzere gerekli makamlara iletti.
Lâkin 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında AK Parti’nin oyu yüzde 41’e düşünce ve bir koalisyon ihtimali ortaya çıkınca ne oldu biliyor musunuz? Savcılar tarafından Erdoğan’a hakaret ve saldırılarla ilgili hazırlanan dosyaların hepsi iade edildi.
Dursun Çiçek’e aslında teşekkür etmeliyiz. Aymazlık içinde olan bizlere bir hakikati tokat gibi çarparak gösterdi. Geçmişte AK Parti’yi gazete kupürleriyle kapatmaya kalkışan zihniyetin boş durmadığını ve asla yaptıklarından pişman olmadığını öğrenmiş olduk.
En başa gelirsek, tekrar söylüyorum:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dâhil kimse güvende değil!..
Düşünün, Erdoğan’ı ayağından sallandırmaktan, mahzenlerde zehirlemekten, darbeyle devirmekten söz eden Metin Akpınar’ın ifade özgürlüğünü kullandığını söyleyen ama kendilerine yönelik eleştirilere dava açan bir “akıl” var karşımızda.
Biz niyetlerini buradan ifşa edelim de seçim sonrası tekrar konuşuruz.
.....
(*)https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/606716.aspx
 
 
Atatürkçü Çerkesler Cumhur İttifakı’nı adres gösterdi
 
Geçen hafta beni en çok şaşırtan olay buydu.
Yönetiminde Atatürkçü ve sola yakın isimlerin yer aldığı ve yıllarca CHP’li isimlerin hâkim olduğu Çerkeslerin en büyük iki federasyonundan biri KAFFED’in (Kafkas Federasyonu) basın açıklamasından(**) bahsediyorum.
KAFFED’in internet sitesinde Genel Başkan Yaşar Aslankaya’nın yönetim kurulunun toplantısı ve istişarelerin ardından AK Parti’de siyaset yapmasına karar verildiği ilan edilmekteydi.
Federasyona bağlı derneklerde kuşkusuz AK Parti’yi ve diğer partileri destekleyen yönetimler de var ama bu kararda onların çok etkili olduklarını sanmıyorum.
Kararda şöyle denildi:
“Genel Başkan Yaşar Aslankaya, bu listelerde Yenimahalle Belediye Meclis Üyeliği listesine Büyükşehir Belediye Meclisi’ne girebilecek sıradan alınmıştır.
Teamül gereği Genel Başkan Yaşar Aslankaya, siyasi tecrübe sahibi çeşitli kanaat önderleriyle istişare ettikten sonra KAFFED Yönetim Kurulu ile konuyu değerlendirmiştir. 
Bu değerlendirmeler neticesinde, KAFFED Yönetim Kurulu, Yaşar Aslankaya’nın Federasyon Başkanlığı’ndan ayrılarak, AK Parti Listesinden siyasete devam etmesinin mevcut şartlarda daha uygun olacağı sonucuna varmıştır.”
Açıklamada “Siyasi tecrübe sahibi kanaat önderleri”nden, Çerkes geleneklerinde çok önem verilen Çerkes büyükleri; Thamade’ler kastedilmekte.
Tahminim KAFFED yönetimindeki Atatürkçülerin ve Thamade’lerin bu kararında CHP’yle Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki FETÖ ve Kandil sıkıntısı etkili oldu.
Ne diyelim hayırlı olsun.
.....
(**) http://kaffed.org/haberler/federasyondan/item/3714-kamuoyuna-duyuru.html
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.