Sen üzülme ağlama, bu gülün dikenidir

A -
A +
Cumhur İttifakı’na milletin verdiği mesaj tam tamına budur: “Bekayı sen bana bırak, gerektiğinde canımı verir ölürüm ama yeri gelir diken olur canını acıtırım...” Yine aynını yaptı. Tıpkı 2009’da olduğu gibi. Yüzde 38.8’i gören AK Parti neye uğradığını şaşırdı, hatırlayın. İhanet çarkı o zamandan işlemeye başlamıştı. Önce Gezi, sonra 17-25 Aralık’ta FETÖ “Biz bunların ipini çekeriz” dediler. Ama 3 ay sonra; 30 Mart 2014’te Millet ihanete cevap verdi: AK Parti Yüzde 46 oy ile böyle komplolarla, yargı darbesiyle yıkılmayacağını kanıtladı. Aynı yıl Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tayyip Erdoğan’a yüzde 51,79 ile “Dokunanı yakarım” dedi. Sonra yine gevşedi iş. Yanlış tercih, yanlış Başbakan. Verdiği zarar ise akla ziyan. 7 Haziran 2015’e doğru giderken Çözüm Süreci’nin rehaveti her yanı sarmış, Davutoğlu kabinesinin endazesi kaçmışken, yine ayarı çektiler genel seçimde; Yüzde 40,9 İhanet durur mu? Bu kez Çözüm ile uzatılan eli itenlerden geldi. FETÖ bürokrasisiyle iş tutarak sinsice hendek ve tüneller kazmışlar meğer. Sonucu görür görmez “Seni asmayacağız, yargılayacağız” demeye başladılar. Onu diyen şimdi cezaevinde. İşte o istediği zaman misler gibi kokan dikenli gül bir kez daha “Anlaşıldı, size bir okkalı tokat daha lazım” dedi ve onu da 1 Kasım’da indiriverdi. AK Parti yüzde 49,5, MHP ise yüzde 11,9 ile yani toplam 61,4 ile dikildi FETÖ’sünden PKK’lısına, tüm ihanet çemberinin karşısına. Başkanlık sistemine de geçit verdi 16 Nisan’da. 24 Haziran’da da “Hadi ne yapacaksan yap, göreyim artık” dedikten sonra istedi ki 31 Mart yerel seçimlerinde karşısına tercih ettiği adaylarla çık. Kibirli parti yöneticilerine ve teşkilatlarına bir tokat aşk et. Hani metal yorgunluğu dedin ya, çok vardı onlardan. Bezgin Bekir tiplemesi gibi konforun bataklığında gezinen o yorgunlar yalnız değillerdi. Ama ne yazık ki partiye çöreklenen bürokrasi geçit vermedi buna. Kendini, arkadaşını, ekipdaşını aday gösterdi. Hak edenler vardı şüphesiz ama kazananların çoğu da zaten Erdoğan’ın hatırına kazandı. Aslına bakılırsa AK Parti ve MHP seçmeni insaflı bile davrandı. Türkiye genelinde verilen yüzde 51,63 “Senin dillendirdiğin Beka meselesini anladım” demektir. Yani seçmen başlıktaki gibi gülü yeniden uzattı ve “Bu güller ikimizin” dedi. Lâkin gül demetini öyle bir uzattı ki dikenleriyle kanattı pek çok yerden. Ankara, İstanbul, Adana, Mersin, Kırşehir ve Kars’ı böyle okuyun ve anlayın...     Üzgünüz, aradığınız teröriste ulaşılamamaktadır   Aşağıdaki satırlar kime ait, hatırlayanınız var mı: “Bu eylem nasıl biterse bitsin çıkarılacak tek ders var: Çocukları vurmayın, annelerini yuhalatmayın.” Bir zamanlar gazeteci olarak televizyonlarda boy gösteren, bugünse bir magazin figürü olan Mirgün Cabas’ın sözleri. Tarih bundan tam üç yıl öncesini gösterirken; yani 31 Mart 2015’i... Seçim günü, ölüm yıl dönümünde andığımız kahraman savcımız Mehmet Selim Kiraz’ın teröristler tarafından katledildiği gün. Mehmet Selim Kiraz, Berkin Elvan cinayetinin dosyasını üzerine almış ve sonuca ulaşmak üzereydi. Berkin Elvan dosyasına bakan 4 savcı da FETÖ’cü çıktı. Savcı Mehmet Selim Kiraz Berkin Elvan’ın kafasına isabet eden cismi Adli Tıp raporunu dosyaya koymuş, o gün olay yerinde görev yapan tüm polislerin açık kimlik bilgileri ve fotoğraflarını İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden talep etmiş, bu kapsamda 21 polisin kimlik bilgileri ve fotolarını Adli Tıp Kurumu ses ve görüntü inceleme şube müdürlüğüne göndermişti. Buradaki 21 polisle muhtemel 3 şüphelinin fotoğrafları kıyaslanacaktı. Soruşturmanın neredeyse sonuna gelinmişti ve fail yakalanacaktı. Tam bu aşamada katledildi Mehmet Selim Kiraz. İşin ilginç yanı teröristleri maskeli görüntülerine rağmen ilk “teşhis” eden FETÖ’cü polis amiri Kadir Cemil Yiğit’ti. Teröristin adı Şafak Yayla’ydı ve yine ilginçtir şu anda ABD’de firari olan FETÖ’nün önde gelen isimlerinden Ahmet Sait Yayla ile akrabaydı. Ama FETÖ’nün de kışkırttığı sol basın Berkin’in katili olarak hükûmeti görmeyi tercih ediyor, bunun üzerinden bol bol sömürü yapıyordu. İşte Mirgün Cabas da onlardan biriydi ve bu şuursuzluğu yazabilecek denli beynini teröristlere kiraya verebilmişti ne yazık ki. Bunu asıl hatırlatmamın sebebi ise Mirgün Cabas adlı kişinin yine aynı gün, önceki gün 31 Mart Seçimleri sonuçları açıklanırken attığı bir tweetti. Bu kez bir şehri ve orada yaşayanları hedef alarak aşağılıyordu: Bana “N’aber, Savcı Sayan kazandı” diye gelmeyin. Adamın bundan sonra yaşayacağı yer Ağrı arkadaşlar, başka sözüm yok. Bu hazımsız ve patolojik vakalar üzülecek ama Güneydoğu ve Doğu’daki Kürt seçmen, hem beka meselesini çok iyi değerlendirdi hem de yapılan hizmetleri. Oylarıyla da bunu yansıttı. AK Parti kaybettiği illerde bile oyunu artırdı. Siirt bunlardan biri. 2014 seçimlerindeki 7 puan fark bu seçimde 2 puana indi ve AK Parti adayı kıl payı seçimi kaybetti. Şırnak âdeta yeniden doğdu. Bir önceki AK Parti adayı yüzde 30 oy alabilmişti ve HDP adayı ile aralarında 20 puan fark vardı. Bugün tam tersi. Şırnak’ta AK Parti adayı yüzde 62, HDP adayı yüzde 35 alabildi. Arada 22 puan fark var. Bitlis’te de aynı durum yaşandı. 2014’te HDP adayının aldığı Bitlis’te bugün AK Parti adayı 11 puan fark atmış durumda. Kısaca geçmiş olsun, aradığınız terörist bulunamamıştır Mirgün Bey. Zehirli diliniz umarım bir gün sizi de zehirlemez.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.