Türkiye’nin tezlerini dünyaya Trump anlattı

A -
A +
Hayretler içinde izliyorum.
Türkiye, tarihinin en önemli anlaşmalarından birini imzaladı. Sahada ve masada kazandı ama bizim muhalefetle medyası, sürekli mektup olayını, Trump’ın attığı tweetlerle yaptığı açıklamaların yalnızca küçük bir bölümünü oluşturan kimi densizlikleri gündeme getirip ortalığı alevlendirmeye çalışmakta hâlâ. Niyetlerini o kadar açık ediyorlar ki zavallılıklarına gülmemek elde değil. Sürekli olarak mektup üzerinden “Ey Erdoğan, hadi hakkından gel şunun, Türkiye bu kadar zavallı bir ülke mi? 13 Kasım ziyaretini iptal et” gibi hamaset dolu kışkırtmalarda bulunuyorlar.
O hâlde İmam Şafii’den mülhem ve biraz değiştirerek biz de yazalım:
“Düşmanlarınızın ok attığı adama bakın, o sizin için daha iyidir...”
Hadi Trump’ı bu kadar abartmayalım ama hakkını da verelim.
Donald Trump, iddia ediyorum geçmişten bu yana Türkiye’nin çıkarlarına en uygun hareket eden ABD Başkanı.
 
TRUMP NE DEDİ, NE YAPTI?
 
Şu son aylarda yaşananları tekrar gözümüzün önüne getirelim.
Tüm gelgitlerine, dengesizliklerine, mektup bile denmeyecek densizlik dolu satırlarına, çelişkilerine rağmen, Türkiye’nin terör ve güvenlikle ilgili tüm tezlerini 65 milyon takipçisine ve tüm dünyaya anlattı.
100 milyon dolar verip dünyanın en ünlü PR şirketini tutsanız bu faydayı sağlayamazsınız.
Yavaş yavaş, bir öyle bir böyle dedi, arada tehdit etti filan ama Türkiye’nin tezlerini anlatan ve PKK terörizmini, ABD medyasının Türkiye üzerine yürüttüğü çirkef yayıncılığı teşhir eden de o oldu. Fake News ile ahmaklaştırılan Amerikan halkının beynine tüm gerçekleri kazıdı.
 
TRUMP’I YENİDEN OKUYALIM
 
ABD Başkanı’nın abukluklarının arasına yerleştirdiği şu cümlelere bakalım. Biz bu gerçekleri böylesine ustalıkla ABD kamuoyuna ve dünyaya ilk elden anlatabilir miydik düşünün:
-ABD hiçbir zaman Orta Doğu'da olmamalıydı. 8 trilyon dolar harcadık. Askerlerimiz evlerine dönecek. Aptalca bitmek bilmeyen savaşlar artık bizim için bitiyor!
-Kürtler(YPG), bizimle savaştı ancak bunu yapmaları için onlara çok para ödendi ve teçhizat verildi. Onlar yıllardır Türkiye'ye karşı savaşıyorlar.
-ABD'nin, 30 günlüğüne Suriye'de olması gerekiyordu ve bu yıllar önceydi. Kaldık ve bir hedef olmaksızın savaşın içine gömüldük.
-Avrupa’ya “DEAŞ savaşçılarını geri alın. Siz bunları inanılmaz maliyetlerle ABD hapishanelerinde tutmamızı istiyorsunuz. Bunlar yargılanmak üzere sizin” dedim ama onlar ABD'nin her zaman ‘NATO'daki enayi' olduğunu düşünerek 'hayır' dediler.
-ABD'yi bile sevmeyen insanların(YPG) yararına yürütülen saçma, sonu gelmeyen savaşlardan kurtulmak için seçildim.
-Hudson Enstitüsü Kıdemli Orta Doğu uzmanlarından Michael Doran'ın mesajlarını RT etti: Doran şöyle diyordu:
"Obama döneminde müttefikimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin can düşmanı olan PKK ile iş tuttuk. Bu politikayla Türk-PKK savaşının tohumlarını ektik ve aynı zamanda Türkiye'yi Rusya'nın kollarına attık."
-Trump, Doran'ın Ocak 2018'de Washington'da katıldığı bir panelde, Anadolu Ajansının (AA) çektiği videoyu da paylaştı. İzleyin, Doran tamamen Türkiye’nin tezlerini ve ABD’nin yaptığı ahlaksızlığı, haksızlığı anlatıyor.(*)
-Kürtler(YPG) melek değil. Bizimle birlikte savaşmaları için onlara çok para ödedik.
-Pek çok insan Türkiye'nin ABD’nin büyük bir ticaret ortağı olduğunu unutuyor, F-35'lerimizin çelik gövdesinin yapımında yardımcı oluyorlar. Erdoğan 13 Kasım’da ABD’ye misafirim olarak geliyor.
-İnsanlar gerçekten NATO ülkesi Türkiye ile savaşa gireceğimizi mi düşünüyor? Sonu gelmeyen savaşlar bitecek. Bizi Orta Doğu batağına çekenler şimdi orada kalmamızı en çok isteyenler.
 
BARIŞ PINARI HAREKÂTINDA TRUMP
 
Sonra Barış Pınarı Harekâtı gündeme gelince Trump Beyaz Saray’dan açıkça YEŞİL IŞIK yaktı:
"Türkiye, yakın zamanda Suriye'nin kuzeyine uzun süredir planladığı operasyon için harekete geçecek. ABD Silahlı Kuvvetleri, bu operasyonu desteklemeyecek ya da bu operasyona dâhil olmayacak."
Trump ortadaki problemin Türkiye ile Suriye arasında olduğunu eklemeyi de unutmadı.
Harekât esnasında ABD fake news’ı boş durmadı. Onların arasında ABC televizyonu da vardı ve Kentucky’deki poligon atışlarında çıkan yangını Türkiye’nin katliamı olarak yayınlamaktan çekinmediler. Donald Trump onları da rezil etti:
ABC News'de büyük skandal. Suriye'de Türklerin bombalamasına ilişkin gerçekten çok korkunç sahte bir video yayınlarken yakalandılar. Tam bir rezalet. Bu kesinlikle berbat bir şeydi. Orası Kentucky'de bir atış poligonuydu, Suriye değildi. ABC bir özür borçlu.
Hatta kendisine soru soran ABC muhabirini de bu durumu hatırlatarak basın toplantısında yerin dibine batırdı.
Trump YPG’nin DEAŞ’lıları cezaevlerinden serbest bırakmasını da dünya gündemine taşıdı:
“YPG/PKK) bizi savaşa dâhil etmek için bazılarını (DEAŞ mensuplarını) serbest bırakıyor olabilir.”
Daha da ileri gitti ve PKK’yı hatırlattı milyonlarca kişiye:
“Birçok açıdan PKK, terör ve terör tehdidi bakımından muhtemelen DEAŞ'tan daha kötü.”
Soruyorum şimdi:
Tüm bu sözleri biz kaç kişiye duyurabilirdik?
Trump bizim sözcümüz gibi oldu âdeta.
Bundan daha büyük PR-HALKLA İLİŞKİLER olabilir mi?
Mektupmuş, aradaki abuk subuk tweetlermiş, geçiniz efendim, hepsi hikâye.
 
5 GÜNLÜK ANLAŞMA NEDEN BİR ZAFER?
 
Yapılan anlaşmanın metnini okudunuz artık, biliyorsunuz.
Soru şu:
Türkiye ne kazandı?
Çok şey!
-Emperyalizmin maşa devlet kurmasını öteledi ve daha da imkânsız hâle getirdi.
-Kendi geleceğini planlamak için çok değerli zaman kazandı.
-Birkaç milyon göçmene geri dönüş yolu açıldı.
-Ekonomiye yaptırım tehdidinin kalkması sağlandı
-F-35 programına devam imkânı doğdu.
-Tek kutuplu ve bağımlı değil, çok kutuplu ve bağımsız politika zemini kazanıldı
-Dünyada artık aktör bir devlet konumuna geçildi.(Alman Die Zeit’daki yazıyı okuyun lütfen)
.....
(*)https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abdli-uzmandan-trumpin-suriye-ikilemini-obamanin-ekibi-olusturdu-degerlendirmesi/1606794
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.